WEBVTT 00:00:00.998 --> 00:00:03.001 Evren neden var? 00:00:03.001 --> 00:00:06.996 Neden — Tamam. Tamam. (Gülüşmeler) 00:00:06.996 --> 00:00:09.838 Bu kozmik bir gizem. Ciddi olalım. 00:00:09.838 --> 00:00:13.414 Neden bir dünya var, neden bu dünyanın içindeyiz 00:00:13.414 --> 00:00:15.293 ve neden yok değiliz de varız? 00:00:15.293 --> 00:00:19.939 Yani, bu en uç "neden" sorusu. NOTE Paragraph 00:00:19.939 --> 00:00:22.174 Bu yüzden varlığın gizemi hakkında konuşacağım, 00:00:22.174 --> 00:00:23.730 "varlık" bulmacası, 00:00:23.730 --> 00:00:26.644 bulmacayı nereye yönlendiriyoruz 00:00:26.644 --> 00:00:28.894 ve neden önemsemelisiniz 00:00:28.894 --> 00:00:30.810 ve umuyorum önemsiyorsunuzdur. 00:00:30.810 --> 00:00:33.636 Filozof Arthur Schopenhauer demiş ki: 00:00:33.636 --> 00:00:37.416 "Var oluşlarının ihtimalini, dünyanın varoluşunun 00:00:37.416 --> 00:00:40.273 ihtimalini düşünmemiş olanların 00:00:40.273 --> 00:00:41.936 akıllarında bir noksanlık vardır." 00:00:41.936 --> 00:00:45.883 Bu biraz sert olmuş, ama yine de... (Gülüşmeler) 00:00:45.883 --> 00:00:47.560 Bu bilinen en büyük 00:00:47.560 --> 00:00:49.854 ve en harika gizem; 00:00:49.854 --> 00:00:52.523 en derin ve insanoğlunun cevaplamaya 00:00:52.523 --> 00:00:53.583 en uzak olduğu soru. 00:00:53.583 --> 00:00:55.297 Büyük düşünürleri takıntılı hale getirmiştir. 00:00:55.297 --> 00:00:56.901 Ludwig Wittgenstein, belki de 00:00:56.901 --> 00:00:59.231 20. yüzyılın en büyük filozofu, 00:00:59.231 --> 00:01:01.714 bir dünyanın var olması gerekmesine şaşırmıştı. 00:01:01.714 --> 00:01:05.718 "Tractatus"unun 4.66 önermesinde şöyle yazdı: 00:01:05.718 --> 00:01:07.798 "Mistik olan, dünyada 00:01:07.798 --> 00:01:09.760 bir şeylerin var olması değil, 00:01:09.760 --> 00:01:12.095 dünyanın var olmasıdır." 00:01:12.095 --> 00:01:14.313 Eğer bir filozofun nükteli sözlerini 00:01:14.313 --> 00:01:17.224 dinlemek istemiyorsanız, bir de bilim adamı deneyelim. 00:01:17.224 --> 00:01:19.825 John Archibald Wheeler, 20. yüzyılın 00:01:19.825 --> 00:01:21.051 en iyi fizikçilerinden biri, 00:01:21.051 --> 00:01:22.976 Richard Feynman'ın öğretmeni, 00:01:22.976 --> 00:01:25.636 "kara delik" ifadesinin yaratıcısı, 00:01:25.636 --> 00:01:28.059 şöyle demiştir: "Kuantum nereden geliyor, 00:01:28.059 --> 00:01:29.792 evren nereden geliyor, 00:01:29.792 --> 00:01:32.936 var oluş nereden geliyor öğrenmek istiyorum." 00:01:32.936 --> 00:01:34.935 Ve benim arkadaşım Martin Amis 00:01:34.935 --> 00:01:37.612 - konuşma sırasında çok fazla isim verdiğim için kusura bakmayın 00:01:37.612 --> 00:01:39.827 yani alışsanız iyi edersiniz - 00:01:39.827 --> 00:01:43.963 değerli dostum Martin Amis bir keresinde 00:01:43.963 --> 00:01:47.183 evrenin nereden geldiği gizemini çözmeye 00:01:47.183 --> 00:01:49.219 yaklaşık beş Einstein uzaklıkta olduğumuzu söylemişti. 00:01:49.219 --> 00:01:51.200 Ve bu gece seyirciler arasında, 00:01:51.200 --> 00:01:53.387 beş Einstein olmadığına adım gibi eminim. 