Charlie Rose: Larry bana bir e-posta gönderdi ve basitçe şunları söyledi: Emin olmamız gereken bir nokta var Orta yaşlı sıkıcı erkek grubu gibi görünmememiz lazım. Bunun üzerine ben de gururumun okşandığını söyledim -- (Gülüşmeler) — çünkü ben Larry'den biraz daha yaşlıyım ve kendisi benden biraz daha fazla değere sahip. Larry Page: Teşekkür ederim. CR: Bugün Internet hakkında konuşacağız Google'ı konuşacağız arama hakkında konuşmamız olacak gizliliği konuşacağız ve ayrıca senin felsefeni konuşacağız ve noktalarını nasıl bir araya getirdiğinden bir süre önce başlayan bu yolculuğun ne değişik özellikleri olduğunu konuşacağız. Genel olarak gelecek hakkında konuşmak istiyoruz. O halde ilk sorum geliyor Google şu an nerede ve nereye gidiyor? LP: Bu üzerinde çok düşündüğümüz bir konu ve çok zaman önce tanımladığımız bir misyonumuz var. Misyonumuz dünyadaki bilgiyi organize etmek ve bilgiyi evrensel düzeyde ulaşılabilir ve kullanışlı kılmak. İnsanlar sürekli olarak diyorlar ki gerçekten hala bunu mu yapıyorsunuz? Ben şahsen bu sorunun üzerine sürekli düşünüyoum ve çok da emin değilim. Aslında arama konusunda düşündüğümde arama hepimiz için çok derin bir konu; neyi istediğinizi gerçekten anlamak gerekiyor, dünyadaki bilgiyi anlamak gerekiyor ve biz bu süreçlerin daha başındayız ki bu durum tamamen çılgınca. 15 yıldır bu işin üzerindeyiz fakat iş daha tamamlanmış değil. CR: Peki ne zaman tamamlanmış olacak ve nasıl tamamlanacak? Bana göre nereye gittiğimiz konusunda düşünüyorum ve neden henüz tamamlanmadı diye soruyorum. En büyük sebep bir tür yığıntı ile uğraşıyorsunuz. Bilgisayarınız sizin nerede olduğunuzu bilmiyor, ne yaptığınızı bilmiyor, sizin ne bildiğinizi bilmiyor ve son zamanlarda yapmaya çalıştığımız şey cihazlarınızın çalışmasını sağlamak onların sizi anlamasını sağlamak. Bildiğiniz üzere, Google Now sizin nerede olduğunuz biliyor ve neye ihtiyaç duyduğunuzu biliyor. Aslında henüz tamamlanmamış olan şey yapılan çalışmaya işlemek, sizi anlamak ve bu elde edilen bilgiyi anlamak. Bu durum gerçekten çok çok tuhaf. CR: Google'ın yaptığına baktığın zaman Deep Mind nereye oturuyor? LP: Deep Mind bizim kısa bir süre önce satın aldığımız şirket. Şirket Birleşik Krallıklar'da bulunuyor. Öncelikle bu noktaya nasıl geldiğimizi söylemek istiyorum Arama konusuna bakıyorduk gerçekten durumları anlama her şeyi anlama çabası ve aynı zamanda bilgisayarları yavaşlatan sizleri gerçekten anlama bizi bu noktaya getirdi örneğin ses gerçekten çok önemliydi. Konuşma tanıma konusunda geldiğimiz nokta neydi? Hiç de iyi değil. Konuşma tanıma sizi gerçekten anlamıyor. Bu teknolojiyi geliştirmek için makine öğrenimi üzerine araştırmalar yapmaya başladık. Araştırmalar çok yardımcı oldu. Ve Youtube gibi platformlara bakmaya başladık. Youtube'u anlayabiliyor muyuz? Aslında makine öğrenimi teknolojisini Youtube üzerinde çalıştırdık ve Youtube kendi başına kedileri tespit etti. Bu önemli bir konsept. Burada gerçekten bir şeylerin olduğunun farkına