Birkaç yıl önce,
insanların karmaşık problemleri anlamasına
ve çözmesine yardımcı olan
basit bir tasarım egzersizine rastladım.
Bu tarz birçok tasarım egzersizi gibi,
başta saçma gibi görünüyordu;
fakat derinlemesine incelediğimde,
nasıl birlik olduğumuz ve
bazı şeylere nasıl anlam
kazandırdığımız hakkında beklenmedik
gerçekleri ortaya çıkardı.
Egzersiz 3 kısımdan oluşuyor
ve hepimizin bildiği bir şeyle başlıyor,
bu da nasıl tost yapıldığıdır.
Temiz bir sayfaya keçeli kalem ile
hiç kelime kullanmadan
nasıl tost yapıldığını çizerek başlarsınız
Herkes şunun gibi bir şey çizer.
Dilimlenmiş bir somun ekmek çizer
sonra ekmek kızartma makinesine koyar.
Tost bir süre bekler.
Ve fırlar, işte bu!
İki dakika sonra tost ve mutluluk.
Yıllar boyu, yüzlerce
tost çizimi biriktirdim,
bazıları çok iyiydi;
çünkü tost yapım sürecini
çok net resimlemişlerdi.
Bazıları ise, evet, çok iyi değildi.
Gerçekten çok kötüydü çünkü ne demeye
çalıştıklarını bilemiyordunuz.
Derinlemesine incelediğimde gördüm ki
kimisi tost yapımının bazı yönlerini
gizlerken, bazılarını ortaya koydu.
Yani bazıları sadece tost ile,
tostun dönüşümüyle ilgili.
Diğerleri ise ekmek kızartma
makinesi ile,
ve mühendisler bunun mekaniğini
çizmeye bayılıyorlar.
(Gülüşmeler)
Bazıları ise insanlarla ilgilidir.
İnsanların edindiği
deneyimleri görsellemeyle ilgilidir.
Bazıları ise tostun markete kadar giden
tedarik zinciriyle ilgilidir.
Tedarik zinciri, ışınlanma
ağları üzerinden
tarla ve buğdaya yoluna
ve Büyük Patlama'ya kadar
gerilere gidiyor.
Bu çılgınlık.
Fakat bu çizimler inanılmaz
farklı olsa bile,
kesinlikle ortak bir özellik
paylaşıyorlar,
görebiliyor musunuz merak ediyorum.
Gördünüz mü? Bunlarda ortak olan ne?
Çoğu çizimde düğüm ve oklar var.
Düğümler ekmek kızartma makinesi ve
insanlar gibi somut nesneleri gösteriyor,
oklar ise düğümler arasındaki
bağlantıyı gösteriyor.
Düğüm ve okların bu kombinasyonu
sistem modelini oluşturuyor
ve bir şeyin nasıl çalıştığıyla ilgili
zihnimizde olan modelleri
görünür yapıyor.
Yani oluşan değer bu.
Bu sistem modellerinin
ilginç tarafı
farklı bakış açılarını ortaya çıkarması.
Örneğin, Amerikalılar tostu
ekmek kızartma makinesinde yapar.
Bu apaçık.
Tabi ki Avrupalılar tostu tavada yaparken,
ve çoğu öğrenci ateşte yapar.
Bunu gerçekten anlayamıyorum.
Birçok MBA öğrencisi bunu yapıyor.
Evet, düğümleri sayarak
karmaşıklığı ölçebilirsiniz.
Her gösterimde ortalama dört
ila sekiz düğüm var.
Bundan az olduğunda,
çizim saçma görünebilir
fakat hızlı anlaşılır,
13'ten fazla olduğunda, çizim
harita şokuna uğratabilir.
Bu çok karmaşık.
Yani 5 ile 13 arası ideal olan.
Yani bir şeyi görsel olarak
anlatmak isterseniz,
gösteriminizde 5 ila 13 düğüm olsun.
Çizimde yetenekli olmayabiliriz;
ama karmaşık şeyleri basit şeylere
nasıl böleceğimizi ve
tekrar nasıl bir araya getireceğimizi
sezgisel olarak biliyoruz.
Böyle bu bizi egzersizimizin ikinci
kısmına getiriyor,
nasıl tost yapıldığına;
fakat bu defa yapışkan notlar
veya kartlarla.
Şimdi sırada ne var?
Evet, çoğu insan kartlarla daha net,
detaylı ve mantıklı düğümler
yapmaya eğilimlidir.
Adım adım yapılan analizi görebilirsiniz.
Modellerini oluştururken,
düğümleri hareket ettiriyorlar,
Lego gibi yeniden düzenliyorlar.
Saçma gibi görünse de
aslında bu gerçekten önemli.
Bu hızlıca ifade etme, yansıtma
ve analiz etme tekrarı
netlik kazanmak için tek yol.
Bu tasarım sürecinin özü.
Ve sistem teoristleri bize
bir gösterimi değiştirmedeki kolaylığın,
modeli geliştirmedeki
istekliliğimizle bağlantılı
olduğunu söylüyor.
Yani yapışkanlı not sistemleri sadece
daha akıcı değil,
ayrıca statik çizimlere göre genellikle
daha fazla düğüm üretiyor.