00:01:53.387 --> 00:01:55.330 Einstein olan? Elleri göreyim? Hayır mı? 00:01:55.330 --> 00:01:57.232 Einstein yok yani? Tamam. NOTE Paragraph 00:01:57.232 --> 00:02:00.274 Şu soru: neden bir şeyler yok değil de var? 00:02:00.274 --> 00:02:02.242 Bu yüce soru, entellektüel tarihte 00:02:02.242 --> 00:02:04.552 kısmen geç çıkmıştır ortaya. 00:02:04.552 --> 00:02:07.031 17. yüzyılın sonlarına doğru 00:02:07.031 --> 00:02:09.993 bunu soran filozof Leibniz, 00:02:09.993 --> 00:02:11.736 oldukça zeki adam, Liebniz 00:02:11.736 --> 00:02:13.886 neredeyse aynı zamanlarda 00:02:13.886 --> 00:02:16.740 Isaac Newton'dan habersiz Calculus'ü icat etmiştir. 00:02:16.740 --> 00:02:19.342 Neden bir şeyler yok değil de var diye soran Liebniz için 00:02:19.342 --> 00:02:21.535 bu büyük bir gizem değildi. 00:02:21.535 --> 00:02:23.931 Liebniz metafiziksel dış görünüşüyle, 00:02:23.931 --> 00:02:26.687 bir Ortodoks Hristiyandı ya da öyle davranıyordu 00:02:26.687 --> 00:02:29.702 ve dünyanın neden var olduğunu şöyle belirtmiştir: 00:02:29.702 --> 00:02:32.164 Çünkü onu Tanrı yarattı. 00:02:32.164 --> 00:02:35.449 Ve Tanrı yarattı, yoktan var etti. 00:02:35.449 --> 00:02:36.960 Tanrı işte bu kadar güçlü. 00:02:36.960 --> 00:02:40.602 Bir dünya üretmek için hiçbir önceden var olan malzemeye ihtiyaç duymaz. 00:02:40.602 --> 00:02:42.762 Tam bir hiçlikten bunu çıkartabilir, 00:02:42.762 --> 00:02:44.236 yoktan var edebilir. 00:02:44.236 --> 00:02:45.611 Bu arada, bugün 00:02:45.611 --> 00:02:48.020 çoğu Amerikalı'nın inandığı şey bu. 00:02:48.020 --> 00:02:49.734 Var oluşun hiçbir gizemi yok onların için. 00:02:49.734 --> 00:02:51.302 Tanrı yarattı. NOTE Paragraph 00:02:51.302 --> 00:02:53.888 Hadi bunu bir denkleme koyalım. 00:02:53.888 --> 00:02:56.515 Sunum hazırlamadım o yüzden görsellerimi taklitle anlatacağım, 00:02:56.515 --> 00:02:57.950 hayal gücünüzü kullanın. 00:02:57.950 --> 00:03:03.804 Tanrı + Hiçlik = Dünya 00:03:03.804 --> 00:03:07.118 Tamam mı? Denklemimiz bu. 00:03:07.118 --> 00:03:08.851 Belki de Tanrı'ya inanmıyorsunuzdur. 00:03:08.851 --> 00:03:10.681 Belki bilimsel bir ateistsiniz 00:03:10.681 --> 00:03:14.015 ya da bilimsel olmayan bir ateistsinizdir ve Tanrı'ya inanmıyorsunuzdur. 00:03:14.015 --> 00:03:15.433 Bu durumdan da hoşnut değilsinizdir. 00:03:15.433 --> 00:03:18.137 Bu arada, elimizde bu denklem olsa dahi, 00:03:18.137 --> 00:03:20.039 Tanrı + Hiçlik = Dünya, 00:03:20.039 --> 00:03:21.725 şimdiden bir sorun var: 00:03:21.725 --> 00:03:24.759 Neden Tanrı var ki? 00:03:24.759 --> 00:03:26.962 Tanrı sadece mantıkla var olamaz, 00:03:26.962 --> 00:03:28.775 tabi ontolojik argümanlara inanmıyorsanız 00:03:28.775 --> 00:03:31.102 ve umarım inanmıyorsunuzdur, çünkü pek de iyi değiller. 00:03:31.102 --> 00:03:34.263 Kavranabilir bir şey, eğer Tanrı var ise, 00:03:34.263 --> 00:03:37.413 düşünmüş olmalı, ben sonsuzum, sonsuz güçteyim, 00:03:37.413 --> 00:03:39.843 ama ben nereden geldim ki? 00:03:39.843 --> 00:03:42.013 (Gülüşler) 00:03:42.013 --> 00:03:43.432 Nereden geliyorum ben? 00:03:43.432 --> 00:03:46.640 Tanrı daha resmi bir İngilizce konuşurdu. 