vardık. Kedilerinin ne olduğunu öğrenebilirsek bu gerçekten önemli olmalı. Böylece Deep Mind'ı düşünmeye başladım. Deep Mind'la ilgili şaşırtan şey onun nesneleri öğrenme yolunda öncül verilere ihtiyaç duymamasıydı. Video oyunlarla başladılar, size bunun videosunu gösterebilirim, sadece video oyun oynuyorlar ve bunu yapmayı otomatik olarak öğreniyor. CR: Video oyununa bakınız makineler nasıl da takdire şayan şeyler yapıyor. LP: Bunla ilgili büyüleyici olan kastettiğim şey tam olarak bu. Bunlar eski oyunlar, fakat sistem sizin de gördüğününüz pikseleri sadece görüyor ve sistem kontrolü sağlıyor, puan yapıyor ve sistem tüm oyunları nasıl oynandığını öğreniyor, tamamen aynı programdan bahsediyor. Program tüm bu oyunların nasıl oynanacağını öğrendi ve insanüstü performans gösterdi. Daha önceleri bilgisayarlarla tüm bunları yapmamız mümkün değildi. Bu gördüğünüzü hızlıca daraltacağım Gördüğünüz bir boks maçı ve program bir şekilde rakibini hamleye zorlamanın yolunu buluyor. Bilgisayar soldaki oyuncu ve puanları topluyor. Böyle bir zekanın sizin ajandanızda olduğunu, bilgi ihtiyaçlarınızla ilgilendiğini ya da sevdiğiniz şeyler üzerinde olduğunu hayal edin. Biz tüm bunların daha başındayız ve ben bu konuda gerçekten heyecanlıyım. CR: Deep Minde ve boxla ilgili tüm bu hayata geçenlere baktığında ve biraz da nereye gittiğimiz konusu yapay zekanın kendisi. Yapay zekada baktığında neredeyiz? LP: Benim açımdan bu en heyecanlı şeylerden birisi. Uzun zaman önce görmüştüm Bu şirketi başlatan kişi olan Dernis nörobilim ve bilgisayar bilimi altyapısına sahip. O beyin konusunda çalışmak ve bu konuda doktora yapmak için üniversiteye geri döndü. Bence bunun sonucunda heyecan verici çalışmalar görüyoruz ve bu çalışmalarda bilgisayar bilimi ile nörobilim kesişiyorlar. Bunları şu açıdan kastediyorum bir şeyi gerçekten akıllı kılmak ve gerçekten ilginç şeyler yapmak. CR: Fakat şu anda hangi aşamadayız? Ve ne kadar hızlı ilerliyoruz? LP: Şu an geldiğimiz nokta Youtube'da kedileri anlamak ve bunun gibi şeyler, örneğin ses tanımayı daha ileriye taşımak. Bunları hızlıca geliştirmek için makine öğrenimini çok kullanıyoruz. Lakin bana göre bu örnek gerçekten heyecan verici çünkü çok farklı şeyler yapabilen tek bir programdan bahsediyoruz. CR: Bunu yapabilir miyiz bilmiyorum ama elimizde kedinin fotoğrafı var. Bunu görmek gerçekten harika olurdu: Makineler kedilere nasıl bakıyor ve sonuçta ortaya ne çıkartıyorlar. O fotoğrafı görebilir miyiz? LP: Kesinlikle. CR: İşte burada. Kediyi görebiliyor musunuz? Makineler tasarladı, makineler görüyor. LP: Doğru. Bu sadece Youtube videolarını izleyerek öğrendi. Hiçbir eğitimden geçmedi, kedi algısını bilmiyor. Fakat kedi konsepti sizlerin anlayabileceğiniz çok önemli bir nokta ve şimdi makineler bir tür kedileri anlayabiliyorlar. Bitirmek üzeriyim ve arama konusunda da her şey insanların içindekileri ve bilgilerini anlamak ile başladı. Sizlere bir video getirdim. Çok hızlı bir şekilde göstermek