WEBVTT 00:00:01.510 --> 00:00:09.907 Bir kum tanesinde dünyayı gör ve kır çiçeğinde cenneti sonsuzluğu avucunun içine al ve onu bir ana sığdır 00:00:18.837 --> 00:00:21.055 Başlangıçta; Logos, 00:00:21.055 --> 00:00:25.259 Büyük Patlama, ilk Om vardı. 00:00:25.259 --> 00:00:29.279 Büyük Patlama teorisi, evrenin 00:00:29.279 --> 00:00:32.004 toplu iğnenin başından milyarlarca kez küçük 00:00:32.004 --> 00:00:34.263 akıl almaz sıcaklık ve yoğunluktaki 00:00:34.263 --> 00:00:39.012 bir noktadan spirallenerek oluştuğunu söyler. 00:00:39.012 --> 00:00:43.061 Nedenini ve nasılını söylemez. 00:00:43.061 --> 00:00:47.043 Bir şey ne kadar gizemliyse ,onu 00:00:47.043 --> 00:00:52.889 aynı ölçüde anladığımızı varsayarız. 00:01:00.739 --> 00:01:03.524 Yer çekiminin ya çok yavaş bir genişlemeye 00:01:03.524 --> 00:01:09.739 ya da evreni büyük bir ezilmeye götüreceği düşünülmüştü. 00:01:09.739 --> 00:01:13.191 Ancak., Hubble uzay teleskobundan gelen görüntüler 00:01:13.191 --> 00:01:17.197 evrenin genişlemesinin hızlandığı gösteriyor. 00:01:17.587 --> 00:01:20.503 Büyük Patlama'dan bu yana gittikçe hızını arttırıyor. 00:01:20.503 --> 00:01:26.069 Her nasılsa, evrende fiziğin tahmininden 00:01:26.069 --> 00:01:33.043 daha çok kütle mevcut. Eksik kütleyi hesaplamak adına 00:01:33.043 --> 00:01:37.054 fizikçiler şimdi evrenin yalnızca %4'ünün atomik maddeden yani 00:01:37.054 --> 00:01:45.292 bildiğimiz maddeden oluştuğunu, %23'ünün karanlık maddeden 00:01:45.292 --> 00:01:54.967 ve %73'ünün eskiden boşluk sandığımız karanlık enerjiden olduştuğunu söylüyor. 00:01:54.967 --> 00:02:00.046 Bu bütün evrendeki her şeyi birbirine bağlayan 00:02:00.046 --> 00:02:08.119 görünmez bir sinir sistemi gibidir. 00:02:08.119 --> 00:02:11.351 Kadim Vedik eğitmenleri Nada Brahma öğretmişlerdi. 00:02:11.351 --> 00:02:13.757 "Evren, titreşimdir." 00:02:13.757 --> 00:02:17.573 Bütün ruhsal deneyimlerin ve bilimsel araştırmaların temelinde 00:02:17.573 --> 00:02:22.981 bu titreşen alan vardır. 00:02:22.981 --> 00:02:25.676 Azizlerin, Buddhaların, yogilerin, mistiklerin 00:02:25.676 --> 00:02:36.793 rahiplerin, şamanların ve kahinlerin kendilerine bakarak gözlemledikleri 00:02:36.793 --> 00:02:42.059 enerji alanının aynısıdır bu. Buna; Akasha, İlk Om, 00:02:42.059 --> 00:02:47.359 Indra'nın mücevher ağı, kürelerin müziği, 00:02:47.359 --> 00:02:54.133 ve tarih boyunca daha birçok isim verilmiştir. 00:03:00.863 --> 00:03:05.012 Bütün dinlerin ortak kökü ve 00:03:05.012 --> 00:03:19.979 iç ve dış dünyaların arasındaki köprüdür. 00:03:34.239 --> 00:03:36.409 3. yy.daki Mahayana Budizminde, 00:03:36.409 --> 00:03:39.709 kozmolojiyi günümüzün gelişmiş fiziğine 00:03:39.709 --> 00:03:42.599 benzer tanımlamışlardı. 00:03:42.599 --> 00:03:45.579 Indra'nın ağı, evreni birbirine dokunmuş bir kumaş 00:03:45.579 --> 00:03:49.073 olarak tanımlayan çok eski bir Vedik öğretisi için 00:03:49.073 --> 00:03:51.079 kullanılan bir metafordur. 00:03:52.969 --> 00:03:55.449 Tanrıların kralı Indra 00:03:55.449 --> 00:04:04.349 güneşi doğurdu, rüzgarı ve suyu yönetti. 00:04:04.349 --> 00:04:09.219 Tüm boyutlara uzanan bir örümcek ağı hayal edin. 00:04:09.219 --> 00:04:11.459 Bu ağ, çiğ damlalarından oluşmuş 00:04:11.459 --> 00:04:16.119 ve her damla diğer damlaların yansımasını taşıyor 00:04:16.119 --> 00:04:19.069 ve her çiğ damlasının yansımasında 00:04:19.069 --> 00:04:23.003 bütün damlaların yansımasını buluyorsunuz. 00:04:23.003 --> 00:04:27.001 Bütün ağda bu yansıma, en sonunda 00:04:27.001 --> 00:04:29.019 sonsuza ulaşır. NOTE Paragraph 00:04:29.019 --> 00:04:32.454 Indra'nın ağı, holografik evren olarak tanımlanabilir, 00:04:32.454 --> 00:04:35.970 en ufak bir ışık hüzmesinde bile 00:04:35.970 --> 00:04:42.069 bütünün tam bir modeli vardır. 