00:03:46.640 --> 00:03:48.629 (Gülüşmeler) 00:03:48.629 --> 00:03:51.677 Evet, bir teori de Tanrı kendi varlığı ile ilgili bulmacayı 00:03:51.677 --> 00:03:53.466 düşünmekten çok sıkılmıştı, bu yüzden 00:03:53.466 --> 00:03:56.388 Dünya'yı yarattı, sırf dikkatini dağıtmak için. 00:03:56.388 --> 00:03:58.500 Ama her neyse, hadi Tanrı'yı bir unutalım. 00:03:58.500 --> 00:03:59.857 Tanrı'yı denklemden çıkaralım: Elimizden 00:03:59.857 --> 00:04:02.980 _____ + Hiçlik = Dünya kalıyor. 00:04:02.980 --> 00:04:04.761 Eğer Budist'seniz, 00:04:04.761 --> 00:04:06.505 burada bir durmak isteyebilirsiniz 00:04:06.505 --> 00:04:08.474 çünkü aslında elinizde kalan 00:04:08.474 --> 00:04:10.050 Hiçlik = Dünya 00:04:10.050 --> 00:04:11.563 ve denklemin simetriği olan 00:04:11.563 --> 00:04:13.918 Dünya = Hiçlik. Tamam? 00:04:13.918 --> 00:04:16.337 Bir Budist'e göre de, Dünya sadece bir hiçliktir. 00:04:16.337 --> 00:04:19.443 Sadece büyük, kozmik bir anlamsızlıktır. 00:04:19.443 --> 00:04:21.995 Bizse, dışarıda çok şey olduğunu düşünüyoruz, 00:04:21.995 --> 00:04:24.560 ama bu sadece arzularımızın esiri olduğumuz için. 00:04:24.560 --> 00:04:27.271 Eğer arzularımızın yok olmasına izin verirsek, 00:04:27.271 --> 00:04:30.151 dünyanın gerçekte ne olduğunu göreceğiz. 00:04:30.151 --> 00:04:32.131 Bir anlamsızlık, hiçlik 00:04:32.131 --> 00:04:34.313 ve bunu başarınca ölmekten keyif alacak kadar 00:04:34.313 --> 00:04:36.136 yaşamış olmak şeklinde tanımlanan 00:04:36.136 --> 00:04:39.454 mutluluk seviyesi nirvanaya ulaşacağız. (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:04:39.454 --> 00:04:41.333 Evet, Budist düşüncesi böyle. 00:04:41.333 --> 00:04:44.832 Ama ben bir Batılıyım ve hâlâ varoluş 00:04:44.832 --> 00:04:46.815 bulmacasını düşünüyorum ve elimde 00:04:46.815 --> 00:04:48.423 ________ + 00:04:48.423 --> 00:04:50.581 - bir dakikaya işler ciddileşecek, o yüzden - 00:04:50.581 --> 00:04:53.607 _______ + Hiçlik = Dünya 00:04:53.607 --> 00:04:54.830 Bu boşluğa ne koyacağız? 00:04:54.830 --> 00:04:56.678 Bilime ne dersiniz? 00:04:56.678 --> 00:05:00.229 Gerçekliğin doğasının en büyük rehberi bilimdir 00:05:00.229 --> 00:05:03.244 ve en temel bilim de fiziktir. 00:05:03.244 --> 00:05:06.214 Bu bize çıplak gerçeğin aslında ne olduğunu gösterir, 00:05:06.214 --> 00:05:08.840 EGEÜV dediğim şeyi açığa kavuşturur: 00:05:08.840 --> 00:05:11.830 Evrenin Gerçek ve Esas Demirbaşı. 00:05:11.830 --> 00:05:14.482 Belki fizik bu boşluğu doldurur 00:05:14.482 --> 00:05:19.544 ve gerçekten, 60'ların sonu veya 70'lerden beri 00:05:19.544 --> 00:05:23.207 fizikçilerin bizimki gibi bir evrenin 00:05:23.207 --> 00:05:26.327 tam bir hiçlikten nasıl varolduğunu, 00:05:26.327 --> 00:05:29.322 hiçbir şey yokken evrenin oluşmasına 00:05:29.322 --> 00:05:31.201 sebep olan kuantum dalgalanmasını açıklayacak 00:05:31.201 --> 00:05:34.281 saf bir bilimsel temel bulacaklarına dair iddiaları vardı. 00:05:34.281 --> 00:05:36.339 Stephen Hawking, bu fizikçilerden biri. 00:05:36.339 --> 00:05:38.645 Yakın zamanlardan da Alex Vilenkin var. 00:05:38.645 --> 00:05:40.378 Tüm bunlar 00:05:40.378 --> 00:05:42.571 "Hiçlikten Oluşmuş Evren" kitabının yazarı ve 00:05:42.571 --> 00:05:45.103 arkadaşım olan başka iyi bir fizikçi Lawrence Krauss tarafından 00:05:45.103 --> 00:05:47.229 halk seviyesine indirildi. 