istiyorum. Aslında onu bulduk. (Video) ["Soy, Kenya"] Zack Matere: Kısa bir süre önce patates ektim. Aniden birbiri ardına ölmeye başladılar. Kitaplara baktım ve onlarda çok da bir şey bulamadım. Bu sebeple gittim ve arama yaptım. ["Zack Matere, Farmer"] Patates hastalıkları. Web sitelerinden birisinde şunlar yazıyordu: Karıncalar problemin sebebi olabilir. Ve, odun külü serpiştirmemi söylüyordu. Birkaç gün sonra karıncalar yok oldu. Internet hakkında heyecanlanmıştım. Bu benim arkadaşım ve o gerçekten işlerini büyütmek istiyor. Birlikte internet kafeye gittik ve birçok siteyi ziyaret ettik. Gelecek seferki ziyaretimde, o bir mahalli okulda rüzgar gülü kuruyordu. Gururlanmıştım çünkü Bir zamanlar okulda olmayan bir şey artık oradaydı. Benim erişebildiğim internete herkesin erişemediğini farkettim. Öyle bir internetim olmalıydı ki babaannem bile kullanabilmeliydi. Böylece ilan panosu fikri aklıma geldi. Odundan yapılmış basit bir pano. Telefonuma yeni bir bilgi geldiğinde bu bilgileri ilan panosunda paylaşabilirdim. En basit haliyle pano bir bilgisayar gibiydi. Interneti insanlara yardım etmek için kullanıyorum. Düşünüyorum da benim ve komşularım için daha iyi hayatı arıyorum. Çok daha fazla insan bilgiye erişebilmeli, fakat bunun bir formülü yok. Bence formül bizim bilgimiz. İnsanlar bilgiye sahip olurlarsa başkalarının yardımı olmaksızın problemlere çözüm bulabilirler. Bilgi güçlüdür ancak bizi tanımlayan onu nasıl kullandığımızdır. (Alkışlar) LP: Bu video hakkında ilginç olan şey biz videoyu haberlerde gördük ve bu beyefendiyi bulduk ardından da kısa klibi çektik. CR: İnsanlarla senin hakkında konuştuğumda seni gerçekten iyi tanıyanlara şunu söylüyorlar: Larry dünyayı değiştirmek istiyor ve Larry'ye göre teknoloji değişimin yolunu gösterebilir. Bunun anlamı ise internete erişim. Bunun dillerle de alakası olmalı. Ayrıca insanların bilgiye erişip bir şeyler yapıp toplumlarını etkilemeleri ve video bunun bir örneği. LP: Kesinlikle doğru ve bence gelecek hakkında konuşuyorsak ben erişim konusuna daha çok odaklanıyorum. Yakın zaman önce internet erişmini sağlayan balonların olduğu Loon Projesi'ni duyurduk. Kulağa tamamen çılgınca geliyor. Burada videosunu gösterebiliriz. Aslında dünyada her üç kişiden ikisi iyi bir internet bağlantısına sahip değil. Loon Projesi insanlara bu erişimi düşük maliyetlerle getirebilir. CR: Bu bir uçan balon. LP: Internet erişimi sağlayan bir balon. CR: Bu balon neden sizlere Internet erişimi sağlıyor? Çünkü bu balonları mümkün hale gelmesini sağlayan ve keşfedilmesi gereken ilginç şeyler var, balonların karşılıklı bağlantı ihtiyacı yok. LP: İşte güzel bir yenilik örneği. Bu işin üzerinde çalışmaya başlamadan önce fikri 5 yıl ve belki daha fazla düşündük ve mesele şundan ibaretti bu kadar yüksekte ucuza access point nasıl kurulabilir? Normalde uyduları kullanmanız gerekir ve uydu yerleştirmek çok zaman alıcıdır. Ancak gördüğünüz gibi balonu devreye almak çok basit ve hemen yükseliyor. Bir kez daha