00:04:42.069 --> 00:04:46.003 Sırp-Amerikan bilimadamı, Nikola Tesla'dan 00:04:46.003 --> 00:04:49.031 bazen 20. yy'ın mucidi olan adam 00:04:49.031 --> 00:04:50.789 olarak da bahsedilir. 00:04:50.789 --> 00:04:53.004 Tesla, alternatif akım elektriğinin 00:04:53.004 --> 00:04:55.081 ve günlük hayatımızdaki diğer birçok 00:04:55.081 --> 00:04:59.389 buluşun mucididir. 00:04:59.389 --> 00:05:02.049 Kadim Vedik geleneğine olan ilgisi sebebiyle, 00:05:02.049 --> 00:05:05.062 Tesla, hem doğu hem batı modelleri aracılığıyla 00:05:05.062 --> 00:05:10.229 bilimi anlamak için eşsiz bir pozisyona sahiptir. 00:05:10.229 --> 00:05:13.006 Bütün büyük bilimadamları gibi, Tesla da 00:05:13.006 --> 00:05:15.289 dış dünyanın gizemlerine dalmıştır 00:05:15.289 --> 00:05:19.065 ama ayrıca kendi derinliklerine de dalmıştır. 00:05:19.065 --> 00:05:23.059 Tıpkı kadim yogiler gibi, Tesla da her şeyden yayılan 00:05:23.059 --> 00:05:31.849 o enerji alanını tarif etmek için Akasha terimini kullandı. 00:05:31.849 --> 00:05:35.099 Tesla, kadim Hint öğretilerini Batı'ya getiren 00:05:35.099 --> 00:05:38.689 yogi Swami Vivekananda'yla çalıştı. 00:05:38.689 --> 00:05:42.068 Vedik öğretilerinde, Akasha uzayın kendisidir; 00:05:42.068 --> 00:05:45.021 diğer elementlerin doldurduğu 00:05:45.021 --> 00:05:49.018 eş zamanlı olarak titreşerek var olan bir uzay. 00:05:49.018 --> 00:05:59.949 Şu ikisi ayrılamaz. Akasha yin'dir, Prana ise yang. 00:06:05.439 --> 00:06:09.005 Akasha'yı veya ilk maddeyi kavramsallaştırmamıza 00:06:09.005 --> 00:06:16.009 yardımcı olabilecek modern bir kavram da fraktal fikridir. 00:06:16.009 --> 00:06:20.025 80'lerdeki bilgisayar gelişimlerine kadar 00:06:20.025 --> 00:06:23.439 doğadaki modelleri matematiksel olarak görselleştirme 00:06:23.439 --> 00:06:26.479 olanağımız yoktu. 00:06:26.479 --> 00:06:28.099 Fraktal terimini 1980'de, matematikçi 00:06:28.099 --> 00:06:31.479 Benoit Mandelbrot tarafından öne sürüldü. NOTE Paragraph 00:06:31.479 --> 00:06:34.939 Kendisi bazı basit matematik denklemleri üzerine çalışıyordu. 00:06:34.939 --> 00:06:37.896 bunlar, tekrar edildiğinde, kısıtlı bir çerçeve altında 00:06:37.896 --> 00:06:41.185 matematiksel veya geometrik formlarda değişen, bitmeyen 00:06:41.185 --> 00:06:42.663 bir dizi yaratıyordu. 00:06:42.663 --> 00:06:48.119 Kısıtlı ama aynı zamanda da sonsuzlar. 00:06:49.469 --> 00:06:53.709 Fraktal oldukça ağır bir geometrik şekildir. 00:06:53.709 --> 00:06:56.535 Parçalara ayrılabilir ve her biri yaklaşık olarak 00:06:56.535 --> 00:06:59.332 tüm desenin küçültülmüş bir kopyasıdır. 00:06:59.332 --> 00:07:05.199 Özbenzeş de denilebilir. 00:07:05.199 --> 00:07:08.036 Mandelbrot'un fraktallarına 00:07:08.036 --> 00:07:14.547 Tanrı'nın parmak izi denilmiştir. 00:07:22.197 --> 00:07:26.849 Kainatın kendi başına ürettiği bir sanat eserini görüyorsunuz. 00:07:26.849 --> 00:07:29.952 Mandelbrot figürünü belli bir yönde çevirirseniz, 00:07:29.952 --> 00:07:33.749 neredeyse bir Hindu ilahına ya da Buddha'ya benzer. 00:07:33.749 --> 00:07:40.049 Bu figür "Buddhabrot" figürü olarak adlandırılmıştır. 00:07:56.849 --> 00:08:01.099 Antik sanat ve mimarinin bazı yapılarına bakacak olursanız, 00:08:01.099 --> 00:08:04.469 insanlığın fraktal desenlerin güzelliği ve kutsallığıyla 00:08:04.469 --> 00:08:08.169 uzun bir ilişkisi olduğunu görürsünüz. 00:08:18.009 --> 00:08:21.479 Sonsuz bir karmaşa, buna rağmen her parça yeniden yaratan 00:08:21.479 --> 00:08:24.479 çekirdeğe sahip. 