00:05:47.229 --> 00:05:49.445 Ve Lawrence 00:05:49.445 --> 00:05:51.526 - bu arada kendisi koyu bir ateisttir - 00:05:51.526 --> 00:05:53.150 Tanrı'yı devre dışı bıraktı. 00:05:53.150 --> 00:05:55.531 Kuantum alan teorisi kanunları, 00:05:55.531 --> 00:05:57.432 fiziğin geldiği son nokta, bizlere 00:05:57.432 --> 00:05:58.750 saf bir yokluktan, 00:05:58.750 --> 00:06:00.975 uzay, zaman, madde olmadan, bir hiçlikten 00:06:00.975 --> 00:06:04.420 sadece küçük bir yanlış vakumun 00:06:04.420 --> 00:06:06.393 varoluş için bir dalgalanma oluşturabildiğini gösteriyor. 00:06:06.393 --> 00:06:08.375 Sonra da, genişleme denilen mucize 00:06:08.375 --> 00:06:11.460 etrafımızda gördüğümüz bu büyüklük ve 00:06:11.460 --> 00:06:13.215 çeşitliliğe sahip evreni oluşturuyor. NOTE Paragraph 00:06:13.215 --> 00:06:16.769 Evet, bu gerçekten dahice bir senaryo. 00:06:16.769 --> 00:06:19.537 Çok kuramsal. Büyüleyici. 00:06:19.537 --> 00:06:21.865 Ama bu teoriyle büyük bir sorunum var 00:06:21.865 --> 00:06:23.750 ve sorun şu: 00:06:23.750 --> 00:06:25.221 Bu sahte-dinci bakış açısı. 00:06:25.221 --> 00:06:27.217 Şimdi, Lawrence bir ateist olduğunu düşünüyor, 00:06:27.217 --> 00:06:29.965 ama hâlâ dini bir dünya görüşünün kölesi. 00:06:29.965 --> 00:06:34.734 O fiziksel kanunları ilâhi emirler gibi görüyor. 00:06:34.734 --> 00:06:36.784 Kuantum Alan Teorisi'nin kanunları onun için 00:06:36.784 --> 00:06:39.395 "Fiat lux" gibi, "Işık olsun!" 00:06:39.395 --> 00:06:43.464 Yasaların sanki boşluğu biçimlendirecek, 00:06:43.464 --> 00:06:45.941 varoluşa gebe olmasını sağlayacak 00:06:45.941 --> 00:06:47.781 bir ontolojik gücü ya da etkisi var. 00:06:47.781 --> 00:06:50.688 Sanki hiçlikten, bir dünyayı çağırabilirler. 00:06:50.688 --> 00:06:52.635 Ama bu fiziksel yasanın ne olduğuna 00:06:52.635 --> 00:06:54.108 çok ilkel bir bakış değil mi? 00:06:54.108 --> 00:06:57.363 Fiziksel yasaların aslında dünyadaki 00:06:57.363 --> 00:07:00.037 kalıp ve standartların genelleştirilmiş hâli 00:07:00.037 --> 00:07:01.612 olduğunu biliyoruz. 00:07:01.612 --> 00:07:03.985 Dünya'nın dışında geçerli değiller. 00:07:03.985 --> 00:07:05.965 Kendilerini var eden bir özleri yoktur. 00:07:05.965 --> 00:07:07.960 Dünyanın hiçlikten var olmasını 00:07:07.960 --> 00:07:09.278 sağlayamazlar. 00:07:09.278 --> 00:07:10.809 Bu bilimsel yasanın ne olduğuna 00:07:10.809 --> 00:07:12.993 çok ilkel bakış. 00:07:12.993 --> 00:07:14.988 Eğer bu konuda bana inanmıyorsanız, 00:07:14.988 --> 00:07:16.790 Stephen Hawking'i dinleyin. 00:07:16.790 --> 00:07:20.155 Kendisi müstakil, dışarıdan bir etkiyi ve 00:07:20.155 --> 00:07:22.821 bir yaratıcıyı gerektirmeyen 00:07:22.821 --> 00:07:25.539 kozmos modeli üretmiştir. 00:07:25.539 --> 00:07:27.267 Bunu öne sürdükten sonra da, 00:07:27.267 --> 00:07:29.681 Hawking kafasının hâlâ karışık olduğunu kabul etmiştir. 00:07:29.681 --> 00:07:32.993 Dediğine göre, bu model sadece bir denklemdi. 00:07:32.993 --> 00:07:35.852 Peki denklemlere ateş püsküren 00:07:35.852 --> 00:07:38.774 ve tarif edebilecekleri dünyayı yaratan neydi? 