Neden olduğunu bilmiyorum ama
dünya üzerinde iki buçuk milyardan fazla kişinin
internet yoluyla iletişim kurduğunu düşünmek beni sürekli şaşırtıyor.
ve her an
dünya nüfusunun yüzde 30'undan fazlası
öğrenmek, yaratmak ve paylaşmak için çevirimiçi olabiliyor.
Her birimiz zamanımızın çoğunu bunu yapmakla geçiriyoruz
ve büyümeye devam ediyoruz.
Son çalışma
sadece genç kuşağın
günde sekiz saatten fazlasını çevirimiçi olarak geçirdiğini göstermiştir.
Dokuz yaşında bir kız çocuğunun babası olarak
bu rakamın son derece düşük olduğunu düşünüyorum.
(Gülme)
Fakat İnternet her birimize için dünyanın kapılarını açarken
aynı zamanda her birimizi de dünyaya açıyor.
Ve giderek artan bir şekilde tüm bu bağlantı için
ödememiz istenen ücret
bizim özelimizdir.
Bugün, çoğumuzun inanmak istediği şey
İnternetin özel bir alan olduğudur; değil.
Fareye her bir tık ve ekrana her bir dokunuşla birlikte
dijital ormanlardan geçerek seyahat ettiğimiz her yere
kişisel bilgilerimizin kırıntılarını bırakarak
Hansel ve Gratel gibi oluyoruz.
Doğum günlerimizi, ikamet ettiğimiz yerleri,
ilgi alanlarımızı ve tercihlerimizi,
ilişkilerimizi,
mali hikayelerimiz ve daha fazlası sürer gider.
Şimdi beni yanlış anlamayın,
size bir dakikalığına veri paylaşmanın kötü bir şey olduğunu söylemiyorum.
Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde
ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde
bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum.
Bana okumam için kitap
veya ailemle izlemem için film
veya iletişime geçmem için arkadaş önermeleri konusunda onlara yardım ediyor.
Fakat bilmediğimde ve bana sorulmadığında,
işte o zaman sorun ortaya çıkıyor.
Bu, davranışsal izleme olarak adlandırılan
günümüz İnternet'inin fenomenidir.
ve bu çok büyük bir meseledir.
Aslında, çevremizde bizi dijital ormanlar aracılığıyla
takip ederek ve her birimizden profil derleyerek
şekillenen yekpare bir endüstri var.
Ve bütün bu veriler toplandığında
bunlarla hemen hemen istedikleri her şeyi yapabilirler.
Bu, bugün hakkında çok az düzenleme olan
ve ondan daha da az kurallar barındıran bir alandır.
Burası Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avrupa'daki son duyurular haricinde
tüketici korumasının neredeyse tamamen hiçe sayıldığı bir yerdir.
Bu gizemli endüstriyi biraz daha ifşa etmeme izin verin.
Arkamda beliren bu görsel Collusion olarak adlandırılır
ve Firefox tarayıcınıza yükleyebileceğiniz
Web verilerinizin nereye gittiğini
sizi kimin izlediğini bilmenizde yardımcı olacak deneysel bir tarayıcıdır.
Yukarıda gördüğünüz kırmızı noktalar
benim izlemediğim fakat beni izleyen
davranışsal izleme siteleridir.
mavi noktalar doğrudan izlediğim yerlerdir.
Ve gri noktalar da beni izleyen sitelerdir
fakat kim oldukları hakkında hiçbir fikrim yok.
Görebildiğiniz gibi onların hepsi
Web'de benim resmimi oluşturmak için iletişim halindeler.
Ve bu benim profilim.
Çok özel ve kişisel bir örnekle devam etmeme izin verin.
İki hafta önce Collusion'ı kendi bilgisayarıma yükledim
ve hoş ve sıradan bir gün için beni izlemesine izin verdim.
Şimdi çoğunuz gibi
ben de tam olarak internete girip e-postalarımı kontrol ederek güne başlıyorum.
Sonra haber sitelerine gidiyorum ve bazı başlıklara göz atıyorum.
Ve bu özel durumda da müzik okur-yazarlığı
konusunda onlardan birisini yaptım
ve bunu sosyal ağ üzerinde paylaştım.
Kızımız daha sonra kahvaltı masasında bize katıldı
ve ona, "Okulda müzik okur-yazarlığına değiniliyor mu?" diye sordum.
Ve o, tabi ki, nihayetinde dokuz yaşında biri,
bana baktı ve meraklı bir şekilde, " Okur-yazarlık nedir?" dedi.
Ve onu tabi ki araması için internet başına götürdüm.
Şimdi burada durmama izin verin.
Kahvaltıdan iki ısırık almamıştık bile
ve şimdiden beni izleyen neredeyse 25 site vardı.
Onların toplam dört tanesini izlemiştim.
Ve günümün geri kalanına doğru hızlı bir geçiş yapmama izin verin.
İşe giderim, postalarımı kontrol ederim,
Birkaç tane daha sosyal ağa giriş yaparım, blog yaparım
Daha fazla haber raporlarını kontrol ederim, bunlardan bazılarını paylaşırım,
Bazı videolara bakarım,
tipik hoş bir gün-- bu durumda aslında oldukça detaycı--
ve günün sonunda, günü kapatırken
profilime bakarım.
Kırmızı noktalarda patlama olmuştur.
Gri noktalar katlanarak çoğalmıştır.
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde
şu an çoğu benim rızam olmadan benim kişisel bilgilerimi
izleyen 150'den fazla site var.
Bu resme bakarım ve tepem atar.
Bu bir şey değil. Web'de gizlice takip ediliyorum.
Ve bu neden oluyor?
Oldukça basit -- Bu devasa bir iş.
Bu alandaki en revaçtaki şirketlerin vergileri
bugün 39 milyar doların üzerinde.
Ve yetişkinler alarak bizler kesinlikle yalnız değiliz.
Aynı anda kendi Collusion profili
bir tane de kızım için yükledim.
Ve sadece bir cumartesi sabahı İnternet' te iki saatten fazla bir sürede
Collusion profili burada.
Bu genellikle çocuk sitelerinde dolaşan
dokuz yaşında bir kız çocuğu.
Bunu buradan tepemin atmasından komalık vaziyete taşıyorum.
Bu artık teknoloji öncüsü veya mahremiyet avukatı olarak değil;
bir ebeveyn olarak benim.
Şu bulunduğumuz dünyada
birilerinin kamera ve diz üstü bilgisayar etrafında
çocuklarımızı takip ettiğini ve onların her hareketini kaydettiğini hayal edin.
Burada buna kayıtsız kalacak insan olamadığını söyleyebilirim.
Harekete geçeceğiz. İyi bir hareket olmayabilir ama harekete geçeceğiz.
(Gülme)
Biz de kayıtsız kalamayız,
Bu bugün oluyor.
Mahremiyet bir seçenek değildir,
ve Internet'te gezmek için
Bizim kabul edeceğimiz bedel olmamalıdır.
Seslerimiz önemlidir ve hareketlerimiz daha da önemlidir.
Bugün Collusion'ı tanıttık.
Web'de sizi kimin izlediğini
ve dijital ormanlar aracılığıyla sizi kimin takip ettiğini
görmek için onu indirebilir, Firefox'ta kurabilirsiniz.
Devam ederken, hepimizin sesi duyulmalı.
Çünkü bilmediğimiz şey aslında bizi üzebilir.
Çünkü İnternet'in hafızası sonsuzdur.
İzleniyoruz.
Şimdi bizi izleyenleri izleme zamanıdır.
Teşekkür ederim.
(Alkışlar)