00:08:24.479 --> 00:08:27.979 Fraktallar, bilim adamlarının evrene ve onun işleyişine olan 00:08:27.979 --> 00:08:29.779 bakışını değiştirdi. 00:08:29.779 --> 00:08:32.539 Büyütmenin her seviyesinde 00:08:32.539 --> 00:08:35.919 orijinalinden farklılık göstermekte. 00:08:35.919 --> 00:08:39.199 Bir fraktal detay seviyesinden diğerine geçtikçe 00:08:39.199 --> 00:08:42.065 sürekli bir değişim ve dönüşüm cereyan etmekte. 00:08:42.065 --> 00:08:46.025 Bu dönüşüm, kozmik spiraldir. 00:08:46.025 --> 00:08:52.577 Uzay zaman matrisinin bütünleşik zekası. 00:09:14.067 --> 00:09:18.203 Fraktallar doğası gereği kaotik bir gürültü ve yapıdadır. 00:09:18.203 --> 00:09:22.345 Zihnimiz bir deseni farkettiği ya da tanımladığı zaman, 00:09:22.345 --> 00:09:26.679 ona tek bir şeymiş gibi odaklanır. 00:09:26.679 --> 00:09:29.454 Güzel gördüğümüz desenleri bulmaya çalışırız, 00:09:29.454 --> 00:09:32.079 ama o desenleri aklımızda tutmak için de 00:09:32.079 --> 00:09:36.576 diğer bütün fraktalları bir kenara atmamız gerekir. 00:09:53.026 --> 00:09:55.329 Bir fraktalı, duyularla anlamak demek 00:09:55.329 --> 00:10:01.018 hareketi sınırlamak demektir. 00:10:01.018 --> 00:10:04.437 Evrendeki bütün enerji nötr, 00:10:04.437 --> 00:10:10.018 zamansız, boyutsuzdur. 00:10:10.018 --> 00:10:13.068 Desen tanımlama için yaratıcılığımız ve kapasitemiz, 00:10:13.068 --> 00:10:17.062 mikrokozmos ile makrokozmos arasındaki bağlantıdır. 00:10:17.062 --> 00:10:24.006 Dalgaların zamansız dünyası ve şeylerin cismani dünyası. 00:10:26.376 --> 00:10:29.031 Gözlem, düşünerek limitlemeden doğan 00:10:29.031 --> 00:10:31.058 bir yaratım şeklidir. 00:10:31.058 --> 00:10:34.013 Katılık illüzyonunu biz yaratıyoruz; 00:10:34.013 --> 00:10:37.694 bir şeyleri etiketleyerek, isimleyerek. 00:10:37.694 --> 00:10:40.215 Filozof Kierkegaard der ki, 00:10:40.215 --> 00:10:43.026 "Beni isimlendirirseniz, beni reddedersiniz." 00:10:43.026 --> 00:10:46.043 Bana isim, etiket vererek, olabileceğim 00:10:46.043 --> 00:10:49.826 her şeyi reddetmiş olursunuz. 00:10:49.826 --> 00:10:52.106 Partikülü bir şey oldurarak, sıkarak, 00:10:52.106 --> 00:10:55.585 isimlendirerek, kilitlersiniz. 00:10:55.585 --> 00:10:58.574 ama aynı zamanda varlığını tanımlayarak 00:10:58.574 --> 00:11:03.005 onu yaratırsınız. 00:11:03.005 --> 00:11:06.046 Yaratıcılık bizim en ulvi tabiatımız. 00:11:06.046 --> 00:11:10.000 Bir şeylerin yaratımı zamanla 00:11:10.000 --> 00:11:16.336 katılığın illüzyonunu da yaratır. 00:11:20.636 --> 00:11:23.551 Einstein, boş alan olarak düşündüğümüz şeyin 00:11:23.551 --> 00:11:26.455 hiçlik olmadığını fark eden ilk bilim adamıydı. 00:11:26.455 --> 00:11:28.342 Özellikleri vardı, 00:11:28.342 --> 00:11:33.113 Uzayın doğasının temelinde neredeyse akıl almaz büyüklükte bir enerjinin yattığını 00:11:33.113 --> 00:11:35.158 fark eden ilk bilim adamı olmuştur. 00:11:35.308 --> 00:11:38.037 Tanınmış fizikçi Richard Feynman bir seferinde, 00:11:38.367 --> 00:11:41.149 ''Uzayın tek bir metre küpü,dünyanın bütün 00:11:41.989 --> 00:11:48.061 okyanuslarının kaynatabilecek enerjiyi barındır,''demiştir. 00:11:48.471 --> 00:11:51.697 Deneyimli meditasyoncular ,evrendeki büyük gücün, 00:11:51.697 --> 00:11:54.029 dinginlikte olduğunun bilirler. 00:11:56.059 --> 00:11:59.626 Buda'nın bu temel madde için kullandığı bir tabir daha vardır: 00:12:02.076 --> 00:12:04.937 Buda'nın 'Kalapas' olarak tanımladığı şey saniyede 00:12:04.937 --> 00:12:11.064 tirilyonlarca kez yükselen ve sona eren minik parçacık ya da dalgacıklardır. 00:12:15.054 --> 00:12:17.085 Bu bakımdan gerçekte olan şey 00:12:17.635 --> 00:12:22.385 bir süreklilik illüzyonu oluşturmak için holografik bir kameradan 00:12:22.385 --> 00:12:27.047 hızla geçen bir dizi görüntü karesidir. 