00:07:38.774 --> 00:07:39.907 Kafasını karıştıran buydu. 00:07:39.907 --> 00:07:43.712 Denklemler büyüyü gerçekleştiremezler; 00:07:43.712 --> 00:07:45.850 varoluş bulmacasını çözemezler. 00:07:45.850 --> 00:07:48.763 Kaldı ki, yasalar bunu yapıyor olsa bile, 00:07:48.763 --> 00:07:50.586 bu kadar yasa neden var? 00:07:50.586 --> 00:07:53.000 Evrendeki belli sayıda kuvvveti ve parçacıkları vb. 00:07:53.000 --> 00:07:54.850 tanımlayan Kuantum Alan Teorisi 00:07:54.850 --> 00:07:55.899 neden var? 00:07:55.899 --> 00:07:58.190 Neden tamamen farklı yasalar yok? 00:07:58.190 --> 00:08:01.478 Ortada çok ama çok sayıda matematiksel olarak tutarlı yasalar var. 00:08:01.478 --> 00:08:04.917 Yasalar olmasa ne olur? Neden tam bir hiçlik yok? NOTE Paragraph 00:08:04.917 --> 00:08:06.649 Yani bu bir sorun, ister inanın ister inanmayın, 00:08:06.649 --> 00:08:09.647 düşünceli fizikçiler bu konuda kafa patlatıyorlar 00:08:09.647 --> 00:08:12.755 ve bu noktada metafiziğe kayma eğilimindeler. 00:08:12.755 --> 00:08:14.060 Diyelim ki, belki de 00:08:14.060 --> 00:08:16.217 evrenimizi betimleyen yasalar 00:08:16.217 --> 00:08:17.952 sadece bir grup yasa 00:08:17.952 --> 00:08:19.988 ve bunlar gerçeğin bir kısmını açıklıyor, 00:08:19.988 --> 00:08:22.784 fakat belki de her tutarlı yasalar grubu 00:08:22.784 --> 00:08:24.570 gerçeğin başka kısımlarını açıklıyordur 00:08:24.570 --> 00:08:28.503 ve aslında tüm olası fiziksel dünyalar 00:08:28.503 --> 00:08:30.954 gerçekten varlar, hepsi orada. 00:08:30.954 --> 00:08:33.237 Bizler, kuantum alan teorisi ile tanımlanan gerçeğin 00:08:33.237 --> 00:08:35.780 çok küçük bir kısmını görüyoruz, 00:08:35.780 --> 00:08:37.512 fakat çok ama çok başka dünyalar var. 00:08:37.512 --> 00:08:39.718 Bizimkinden hayal edemeyeceğimiz kadar farklı, 00:08:39.718 --> 00:08:41.235 anlaşılmaz şekilde tuhaf olan 00:08:41.235 --> 00:08:44.251 çok farklı teorilerle tanımlanan 00:08:44.251 --> 00:08:47.996 gerçeklikten bölümler. 00:08:47.996 --> 00:08:49.343 Steven Weinberg, 00:08:49.343 --> 00:08:52.174 standart model parçacık fiziğinin babası, 00:08:52.174 --> 00:08:55.000 tüm olası gerçekliklerin aslında 00:08:55.000 --> 00:08:59.243 var olduğu fikri ile bizzat flört etmiştir. 00:08:59.243 --> 00:09:02.332 Ayrıca, genç bir fizikçi olan Max Tegmark, 00:09:02.332 --> 00:09:06.708 tüm matematiksel yapıların var olduğuna 00:09:06.708 --> 00:09:08.845 ve matematiksel var oluşun fiziksel var oluşla 00:09:08.845 --> 00:09:10.612 aynı şey olduğuna inanırdı. 00:09:10.612 --> 00:09:12.930 Yani elimizde her mantıksal olasılığı kapsayan 00:09:12.930 --> 00:09:16.371 bu son derece zengin çoklu evren var. NOTE Paragraph 00:09:16.371 --> 00:09:19.531 Bu metafizik yolu çıkarmak için 00:09:19.531 --> 00:09:22.153 bu fizikçiler ve felsefeciler aslında 00:09:22.153 --> 00:09:24.675 Eflatun'a uzanan çok eski bir fikre 00:09:24.675 --> 00:09:26.132 dayanıyorlar. 00:09:26.132 --> 00:09:28.790 Bolluk veya verimlilik prensibi 00:09:28.790 --> 00:09:31.243 veya büyük var oluş zincirine göre 00:09:31.243 --> 00:09:35.110 gerçeklik mümkün olduğunca doludur. 