bunlar internetin gücü sayesinde oldu. Internette arama yaptım, 30 - 40 yıl önce birisinin bir balonu dünyanın etrafında bir çok kez tur attırdığını aramalarım sonucunda buldum. Ve düşündüm ki aynısını neden bugün yapmayalım? Proje bu şekilde yol almaya başladı. CR: Lakin rüzgarın insafına kalmışsınız, değil mi? LP: Doğru ancak işin yönü değişmeye başladı Daha önce muhtemelen hiç yapılmamış olan hava simülasyonları yaptık. Balonun yüksekliğini içine hava basarak artırabilir ya da tersini yapabilirsiniz. Aslında balonun yüksekliği ile de nereye gideceğini kabaca kontrol edebiliyorsunuz. Böylece tüm gezegenimizi kaplayan bir balonlar ağı kurabiliriz. CR: Gelecek ve ulaşım hakkında konuşmadan önce ki bu konularda sen biraz inek öğrencisin ulaşımla ilgili yaptığın tüm bu çılgın şeyler insansız araçlar ve bisikletler. Tamamen başka bir konuda konuşmama müsade et. Senden önce burada Edward Snowden ile konuşuldu. Konu başlığı güvenlik ve gizlilikti. Bu konular hakkında düşünmen gerekiyor. LP: Kesinikle. Sergey (Google'ın diğer kurucusu) ile Edward Snowden'ın birlikte çekilmiş fotoğrafını dün gördüm. Bazılarınız da görmüş olabilir. Bana göre tahminimce gizlilik ve güvenlik çok önemli şeyler. Ve ikisini birbirleri açısından düşünüyorum bence güvenliksiz gizlilik olamaz. Snowden ve tüm bunlar için soru sorduğu için öncelikle güvenlik hakkında konuşayım ardından gizlilik hakkında bir şeyler söyleyeceğim. Hükümetin tüm bu olanları yapmış olması ve bizden gizlemiş olması büyük bir hayal kırıklığı. Hakkında hiç konuşmadığımız meseleler için sizleri ve bizim kullanıcılarımızı hükümetten korumanın demokasi olduğu kanısında değilim. Bizleri korumaya çalıştıkları terörist saldırıları bizlerin bilmesi gerektiğini de kastetmiyorum. Ancak şunu bilmek zorundayız; tüm bunlarda hangi parametreler kullanılıyor, hükümet ne çeşit bir gözetime sahip olacak ve buna nasıl ve neden sahip olacak. Ve biz bu konuşmayı yapmamıştık. Bu nedenle hükümetin kendi başına gizlice yaptığı tüm bu şeyler büyük zarar anlamına geliyor. CR: Daha önce hiç Google'a gelip size bir şeyler sordular mı? LP: Google'ın değil toplumun fikrini almalılar. Bu konuyu toplumca tartışmamız gerekiyor aksi halde işleyen bir demokrasimiz olmaz. Gerçekten mümkün değil. Google'ın, sizleri ve kullanıcılarımızı kimsenin haberinin olmadığı şeyler yapan hükümetten koruma noktasında kaldığı için üzgünüm. Bunun hiçbir mantığı yok. CR: Ve bir de meselenin gizlilik tarafı var. LP: Evet, gizlilik tarafı için şunu düşünüyorum -- dünya değişiyor. Telefon taşıyorsunuz ve telefon nerede olduğunuz biliyor. Sizin hakkınızda o kadar çok bilgi var ki ve o kadar önemli bir şey ki insanların bu kadar zor sorular sorması mantıklı hale geliyor. Bu konuda düşünürken ve meselerin ne olduğunu düşünürken çok zaman harcıyoruz. Ben azcık --- Yapmamız gereken ana şey insanlara seçme hakkı sunmak, toplanan veriyi onlara göstermek -- arama geçmişi, konum verileri. Chrome'daki gizli pencere moduyla ilgili heyecanlanıyorum