00:12:27.497 --> 00:12:33.065 Bu illüzyon,ancak bilinç tam anlamıyla durgunlaştığında anlaşılır 00:12:33.065 --> 00:12:37.543 çünkü bilinç, bu illüzyonu devam ettiren şeyin kendisidir 00:13:17.808 --> 00:13:18.538 Var olan 00:13:18.538 --> 00:13:20.618 her şeyin titreşim olduğu gerçeği, 00:13:20.618 --> 00:13:22.951 Doğu'nun eski geleneklerinde, 00:13:22.951 --> 00:13:25.057 binlerce yıldır anlatılagelmiştir. 00:13:27.217 --> 00:13:30.088 ''Nada Brahma'' -evren, sestir. 00:13:32.008 --> 00:13:35.036 'Nada' kelimesi ses ya da titreşim anlamına gelir. 00:13:35.436 --> 00:13:37.088 ''Brahma '' ise tanrının adıdır. 00:13:38.398 --> 00:13:42.421 Brahma aynı anda hem evren, hem de yaradandır. 00:13:42.421 --> 00:13:48.098 Sanatçı ve sanat eseri birbirinden ayrılamaz 00:13:48.998 --> 00:13:54.616 Eski Hindistan 'da bulunan en eski insan kayıtlarından 00:13:54.616 --> 00:13:57.139 biri olan Upanişad'da ''Yaradan Brahma 00:13:57.139 --> 00:13:59.694 bir lotusta otururken gözlerini açar ... 00:14:00.004 --> 00:14:05.074 ve dünya birden var olur. 00:14:05.474 --> 00:14:07.294 Brahma gözlerini kapar , 00:14:08.004 --> 00:14:13.214 ve dünya birden yok olur'', der. 00:14:14.014 --> 00:14:16.000 Eski mistikler,yogiler ve kahinler, 00:14:16.000 --> 00:14:17.706 bilincin kök seviyesinde, 00:14:17.706 --> 00:14:20.007 bir alanın var olduğunu savunmuşlardır 00:14:20.007 --> 00:14:23.915 Akaşik alan ,bir diğer adıyla Akaşik kayıtlar. 00:14:23.935 --> 00:14:28.025 Bütün bilginin;geçmiş,şimdi ve gelecekte yapılan 00:14:28.025 --> 00:14:31.522 tüm deneyimlerin şu anda ve sonsuza dek var oldukları 00:14:32.252 --> 00:14:34.099 bu var olan her şeyin, 00:14:34.519 --> 00:14:36.373 doğduğu alan ya da matristir 00:14:36.373 --> 00:14:39.894 Atom altı parçacıklardan galaksilere, 00:14:39.894 --> 00:14:48.694 yıldızlar, gezegenler ve bütün canlılığa kadar her şeyin var olduğu alan 00:14:51.024 --> 00:14:54.206 Hiç bir şeyi kendi bütünlüğü içinde göremezsiniz. 00:14:54.206 --> 00:14:57.808 çünkü her şey sürüsüyle titreşim katmanından oluşmuştur 00:14:57.808 --> 00:15:00.265 Sürekli bir biçimde değişmekte ve 00:15:00.265 --> 00:15:05.004 Akaşa ile bilgi alışverişinde bulunmaktadır 00:15:05.004 --> 00:15:10.780 Bir ağaç gün içinde havayı,yağmuru, 00:15:11.000 --> 00:15:15.444 toprağı içer. 00:15:16.394 --> 00:15:19.085 Bir enerji denizi ağaç adını verdiğimiz bu şeyin, 00:15:19.085 --> 00:15:22.029 içine ve içinden dünyaya akar. 00:15:22.099 --> 00:15:24.484 Düşünüp duran zihin durgunlaştığında, 00:15:24.484 --> 00:15:27.044 gerçekliği olduğu gibi görürsünüz. 00:15:27.044 --> 00:15:30.038 tüm yönleriyle... 00:15:30.038 --> 00:15:33.014 Ağaç, gökyüzü, yeryüzü, yağmu ve yıldızlar 00:15:33.014 --> 00:15:36.045 birbirlerinden ayrı değildir. 00:15:36.045 --> 00:15:41.005 Yaşam ve ölüm, kişi ve diğerleri, birbirlerinden ayrı değildir. 00:15:41.005 --> 00:15:45.747 Tıpkı bir dağ ile vadinin birbirlerinden ayrılamayacağı gibi 00:15:45.967 --> 00:15:49.036 Kızılderili ve diğer yerli geleneklerinde, 00:15:49.036 --> 00:15:51.995 her şeyin bir ruhu olduğu,yani diğer bir deyişle 00:15:51.995 --> 00:15:53.905 her şeyin tek bir titreşimsel 00:15:53.905 --> 00:15:57.079 kaynağa bağlı olduğu söylenir. 00:15:58.589 --> 00:16:02.037 Her şeyin içinden akan tek bir bilinç, 00:16:02.037 --> 00:16:04.987 tek bir alan,tek bir güç vardır. 00:16:04.987 --> 00:16:07.578 Bu alan varlığını senin etrafında değil 00:16:07.578 --> 00:16:10.212 seninle BİRLİKTE, 00:16:10.212 --> 00:16:14.234 ve SEN olarak sürdürür. 00:16:15.034 --> 00:16:17.118 Evren, 'SEN' sindir. 