Bir mağazadan dışarı ceplerim onların ürünleriyle dolu çıktığımda duyduğum ...
hazla, taşınan yüklerin ve kaçınılan kısıtlamaların verdiği his hiçbir şeyle kıyaslanmaz.
Her şeyin çoktan başkasına ait olduğu bir dünyada
yaşamımı sürdürmem için gereken minimum miktarı elde edebilmek için hayatımı bir işe satmam beklenirken,
kontrolümün dışındaki veya benim ihtiyaçlarım ve refahımla
...ilgilenmeyen güçlerle etrafım sarılmışken
bu benim için dünyanın küçük bir parçasını kendime ayırmanın bir yolu...
...benim üzerime bu kadar oynayan bir dünyanın üzerine oynamak.
Bu bir şeyi satın alırken hissettiğimden çok daha farklı bir his.
Bir şeyi satın alırken, ticaret yapıyorum.
Kendi emeğimle, kendi zamanımla ve kendi yaratıcılığımla kazandığım parayı şirketlerin...
başka hiçbir şart altında benimle paylaşmayacağı bir ürün veya bir hizmet için onlara sunuyorum.
Bir anlamda, bizim şiddete dayalı bir ilişkimiz var.
Biz bu değiş tokuşu birbirimize karşı saygımızdan veya birbirimiz için endişelendiğimizden değil...
...birbirimize katlanabilmek için yapıyoruz.
Bir şey çaldığımda her şey değişir.
Artık, benim iyiliğim için hiçbir endişe duymayan yüzsüz, insaniyetsiz kurumlarla işbirliği yapmıyorum.
Tam tersine, ihtiyacım olan herşeyi hiçbir şey vermeden alıyorum.
Artık bir değiş tokuşa zorlanmış gibi hissetmiyorum...
...ve artık sanki etrafımdaki dünyanın hayatımı belirleyişinde hiçbir kontrolüm yokmuş gibi hissetmiyorum.
Artık bir kitaptan aldığım zevkin onu ödemek için verdiğim...
...iki saatlik emeğe eşit olup olmadığını merak etmeme gerek yok.
Bu ve bunun gibi binlerce şekilde, alışveriş hırsızlığı beni özgürleşmiş ve güçlü hissettiriyor.
"Bir şey düşürdün."
"Teşekkürler."
"Sana teşekkürler."
Alışveriş hırsızı ödülünü, hayatının bir parçasını değiş tokuş ederek değil...
...risk alarak kazanır.
Onun için hayat, hayatta kalmak için karşılığında saati 7-8 dolara...
...satılacak bir şey değildir.
Onun için hayat ona ait olan bir şeydir, çünkü onu kendisi için alır...
...çünkü onun üzerinde hak iddia eder.
Alışveriş hırsızlığı değişim ekonomisinin reddidir.
Parasal değerin her şeye atfedilebileceğini inkar etmektir.
"Merhaba."
"İyi miydi?"
"Çok iyiydi."
"Merhaba, şekerim."
"Ve çok eğlendik. Değil mi?"