ve bunu farklı yollarla yaparak olanlar hakkında insanlara daha çok seçenek ve farkındalık sunuyoruz. Ve ayrıca bu çok basit. Endişelendiğim ise iyi bir şeyler yaparken güzel şeyleri kaybediyor olmamız. Ve senin gösterine bakıyordum, bir miktar sesimi kaybettim ve geri alamadım. Umut ediyorum seninle konuşarak sesimi geri alacağım. CR: Yapabileceğim bir şey olsa, yaparım. LP: Tamam. Vooodoo bebeğinden kurtul ve ne yapman gerekiyorsa yap. Biliyor musun, düşünüyorum da Ben bunu kamusal olarak yaptım ve tüm bilgiye sahibim. Benzer problemlere sahip insanlarla sağlık durumları üzerine anket yaptık ve sağlık kayıtlarına bakıyorum da şunu diyorum herkesin sağlık kayıtları anonim olarak araştırma doktorlarına açık olsa harika olmaz mıydı? Araştırma doktoru sizin tıp kayıtlarınıza erişebilse siz de hangi doktorun eriştiğini ve neden eriştiğini görseniz hastalığınızın durumu hakkında bir şeyler öğrenebilirsiniz. Bunu yapmış olsaydık bu yıl 100 bin hayatı kurtarabilirdik. CR: Kesinlikle. Devam edeyim — (Alkışlar) LP: Internet gizliliği ilgili endişemin nedeni de bundan kaynaklanıyor hasta kayıtlarında yaptığımız hatayı tekarlıyoruz iyi şey yapalım derken güzel başka şeyleri kaybediyoruz ve insanların bilgiyi doğru insanlarla doğru şekilde paylaşmalarıyla meydana gelecek büyük güzellikler hakkında hiç düşünmüyoruz. CR: İnsanların kendi bilgilerinin istismar edilmeyeceğine dair güvene sahip olmalarını sağlayacak gerekli şart. LP: Evet ve ben sesimle ilgili bir soruna sahiptim. Sorunu paylaşmaya korkuyordum. Sergey beni bunu yapmaya cesaretlendir ve bunu yapmak harika bir şeydi. CR: Ve yanıt oldukça tatmin ediciydi. LP: Doğru. Ve insanlar süper pozitiftir. O gün itibariyle hiçbir bilginin olmadığı ve benzer şartlarda binlerce ve binlerce insan vardı. Bu nedenle güzel bir şeydi. CR: Gelecek hakkında konuşursak, sen ulaşım sistemleri nasıl görüyorsun? LP: Hatırlıyorum da Michigan'da kolejdekyen ulaşımdan rahatsızlık duyuyordum. Otobüse binmem ve otobüsü beklemem gerekiyordu. Ve soğuk ve karlı bir gündü. Maliyetler üzerinde biraz araştırma yaptım. Derken ulaşım sistemleri ile biraz takıntılı hale geldim. CR: Ve bu sürücüsüz araçlar fikrini başlattı. LP: 18 yıl önce insanların insansız araçlar üzerine çalıştığını öğrendiğmde bundan büyülenmiştim ve bu projeler bir süredir devam ediyor ancak bunun dünyayı geliştirme yönünde yaratacağı fırsatlar beni çok heyecanlandırıyor. Her sene 20 milyon ya da üzeri insan yaralanıyor. ABD'de 34 yaş altı ölümlerin bir numaralı sebebi kazalar. CR: O halde sen hayatları kurtarmaktan bahsediyorsun. LP: Doğru. Ayrıca yer kazancından ve hayatı daha iyi yapmaktan. Los Angles'ın alanının yarısı park alanlarından ve yollardan oluşuyor ve diğer şehirler de çok farklı değil. Sahalarımızı bu şekilde kullanmak çılgınlık. CR: Peki ne zaman hedefe ulaşacağız? LP: Bence çok çok yakında. İnsansız aracı tamamen otomatik şekilde 160,000 km üzerinde sürdük. Bu noktaya bu kadar hızlı varmamız heyecan verici. CR: