Gabriel Orozco, Obit Ben vefat ilanlarını okuyan biri değilimdir. Ancak özellikle New York Times'ta karşıma çıkan bazı başlıklar çok komik oluyordu. Mesela "Ampüllerin Ustası" ya da " Bir Zamanlar Shirley Temple'a Rakip Olarak Tanınan Kişi" ya da "Dondurulmuş Meyve Suyu'nda Öncü Kişi" gibi. İşte ben de bunları vefat ilanlarını toplamaya başladım ve aralarında en cazip, en ilgi çekici, en komik ve ya en banal olduğunu düşündüğüm tanımlamalarını ayırmaya başladım. Bu bir çeşit anıtkabre benzedi. Normalde siz ölmüş kişilerin anısına bir şey gördüğünüzde bu bir listeden oluşur, öyle değil mi? İnsanların isim listesini görürsünüz. Buradaysa isim listesi yok. Birinin anısına yazılmış uçuşan cümleler var. Bu insanların kim oldukları değil, ne yaptıkları önemli. Bence bir açıdan, çok varoluşçu bir eser. Sanki en başından beri, biz insanlarla iletişim kurmaya başladığımızdan itibaren bizler yemek yiyen, belirli davranışlarda bulunan veya insanlarla etkileşime giren bir organizma değilmişiz de, biz yalnızca dilden ibaretmişiz gibi. Benim için önemli olan sergi sırasında gördüğünüz değil de, sergiden sonra olanlardır. İnsanların gerçeği algılamalarında ortaya çıkan değişikliktir. Onlar gazeteyi bir sonraki açışlarında ve vefat ilanlarına baktıklarında onlar da bu cümlelerin komik, ilgi çekici ya da orjinal olup olmadığına bakacaklar. Sonra da bu eserle bağ kuran kişiler akıllarında bu vefat tanımlamalarını tutuyor olacaklar ve belki de benim yaptığımın aynısını yapacaklar. Sonra benim vefat ilanımda da bir gün şöyle yazacak: " Dünyadaki En Önemli Vefat İlanı Koleksiyoncusu" :)