00:09:35.110 --> 00:09:36.811 Hiçlikten uzaklaştırıldığı kadar 00:09:36.811 --> 00:09:38.606 yakın da olabilir. NOTE Paragraph 00:09:39.706 --> 00:09:42.200 Yani elimizde bu iki aşırı uç var. 00:09:42.200 --> 00:09:45.499 Bir tarafta tam bir hiçlik var 00:09:45.499 --> 00:09:47.997 ve öbür tarafta ise, diğer aşırı uçtaki 00:09:47.997 --> 00:09:51.927 her akla yatkın dünyayı kapsayan gerçeklik görüşü: 00:09:51.937 --> 00:09:53.909 En üst olası gerçeklik. 00:09:53.909 --> 00:09:56.802 Hiçlik: en basit olası gerçeklik. 00:09:56.802 --> 00:09:59.681 Peki bu iki aşırı uç arasında ne var? 00:09:59.681 --> 00:10:01.708 Ortada bir şeyleri içeren ve diğerlerini dışarıda bırakan 00:10:01.708 --> 00:10:04.655 her türden orta derece gerçekler vardır. 00:10:04.655 --> 00:10:06.251 Ve bu orta derece gerçeklerden birisi, 00:10:06.251 --> 00:10:11.276 diyelim ki, zarif olmayan parçaları, çirkin asimetrileri vb. 00:10:11.276 --> 00:10:13.481 dışarıda bırakan 00:10:13.481 --> 00:10:16.267 matematiksel olarak en zarif gerçek olsun. 00:10:16.267 --> 00:10:18.593 Şimdi, bazı fizikçiler var ki size 00:10:18.593 --> 00:10:22.227 bizim aslında en zarif gerçeklikte yaşadığımızı söyler. 00:10:22.227 --> 00:10:25.174 Sanırım Brian Green dinleyenler arasında. 00:10:25.174 --> 00:10:28.787 Kendisi "Zarif Evren" adında bir kitap yazdı. 00:10:28.787 --> 00:10:31.058 Kendisi yaşadığımız evrenin matematiksel olarak çok zarif 00:10:31.058 --> 00:10:32.767 olduğunu iddia ediyor. 00:10:32.767 --> 00:10:34.450 Ona inanmayın. (Gülüşler) 00:10:34.450 --> 00:10:37.537 Göstermelik bir umut, keşke gerçek olsaydı. 00:10:37.537 --> 00:10:39.450 Fakat sanırım geçen gün, kendisi evrenin 00:10:39.450 --> 00:10:42.514 çok çirkin olduğunu kabul etti. 00:10:42.514 --> 00:10:43.890 Aptalca yapılmış, 00:10:43.890 --> 00:10:47.144 çok fazla keyfi çiftlenme sabiti 00:10:47.144 --> 00:10:48.810 ve büyük oranlar 00:10:48.810 --> 00:10:51.588 ve gereksiz temel parçacık aileleri var. 00:10:51.588 --> 00:10:53.736 Hem karanlık enerji de ne oluyor? 00:10:53.736 --> 00:10:57.135 Bir çubuk ve ciklet mekanizması. 00:10:57.135 --> 00:11:01.138 Hiç de zarif bir evren değil. (Gülüşmeler) 00:11:01.138 --> 00:11:03.881 Bir de, ortada etik anlamda tüm olası dünyaların 00:11:03.881 --> 00:11:05.471 en iyisi var. 00:11:05.471 --> 00:11:07.100 Şimdi ciddi olmalısınız, 00:11:07.100 --> 00:11:09.845 çünkü bu dünyada duyarlı insanlar 00:11:09.845 --> 00:11:11.465 boş yere acı çekmiyor, 00:11:11.465 --> 00:11:13.334 burada çocuk kanseri veya 00:11:13.334 --> 00:11:15.549 soykırım gibi şeyler yok. 00:11:15.549 --> 00:11:16.800 Bu ahlaki bir anlayış. 00:11:16.800 --> 00:11:18.865 Neyse, yani hiçlik ve 00:11:18.865 --> 00:11:20.498 olası en üst gerçeklik arasında 00:11:20.498 --> 00:11:22.043 çeşitli özel gerçekler var. 00:11:22.043 --> 00:11:24.323 Hiçlik özeldir. En basitidir. 00:11:24.323 --> 00:11:27.833 Sonra en zarif muhtemel gerçeklik var. 00:11:27.833 --> 00:11:29.197 Bu özeldir. 00:11:29.197 --> 00:11:31.849 Olası en üst gerçeklik, bu özeldir. NOTE Paragraph 00:11:31.849 --> 00:11:33.365 Peki neyi hesaba katmadık? 