00:16:18.428 --> 00:16:23.004 Yaradılışın kendini izlediği gözler 'SEN'sindir. 00:16:24.464 --> 00:16:28.018 Bir rüyanın ardımdan uyandığında ,rüyandaki her şeyin 00:16:28.018 --> 00:16:30.086 aslında sen olduğunu fark edersin. 00:16:30.086 --> 00:16:32.054 Onu sen yaratmışsındır. 00:16:32.054 --> 00:16:35.061 Sözde gerçek yaşam da bundan farklı değildir. 00:16:35.061 --> 00:16:37.758 Herkes ve her şey 'SEN'sin 00:16:38.318 --> 00:16:47.487 Her bir gözden , her bir kayanın altına, 00:16:53.047 --> 00:17:00.127 Her bir parçacık vesilesiyle bakan tek bir bilinç. 00:17:06.147 --> 00:17:09.127 Uluslararası araştırma merkezi CERN'de 00:17:09.217 --> 00:17:12.004 parçacık fiziği labaratuarındaki görevliler 00:17:12.004 --> 00:17:13.705 her varlığa uzanan bu alanı, 00:17:13.705 --> 00:17:15.789 araştırmaktalar. 00:17:15.789 --> 00:17:17.601 Ancak içlerine bakmak yerine, 00:17:17.601 --> 00:17:22.529 dışarıdaki fiziksel dünyaya bakmayı tercih ediyorlar. 00:17:22.529 --> 00:17:25.812 Cern'ün İsviçre Geneva'daki labaratuvarında görev alan 00:17:25.812 --> 00:17:28.039 araştırmacılar Higgs Bozonu'nu, yani, 00:17:28.039 --> 00:17:32.021 tanrı parçacığını bulduklarını açıkladılar. 00:17:32.021 --> 00:17:35.140 Higgs Bozonu deneyleri uzayın boşluğunu görünmez bir 00:17:35.140 --> 00:17:40.452 enerji alanın kapladığını bilimsel olarak ispatladı. 00:17:41.072 --> 00:17:44.344 CERN'ün büyük hadron çarpıştırıcıısı, 00:17:44.344 --> 00:17:47.854 iki parçacık demetinin ters istikamette 00:17:47.854 --> 00:17:51.085 ve neredeyse ışık hızında ilerlerken kavuşarak çarpıştıkları 00:17:51.085 --> 00:17:53.175 çevresi 17 mil uzunluğunda olan bir, 00:17:53.175 --> 00:17:55.093 halkadan oluşuyor. 00:17:55.093 --> 00:17:57.981 Bilim insanları şiddetli şiddetli çarpmalar sonucuda 00:17:57.981 --> 00:18:00.016 ortaya neler çıktığını gözlemliyorlar. 00:18:02.086 --> 00:18:04.124 Standart model parçacıkların, 00:18:04.124 --> 00:18:06.743 nasıl kütle kazandıklarını açıklayamıyor. 00:18:06.743 --> 00:18:09.292 Her şey tireşimde oluşmuş gibi görünüyor 00:18:09.292 --> 00:18:14.506 ancak ortada titreşecek bir 'şey' yok. 00:18:16.006 --> 00:18:20.452 Sanki gizlice evrenin balesine ayak uyduran dans eden, 00:18:20.452 --> 00:18:23.562 görünmez bir dansçı bir gölge gibi. 00:18:24.082 --> 00:18:26.114 Diğer tüm dansçılar ezelden beri , 00:18:26.114 --> 00:18:28.955 bu görünmez dansçının etrafında dans eder durur. 00:18:28.955 --> 00:18:32.203 Bu dansın koreografisini gözlemlemeyi başardık ,ancak... 00:18:32.203 --> 00:18:36.583 o dansçıyı bu güne kadar hiç görememiştik. 00:18:41.203 --> 00:18:44.096 Sözüm ona tanrı parçacığı 00:18:44.096 --> 00:18:47.109 evrenin temel malzemesinin nitelikleri, 00:18:47.109 --> 00:18:52.088 evrenin genişlemesine sebep olan bütün o açıklanamaz 00:18:55.968 --> 00:18:59.587 kütle ve enerjiye bir açıklama getirebilecek maddenin özü. 00:18:59.587 --> 00:19:02.194 Ancak Higgs Bozonu'nu keşfi evrenin doğasını 00:19:02.194 --> 00:19:05.001 çok daha gizemli bir evreni açığa çıkararak , 00:19:05.001 --> 00:19:09.132 bizlere daha da büyük bir gizem sunmuş oldu. 00:19:10.702 --> 00:19:13.733 Bilim, gitgide bilinç ile madde arasındaki, 00:19:13.733 --> 00:19:15.853 eşiğe yaklaşıyor 00:19:15.853 --> 00:19:21.234 İlksel alandan bize bakmakta olan göz 00:19:21.234 --> 00:19:26.300 aynı gözdür. 00:19:35.000 --> 00:19:38.038 Alman yazar ve aydın Wolfgang Von Göthe, 00:19:38.038 --> 00:19:41.068 ''Dünyayı meydana getiren ilksel fenomen, 00:19:41.068 --> 00:19:44.099 dalgadır'', demiştir, 00:19:47.119 --> 00:19:52.135 Görünür sesi araştıran bilim dalına Siyamatik denir. 