Çizimler daha da zenginleşiyor.
Ve bu bizi egzersizin üçüncü
kısmına getiriyor,
nasıl tost yapıldığına;
fakat bu defa grupça.
Şimdi sırada ne var?
Sıradaki şu:
Dağınık bir şekilde başlıyor
ve çok dağınıklaşıyor
sonra daha da dağınıklaşıyor
ama insanlar modellerini sadeleştirdikçe
en iyi düğümler daha
belirgin hale geliyor,
ve her tekrarda model
daha da netleşiyor
çünkü insanlar birbirlerinin fikirleri
üzerine inşa ediyorlar.
Ortaya herkesin kendi bakış
açılarındaki çeşitliliği birleştiren
birleşik sistem modeli çıkıyor.
Toplantılarda çoğu zaman
meydana gelenden farklı bir sonuç bu,
değil mi?
O halde, bu çizimler 20 veya daha fazla
düğüm içerebilir
ama katılımcılar harita şoku yaşamazlar
çünkü modelin oluşturulmasına kendileri
katkıda bulunurlar.
İlginç olan bir şey daha şu:
Gruplar spontane olarak karıştırıp
ilave organizasyon katmanları ekliyorlar.
Mesela, tezatlıklarla mücadele etmek için,
dallanan ve paralel
desenler ekliyorlar.
Bu arada, eğer bunu tamamıyla
sessizlik içinde yaparlarsa
çok daha iyi ve çok daha
hızlı yapıyorlar.
Gerçekten ilginç --
konuşma şekil alıyor.
Bundan çıkarılacak önemli
dersler şunlar.
Öncelikle çizmek, olayları
düğümleri olan sistemler
ve onların ilişkileri olarak
algılamamıza yardım ediyor.
Hareket eden kartlar daha iyi
sistem modelleri oluşturuyor;
çünkü çok daha akıcı
tekrarlar yapıyoruz.
Ve grup notlarıyla en anlaşılır
modeller yapılıyor
çünkü birçok farklı bakış açısını
sentezliyoruz.
Yani bu ilgi çekici.
İnsanlar doğru şartlar altında
beraber çalıştıklarında,
grup modeller bireysel modellerden
çok daha iyi.
Bu yüzden bu yaklaşım nasıl tost
yapıldığını çizmekte çok başarılı,
peki ya şirket vizyonu, müşteri deneyimi
veya uzun dönemli sürdürebilirlik
gibi daha alakalı ve baskılayıcı
bir şeyi çizmek istersen?
Organizasyonlar, çılgın problemlerini
işbirliği içinde çizerek ele aldıkça
görsel bir devrim gerçekleşiyor.
Dünyalarını hareket eden düğüm
ve bağlantılar olarak görenlerin
diğerlerinden daha önde
olduğuna inanıyorum.
Ve uygulaması gerçekten çok basit.
Bir soru ile başlarsın,
düğümleri toplarsın,
düğümleri sadeleştirirsin,
bunu tekrarlarsın,
sadeleştirirsin ve sadeleştirirsin
ve şekil oluşur,
grup netlik kazanır
ve soruyu cevaplarsın.
Yani bu basit görselleştirme işlemi ve
bunu defalarca yapma
oldukça kayda değer
sonuçlar ortaya koyuyor.
Bilmeniz gereken
önemli olanın tek başına
model değil,
iletişimin olduğudur.
Referans alınan bu görsel çerçeveler
yüzlerce hatta binlerce düğüme
kadar genişleyebilir.
Rodale adında bir organizasyondan
örnek vereceğim.
Büyük bir yayıncılık şirketi.
Bir sene bir miktar para kaybettiler ve
yönetici takımı üç gün boyunca tüm
uygulamalarını görselleştirdi.
İlginç olan, tüm işletmeyi
sistem sistem
görselleştirdikten sonra
50 milyon dolar kazancı kurtarmalarıydı.
Ayrıca müşteri derecelendirmeleri
D'den A'ya yükseldi.
Neden? Yönetici takımının
düzenlemesinden dolayı.
Bu nedenle ciddi problemlere birlik
içinde oluşturulan görselleştirme yöntemi
ile çözüm bulmalarında
organizasyonlara yardım ediyorum,
oluşturduğum drawtoast.com adlı sitede
bir takım iyi uygulamaları biriktiriyorum.
Böylece bir çalışmayı nasıl
yürüteceğinizi,
görsel dili,
genel problem çözmede uygulayabileceğiniz
bağlantı ve düğümlerin yapısını öğrenip,
organizasyonlarda karşılaştığımız
zorlu problemleri aşmak için
çeşitli şablon örnekleri
indirebilirsiniz.
Yani saçma gibi görünen tost
çizme egzersizi
net, uyumlu ve düzenli olmamıza
yardımcı oluyor.
O halde, bundan sonra ilginç bir sorunla
karşılaştığınızda,
tasarımın bize ne öğrettiğini
hatırlayın.
Fikirlerinizi görünür, somut ve
kayda değer yapın.
Basit, eğlenceli ve güçlü.
Bunun kutlamaya değer bir
fikir olduğuna inanıyorum.
Teşekkürler.
(Alkışlar)