00:11:33.365 --> 00:11:36.101 Ortada ayrıca kötü, 00:11:36.101 --> 00:11:37.856 genel gerçekler var. 00:11:37.856 --> 00:11:40.477 Hiçbir şekilde özel değiller, 00:11:40.477 --> 00:11:42.029 oldukça sıradanlar. 00:11:42.029 --> 00:11:44.756 Bunlar hiçlikten sonsuz uzaktır, 00:11:44.756 --> 00:11:48.682 fakat tam bir doluluktan da sonsuz eksiktir. 00:11:48.682 --> 00:11:51.202 Bunlar kaos ve düzenin, 00:11:51.202 --> 00:11:55.400 matematiksel zariflik ve çirkinliğin karışımıdır. 00:11:55.400 --> 00:11:57.185 Bu gerçeklikleri şöyle tanımlıyorum: 00:11:57.185 --> 00:12:01.312 Sonsuz, vasat, eksik bir karışıklık. 00:12:01.312 --> 00:12:04.692 Jenerik bir gerçeklik, bir tür kozmik çöp tıkama. 00:12:04.692 --> 00:12:06.876 Ve bu gerçeklikler, 00:12:06.876 --> 00:12:09.142 acaba bu gerçekliklerde tanrı var mı? 00:12:09.142 --> 00:12:11.553 Belki var fakat Yahudi-Hristiyan 00:12:11.553 --> 00:12:13.889 tanrısı gibi mükemmel değil. 00:12:13.889 --> 00:12:17.196 Bu tanrı çok merhametli ve her şeye kadir değil. 00:12:17.196 --> 00:12:20.527 %100 kötü kalpli olmasa da 00:12:20.527 --> 00:12:22.630 %80 verimli olabilir, 00:12:22.630 --> 00:12:28.767 ki sanırım bu durum etrafımızdaki dünyayı az buçuk tarif ediyor. (Gülüşmeler) 00:12:28.767 --> 00:12:31.499 Varlık gizemine çözüm olarak 00:12:31.499 --> 00:12:33.335 teklifim şöyle: 00:12:33.335 --> 00:12:37.425 İçinde var olduğumuz gerçeklik 00:12:37.425 --> 00:12:39.481 bu genel gerçekliklerden birisidir. 00:12:39.481 --> 00:12:42.136 Hakikat bir şekilde ortaya çıkmalı. 00:12:42.136 --> 00:12:44.206 Ya hiçbir şey olduğu veya 00:12:44.206 --> 00:12:47.887 her şey veya arada bir şey olduğu ortaya çıkabilir. 00:12:47.887 --> 00:12:51.578 Yani eğer çok zarif olmak gibi 00:12:51.578 --> 00:12:53.768 bir özelliği varsa veya 00:12:53.768 --> 00:12:55.376 hiçlik gibi çok dolu veya çok basit ise 00:12:55.376 --> 00:12:57.177 bu bir açıklama gerektirir. 00:12:57.177 --> 00:13:00.336 Fakat eğer sıradan, genel gerçekliklerden biri ise 00:13:00.336 --> 00:13:02.486 bunun için başka bir açıklama yok. 00:13:02.486 --> 00:13:03.870 Ve hakikaten, diyorum ki 00:13:03.870 --> 00:13:05.850 içinde yaşadığımız gerçeklik bu. 00:13:05.850 --> 00:13:08.107 İşte bilim bize bunu anlatıyor. 00:13:08.107 --> 00:13:09.438 Hafta başında aldığımız 00:13:09.438 --> 00:13:12.554 heyecan verici bir bilgiye göre 00:13:12.554 --> 00:13:15.693 enflasyon teorisi, ki bu teori büyük, 00:13:15.693 --> 00:13:19.663 sonsuz, karmaşık, keyfi, anlamsız bir gerçeği öngörür. 00:13:19.663 --> 00:13:23.488 Bu, şişeden hiç durmadan fışkıran 00:13:23.488 --> 00:13:26.172 büyük bir şampanyaya benzer. 00:13:26.172 --> 00:13:28.764 Biraz albeni, düzen ve barış olan 00:13:28.764 --> 00:13:32.530 geniş ve daha çok çorak bir evren. 00:13:32.530 --> 00:13:34.895 Bu enflasyon senaryosu, 00:13:34.895 --> 00:13:37.797 Büyük Patlamanın hemen öncesinden 00:13:37.797 --> 00:13:39.890 yerçekimsel dalga işaretlerinin 00:13:39.890 --> 00:13:42.724 Antartika'daki radyo teleskoplar ile 00:13:42.724 --> 00:13:44.637 gözlemlenmesi sonucu onaylandı. 