00:19:53.455 --> 00:19:57.008 Siyamatik kelimesi,Yunanca dalga ya da 00:19:57.008 --> 00:20:00.043 titreşim anlamına gelen 'cyma' kökünden türemiştir. 00:20:08.543 --> 00:20:11.449 Dalga fenomenini ciddi anlamda araştıran ilk batılı 00:20:11.449 --> 00:20:13.425 bilim insanlarından biri, 18.yy'da 00:20:13.425 --> 00:20:15.909 yaşamış Alman bir müzisyen ve fizikçi olan, 00:20:15.909 --> 00:20:18.031 Ernst Chladni'ydi. 00:20:18.031 --> 00:20:23.076 Chladini, üzerine kum serptiği metal levhaları, 00:20:23.076 --> 00:20:25.856 bir keman yayıyla titreştirdiğinde, kumun kendini 00:20:25.856 --> 00:20:29.307 yeniden düzenleyerek belirli örüntüler oluşturduğunu keşfetti. 00:20:29.307 --> 00:20:32.242 Kumlar,üretilen titreşimlerin türüne göre değişerek, 00:20:32.242 --> 00:20:34.973 farklı şekiller oluşturuyorlardı. 00:20:38.303 --> 00:20:40.712 Chladni, bu şekillerin tamamından oluşan 00:20:40.712 --> 00:20:42.747 bir katalog düzenledi. Bu şekillere, 00:20:42.747 --> 00:20:45.333 Chladni Figürleri adı verilir. 00:20:45.333 --> 00:20:49.177 Bu örüntülerin bir çoğu doğada gözlemlenebilir. 00:20:49.177 --> 00:20:54.197 Bir kaplumbağanın kabuğundaki işaretler, 00:20:54.197 --> 00:20:59.124 ya da bir leoparın benekleri gibi. 00:21:03.664 --> 00:21:06.808 Chladni şekillerini ya da siyamatik şekillerini incelemek, 00:21:06.808 --> 00:21:13.014 Büyük gitar, keman ya da diğer enstrüman ustalarının ses kalitelerini ölçmek 00:21:13.014 --> 00:21:17.988 için kullandıkları gizli yöntemlerden biiridir. 00:21:21.128 --> 00:21:27.557 Hans Enny, 1960 yıllarında ses frekansları oluşturmak için 00:21:27.557 --> 00:21:37.032 Chladni'nin çalışmalarını ilerletii ve ''Siyamatik'' terimini ortaya attı. 00:21:37.032 --> 00:21:40.354 Eğer bir kap suyun içinden basit sine dalgaları geçirirseniz, 00:21:40.354 --> 00:21:43.064 suda oluşan şekilleri gözlemleyebilirsiniz. 00:21:43.064 --> 00:21:45.072 Suyun üzerinde dalgaların frekansına bağlı olarak, 00:21:45.072 --> 00:21:47.618 değişik dalga şekilleri oluşr 00:21:47.618 --> 00:21:52.009 Frekans ne kadar yükselirse, şeklin karmaşıklığı o kadar artar. 00:21:52.009 --> 00:21:55.008 Bu şekiller tekrarlanabilirler ve rastgele oluşmazlar. 00:21:55.008 --> 00:21:57.396 Gözlemlemeye devam ettiğiniz taktirde, 00:21:57.396 --> 00:22:01.258 titreşimin maddeyi nasılda basit ve kendini tekrarlayan dalgalardan, 00:22:01.258 --> 00:22:04.357 karmaşık formlara dönüştürdüğünü daha iyi anlarsınız. 00:22:04.357 --> 00:22:10.096 Suyun titreşimleri bir ayçiçeği görünümünü alır. 00:22:29.086 --> 00:22:32.013 sadece ses frekansını değiştirerek , 00:22:32.013 --> 00:22:37.124 değişik bir örüntü elde edebiliriz. 00:22:52.004 --> 00:22:55.037 Su oldukça gizemli bir maddedir. 00:22:55.037 --> 00:22:57.559 Şartlardan çok kolay etkilenebilir. 00:22:57.559 --> 00:23:00.082 Yani titreşimi alarak onu sürdürebilir. 00:23:00.082 --> 00:23:03.059 Su yüksek rezonans kapasitesi, hassasiyeti 00:23:03.059 --> 00:23:07.022 ve yapısal olarak rezone olmaya meyilli olması nedeniyle, 00:23:07.022 --> 00:23:09.052 her türlü ses dalgasına, 00:23:09.052 --> 00:23:12.058 derhal yanıt verir. 00:23:12.058 --> 00:23:13.941 Bitki ve hayvanların kütlesinin, 00:23:13.941 --> 00:23:17.983 büyük çoğunluğunu,titreşen su ve toprak oluşturur. 00:23:19.013 --> 00:23:21.755 Basit tireşimlerin, suda nasıl da belirgin ve doğal 00:23:21.755 --> 00:23:25.000 örüntüler oluşturduğunu gözlemlemek kolaydır ancak, 00:23:25.000 --> 00:23:30.008 buna katıları da ekleyerek genişliği arttırdığımızda , 00:23:30.008 --> 00:23:34.122 işler daha da ilginç bir hal almaya başlar. 00:23:34.532 --> 00:23:36.815 Suya mısır nişastası eklediğimzde, 00:23:36.815 --> 00:23:42.955 daha karmaşık bir fenomen elde ederiz. 