Ama sadece insansız araçlar hakkında konuşmuyorsun. Bisikletler için de benzer fikirlerin var. LP: Google'da şu fikre vardık herkese ücretsiz bisikletler vermeliyiz ve çoğu yolculuk için muhteşem bir şey. Bisikletlerin her yere gidiyor, görüyorsun ve bisikletler eskirler. Onlar 24 saat boyunca kullanılıyorlar. CR: Ama sen onları caddelerin üzerine koymak istiyorsun. LP: Dedim ki, insanları nasıl daha çok bisiklet kullanmalarını sağlayabilirim? CR: Burada bir videoya bakabiliriz. LP: Evet, videoyu gösterelim. Onun hakkında heyecanlıyım. (Müzik) Aslında gördüğün araçlarla bisikletleri en az maliyetle ayırmanın yolu. Her neyse, bu çılgınca görünüyor fakat aslında bizim kampüsümüzde Zippiler ve diğer şeylerle çalışmayı düşünüyordum amaç sadece bisiklet kullanımını artırmaktı ve maliyet verimliliği açısından bisikletleri trafikten nasıl ayırırız diye düşünüyordum. Ardından arama yaptım ve bulduğum bu oldu. Ve aslında özel olarak bunun üzerinde çalışmıyoruz ancak bu, hayallerimizi devam ettiriyor. CR: Şununla kapamama izin ver. Bana senin aklının arkasındaki felsefeyi söyle. Bu fikre [Google X] sahipsin. Sen basitçe ufak ölçekte ilerleme istemiyorsun. LP: Doğru. Bence hakkında konuştuğumuz onca şey aslında onlar -- Hemen hemen ekonomideki katma değer konseptini kullanıyorum, yani bir şey yapıyorsun ve yaptığın şey eğer sen onu gerçekten yapmasaydın meydana gelemezdi. Ve bence daha fazla böyle şeyler yapabiliriz, bu daha fazla etki anlamına gelir ve yaptığımız şeyler insanların imkansız olarak gördüğü şeyler. Teknoloji hakkında daha fazla öğrendiğimde bilmediğim şeyleri daha çok farkettiğimde büyülenmiştim ve bu teknoloji ufku sayesinde bir sonraki adımı görebiliyorsunuz, teknoloji hakkında daha fazla öğreniyorsunuz, neyin mümkün olduğunu daha fazla öğreniyorsunuz. Balonların mümkün olduğunu öğreniyorsunuz çünkü onu yapmak için bazı malzemeler olduğununu öğreniyorsunuz. CR: Burada gelecek hakkında düşünen birçok insan konuk ediyoruz. Geliyorlar, gidiyorlar, tekrar geliyorlar ama hayata geçen bir şey görmüyoruz. Benim açımdan seni farklı kılan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Senin de bildiğin ve hakkında okuduğum birini düşünüyorum, Tesla'yı. Senin bu konudaki prensibin ne? LP: Bir şeyi icat etmek yeterli değil. Bir şeyler icat edebilirsiniz, örneğin Tesla elektrik gücünü icat etti ancak onu insanlara ulaştırma sıkıntı yaşadı. Bu insanlar tarafından yapılabilmeliydi. Ancak bu çok zaman aldı. Bence iki şeyi bir araya getirebiliriz, bir tarafta yenilikler ve keşifler var bunlara bir şirketin ürünleri pazarlayabilme gücünü ve insanlara ulaştırmasını ilave etmeliyiz. Bu yolla dünya daha iyi noktaya gelir ve insanlara umut verebiliriz. Biliyor musunuz, Loon Projesi beni büyülüyor insanlar onun hakkında nasıl da heyecanlıydılar çünkü proje dünyada internet hakkına sahip olmayan üçte ikisine, -ki bu hiç hoş değil- umut verdi. CR: Bu da şirketler hakkındaki ikinci şey oluyor. Sen şirketlerin iyi işletildiklerinde