00:23:58.045 --> 00:24:01.421 Belki de yaşamın ilkeleri,doğrudan küçük mısır nişastasının, 00:24:01.421 --> 00:24:07.019 organizmaya benzer bir şekle bürünmesi sayesinde gözlemlenebilir. 00:24:12.764 --> 00:24:15.023 Bütün büyük dinlerde, 00:24:15.023 --> 00:24:18.011 evrenin canlılık ilkeleri tarihin o dönemindeki 00:24:18.011 --> 00:24:20.026 anlayışı yansıtan kelimeler işle 00:24:20.026 --> 00:24:22.972 aktarılmıştır. 00:24:26.002 --> 00:24:31.035 Kolomp öncesi Amerika'da ki en büyük uygarlık olan İnka dilinde 00:24:31.035 --> 00:24:34.612 ''alpa camasca'' sözcüğü tam olarak canlı dünya anlamına gelir 00:24:34.612 --> 00:24:41.001 ve insan vücudunu belirtmek için kullanılırdı. 00:24:41.001 --> 00:24:43.005 Kabala ve Yahudi mistisiziminde , 00:24:43.005 --> 00:24:46.059 Tanrının kutsal isimlerinden bahsederler. 00:24:46.059 --> 00:24:48.999 Zikredilemeyen isim. 00:24:48.999 --> 00:24:51.709 Zikredilemez çünkü o isim aslında her yer olan 00:24:51.709 --> 00:24:56.069 titreşimdir. O, bütün kelimeler, bütün maddelerdir. 00:24:56.069 --> 00:25:00.022 Her şey o kutsal kelimedir. 00:25:00.022 --> 00:25:02.009 Dört yüzlü,üç boyutta var olabilecek, 00:25:02.009 --> 00:25:04.732 en basit şekildir. 00:25:04.732 --> 00:25:07.126 Bir şey fiziksel bir gerçekliği olabilmesi için 00:25:07.126 --> 00:25:09.448 en azından dört noktaya sahip olmalıdır. 00:25:09.448 --> 00:25:12.174 Üçgen,doğanın kendi kendine ayakta durabilen, 00:25:12.174 --> 00:25:13.905 tek örüntüsüdür. 00:25:13.905 --> 00:25:17.154 ''Tetragramaton(dört harfli)'' kelimesi Eski Ahit'te sıklıkla, 00:25:17.154 --> 00:25:20.026 Tanrı'nın belli bir alametini belirtmek için kullanılır. 00:25:20.026 --> 00:25:23.075 BU,genellikle Tanrı'nın sözlerinden ya da Tanrı'nın 00:25:23.075 --> 00:25:30.088 özel adı, Logos ya da ilksel sözcükten bahsedilirken kullanılırdı. 00:25:33.248 --> 00:25:36.022 Antik uygarlıklar evrenin temelinde, 00:25:36.022 --> 00:25:40.047 dörtyüzlü şeklin olduğunu biliyorlardı. 00:25:40.047 --> 00:25:43.091 Doğa bu şekil sayesinde dengeye doğru meyleden 00:25:43.091 --> 00:25:47.055 bir temel sergiler:Shiva. 00:25:47.055 --> 00:25:50.561 Bu temelin de değişime doğru meyleden bir temeli vardır: 00:25:50.561 --> 00:25:55.026 Shakti. 00:25:56.086 --> 00:25:59.035 Yeni Ahitt'te yer alan Yuhanna İncili'nin ,genellikle, 00:25:59.035 --> 00:26:01.679 ''başlangıçta söz vardı'',dediği kabul edilir. 00:26:01.679 --> 00:26:04.066 Ancak orjinal metinde kullanılan terim , 00:26:04.066 --> 00:26:07.074 ''Logos'tu''. 00:26:07.074 --> 00:26:09.581 İsa'dan yaklaşık olarak 500 yıl önce yaşayan 00:26:09.581 --> 00:26:13.002 Yunan Filozof Heraklitos,Logos'tan; 00:26:13.002 --> 00:26:16.495 temelde bilinemez nitelikte olan bir olugu olarak bahsetmiştir. 00:26:16.495 --> 00:26:22.029 Bütün tekrarlamanın, örüntünün ve şeklin kaynağı. 00:26:22.029 --> 00:26:24.073 Heraklitus'un öğretilerini izleyen 00:26:24.073 --> 00:26:27.039 Stoacı Filozoflar,bu terimi, 00:26:27.039 --> 00:26:33.161 evrenin tümüne yayılan kutsal canlılık ilkesi ile bağdaştırdılar. 00:26:36.041 --> 00:26:42.002 Tasavvufta ise Logos her yerdir ve her şeyin içindedir. 00:26:42.002 --> 00:26:50.552 Yok'un Var'a dönüştüğü şey O'dur. 00:26:52.082 --> 00:26:57.027 Hindu geleneğinde Shiva Nataraja tam olarak, 00:26:57.027 --> 00:26:59.092 ''dansın lordu'' anlamına gelir 00:26:59.092 --> 00:27:03.045 Bütün kozmos Shiva'nın davulları eşliğinde dans eder. 00:27:03.045 --> 00:27:07.099 Her şey nabız atışı ile içeri alınır(döllenir) ve dışarı verilir(doğar). 00:27:07.839 --> 00:27:10.021 Dünya, ancak Shiva dansını sürdürdükçe 00:27:10.021 --> 00:27:13.005 evrimleşerek değişmeye devam edebilir. 