değişimin temsilcisi olduklarına inananlardan birisin. LP: Doğru. Çoğu insanın şirketleri şeytan olarak görmesi beni rahatsız ediyor. Kötü bir üne sahipler. Ve bence biraz da haklılar. Şirketler satışları artırmak için 50 yıl ya da 20 yıl önce yaptıklarını yapıyorlar. İhtiyacımız olan bu değil. Özellikle teknolojide devrimsel değişimlere ihtiyacımız var, artışlara değil. CR: Aslında bir keresinde dedin ki paranı herhangi bir sebeple sadece vermektense onu basitçe Elon Musk'a vermeyi tercih edeceğini çünkü onun dünyayı değiştirebileceğine inancının tam olduğunu söyledin ve bunu yapardın çünkü — LP: Evet, sen Mars'a gitmek istersen o da insanlığı geri getirmek için Marsa gitmek ister. Bu değerli bir amaç ancak o bir şirket ve o bir hayırsever. Bu nedenle biz da benzer şeyler hedefliyoruz. Sen sormuştun, Google'da zengin olmuş birçok çalışanımız var. İnsanlar teknolojide çok para kazanıyorlar. Bu odadaki birçok insan oldukça zengin. Çalışıyorsunuz çünkü dünyayı değiştirmek istiyorsunuz. Onu daha iyi yapmak istiyorsunuz. Çalıştığınız şirket neden sadece zamanınız için değerli olsun, aynı zamanda paranız için de değerli olmasın. Kastettiğim şu böyle bir konsepte sahip değiliz. Şirketler hakkında bu şekilde düşünmüyoruz ve bu üzücü çünkü şirketler bizim eforumuzun ürünü. Çoğu insanın zamanı şirketlerde geçiyor çok fazla paranın olduğu yerler şirketler bu nedenle istediğim şey olduğundan daha fazla yardım etmek. CR: Bu kadar insanla konuşmayı kapatırken ben daima şu soruyu sorarım: Hangi durumdaki zihin ne kalitedeki bir zihin en iyi şekilde hizmet edebilir? Rupert Murdoch gibilere ve medyadaki diğer aktörlere göre cevap merak. Bill Gates ve Warren Buffett'e göreyse odaklanma. Seyircilere veda ederken ne yetkinlikteki zihinler seni gelecek hakkında düşünmeni sağladı ve aynı zamanda mevcut olanı değiştirebilir? LP: Bence en önemli şey -- Bir çok şirkete baktım zamanla neden başarısız olduklarını düşündüm. Çok fazla şirket iş hayatına veda ediyor. Temelde hata yaptıkları şey ne? Bu şirketlerin tamamen yanlış yaptıkları ne? Hataları genelde geleceği görememeleri. Ben şahsen geleceğin nasıl olacağı üzerinde ve onu nasıl yaratabileceğimiz ve şirketimizi onun üzerinde nasıl odaklayabileceğimiz ve tüm bunları hızlıca nasıl yapabileceğimiz üzerine odaklanıyorum. İnsanların üzerinde düşünmedikleri şeylere bakmanızı kimsenin üzerinde çalışmadığı şeyler üzerine çalışmanızı sağlayan meraktır. Çünkü bu katma değerin olduğu yerdir. Ve bunu yapmayı istemek risk almak demektir. Android'e bakın. Android üzerine çalışmaya başladığımızda kendimi suçlu hissettim. Aldığımızda küçük bir noktadaydı. Üzerinde gerçekten çalıştığımız şey o değildi. Onun üzerinde zaman harcayınca suçlu hissediyordum. Bu aptalca bir yaklaşımdı. Android gelecek demekti. Ve onun üzerinde çalışmak iyi bir şeydi. CR: Seni burada görmek çok hoş. Seninle aynı masada oturmak ve seni dinlemek harikaydı. Teşekkürler Larry. LP: Teşekkür ederim. (Alkışlar) CR: Larry Page.