00:27:13.005 --> 00:27:19.025 Aksi taktirde ise büzülerek tekrar hiçliğe döner. 00:27:19.025 --> 00:27:23.015 Shiva,bizlerin bilince tanıklık etmesini temsil ederken, 00:27:23.015 --> 00:27:26.089 Shakti dünyanın varlığı ya da cismidir. 00:27:26.089 --> 00:27:29.071 Shiva meditasyon yaparken, 00:27:29.071 --> 00:27:31.996 Shakti onu hareket ettirmeye ve 00:27:31.996 --> 00:27:34.006 dansa kaldırmaya çalışır. 00:27:34.006 --> 00:27:36.641 Tıpkı yin ve yang gibi, dansçı ve dans da 00:27:36.641 --> 00:27:41.336 teklik içinde varlığını sürdürür. 00:27:42.086 --> 00:27:47.179 Logos, aynı zamanda açıkta olan gerçek anlamına gelir. 00:27:47.179 --> 00:27:51.057 Logos'u bilen gerçeği de bilir. 00:27:51.057 --> 00:27:53.496 Akaşa karmik kayıtlar oluşturmak üzere, 00:27:53.496 --> 00:27:56.028 girdaplar halinde dönerken, asıl kaynağı 00:27:56.048 --> 00:27:59.003 yine kaynağın kendisinden gizleyebilmek için 00:27:59.003 --> 00:28:01.592 insan dünyasına bir çok örtü katmanı getirir. 00:28:01.592 --> 00:28:04.046 Binlerce yıldır,kutsal bir saklambaç oyunu 00:28:04.046 --> 00:28:07.559 oynar gibi saklandık ve sonunda... 00:28:07.559 --> 00:28:10.809 oyunun kendisini bile unuttuk. 00:28:10.809 --> 00:28:17.064 Bir şekilde bulmamız gereken bir şeyler olduğunu unuttuk. 00:28:17.064 --> 00:28:21.089 Budizm'de kişiye meditasyon aracılığıyla doğrudan 00:28:21.089 --> 00:28:25.399 Logos'u yani kendi içindeki değişim ya da 00:28:25.979 --> 00:28:28.386 geçicilik alanını algılama yöntemi öğretilir. 00:28:28.386 --> 00:28:31.014 Kendi iç dünyanı gözlemlerken zihin git gide 00:28:31.014 --> 00:28:34.017 daha yoğun ve odaklı hale geldikçe, 00:28:34.017 --> 00:28:38.063 daha ince enerji ve algıları gözlemliyor hale gelirsin. 00:28:38.063 --> 00:28:41.087 ''Annica'' ya da algının temel seviyesindeki geçiciliğin, 00:28:41.087 --> 00:28:44.079 doğrudan fark edilmesi ile kişi, 00:28:44.079 --> 00:28:50.097 haricive geçici şekillere olan bağımlılığından sıyrılır. 00:28:50.487 --> 00:28:53.622 Bütün dinlerin ortak temelinde tek bir titreşim alanı 00:28:53.622 --> 00:28:55.897 olduğunu fark ettiğimzde, 00:28:55.897 --> 00:29:02.433 nasıl''benim dinim'' ya da ''bu benim ilksel OM'um'' 00:29:02.433 --> 00:29:07.577 ya da benim'' kuantum alanım'' diyebilirz ki? 00:29:25.789 --> 00:29:28.444 Dünyamızdaki asıl kriz sosyal, politik 00:29:28.444 --> 00:29:31.989 ya da ekonomik bir bunalım değil. 00:29:31.989 --> 00:29:41.009 Bizim bunalımımız bir bilinç buhranı,gerçek doğamızı doğrudan deneyimleyememe yetersizliğidir. 00:29:41.009 --> 00:29:44.737 Herkesin ve her şeyin özünde olan bu doğayı 00:29:44.737 --> 00:29:50.056 fark etme yetersizliği. 00:29:53.006 --> 00:29:56.035 Budist geleneğinde içindeki Buda doğasını 00:29:56.035 --> 00:29:59.989 uyandırabilmiş olan kişiye , ''Bodhisattava''denir. 00:29:59.989 --> 00:30:04.031 Bir Bodhisattava yalnızca tek bir bilincin var olduğunu fark ederek 00:30:04.031 --> 00:30:09.309 evrendeki her varlığı uyandırmaya yemin eder. 00:30:09.309 --> 00:30:15.624 Kişi kendi gerçek benliğini uyandırabilmek için her şeyi uyandırmalıdır. 00:30:19.994 --> 00:30:24.049 ''Evrende sayısız bilinçli varlık vardır. 00:30:24.049 --> 00:30:28.559 Her birine uyanmalarında yardım edeceğime ant içerim. 00:30:28.559 --> 00:30:31.707 kusurlarım tükenmez. 00:30:31.707 --> 00:30:35.128 Hepsinin üstesinden geleceğime ant içerim. 00:30:35.128 --> 00:30:37.976 Dharma bilinemez. 00:30:37.976 --> 00:30:41.011 Bileceğime ant içerim. 00:30:41.011 --> 00:30:46.074 Uyanış yoluna erişilemez. 00:30:46.074 --> 00:30:53.124 Erişeceğime ant içerim.