00:13:44.637 --> 00:13:46.482 Eminim bunu hepiniz biliyorsunuzdur. 00:13:46.482 --> 00:13:49.306 Her neyse, yani bence, saplanıp kaldığımızın 00:13:49.306 --> 00:13:52.793 bu gerçek olduğuna dair bazı kanıtlar olduğunu düşünüyorum. NOTE Paragraph 00:13:52.793 --> 00:13:55.900 Peki, neden umrunuzda olmalı? 00:13:55.900 --> 00:13:57.136 Evet — (Gülüşmeler) — 00:13:57.136 --> 00:14:00.240 "Dünya neden var?" sorusu 00:14:00.240 --> 00:14:02.239 kozmik bir soru, daha yakın 00:14:02.239 --> 00:14:03.903 bir soru ile kafiyeli gibi: 00:14:03.903 --> 00:14:06.776 Neden varım? Neden varsın? 00:14:06.776 --> 00:14:10.036 Varlığımız şaşırtıcı şekilde olasılıksız görünüyor. 00:14:10.036 --> 00:14:14.035 Çünkü ortada genetik olarak çok büyük sayıda muhtemel insan var. 00:14:14.035 --> 00:14:16.099 Eğer bunu genlerin sayısına 00:14:16.099 --> 00:14:18.441 ve alellere vb. bakarak hesaplayabilirseniz 00:14:18.441 --> 00:14:20.737 ve yuvarlak bir hesap size 00:14:20.737 --> 00:14:22.892 genetik olarak 10 üzeri 10.000 00:14:22.892 --> 00:14:24.552 muhtemel insan olduğunu söyleyecektir. 00:14:24.552 --> 00:14:28.020 Bu googol (10^100) ve googolplex(10^10^100) arasındadır. 00:14:28.020 --> 00:14:29.636 Ve yaşamış asıl insan sayısı 00:14:29.636 --> 00:14:32.130 100 milyar, belki de 50 milyar, 00:14:32.130 --> 00:14:34.195 son derece küçük bir kesir, yani hepimiz 00:14:34.195 --> 00:14:36.125 bu şaşırtıcı kozmik piyangonun kazananıyız. 00:14:36.125 --> 00:14:38.244 Buradayız. Tamam. NOTE Paragraph 00:14:38.244 --> 00:14:41.165 Peki nasıl bir gerçeklikte yaşamak istiyoruz? 00:14:41.165 --> 00:14:43.415 Özel bir gerçeklikte mi yaşamak istiyoruz? 00:14:43.415 --> 00:14:47.644 Ya en zarif olası gerçeklikte yaşıyor olsaydık? 00:14:47.644 --> 00:14:50.153 Üzerimizdeki varoluşsal baskıyı hayal edin, 00:14:50.153 --> 00:14:51.992 ayak uydurmak, zarif olmak için, 00:14:51.992 --> 00:14:53.858 ahengi bozmamak için. 00:14:53.858 --> 00:14:56.939 Veya, ya en üst olası gerçeklikte yaşasaydık? 00:14:56.939 --> 00:14:58.950 Yani o zaman varlığımız garanti altında olacak, 00:14:58.950 --> 00:15:00.728 çünkü her olası şey 00:15:00.728 --> 00:15:02.094 o gerçeklikte mevcuttur 00:15:02.094 --> 00:15:04.255 fakat seçimlerimiz anlamsız olacaktır. 00:15:04.255 --> 00:15:07.250 Eğer ahlaken gerçekten mücadele eder ve acı çekersem 00:15:07.250 --> 00:15:09.330 ve doğru olanı yapmaya karar verirsem, 00:15:09.330 --> 00:15:10.525 ne fark eder ki? 00:15:10.525 --> 00:15:12.550 Çünkü benim versiyonlarımdan 00:15:12.550 --> 00:15:13.564 sonsuz sayıda var 00:15:13.564 --> 00:15:14.961 ve onlar da doğru olanı yapıyor 00:15:14.961 --> 00:15:16.616 ve sonsuz sayıda da yanlış yapanı var. 00:15:16.616 --> 00:15:18.456 Yani seçimlerim anlamsız. 00:15:18.456 --> 00:15:20.740 Yani biz bu özel gerçeklikte yaşamak istemiyoruz. 00:15:20.740 --> 00:15:23.327 Hiçlik özel gerçekliği söz konusu olsaydı da, 00:15:23.327 --> 00:15:25.554 bu konuşmayı yapıyor olmazdık. 00:15:25.554 --> 00:15:31.769 Bence sıradan olan üretken bir gerçeklikte yaşamanın 00:15:31.769 --> 00:15:34.385 iyi ve kötü tarafları var. 00:15:34.385 --> 00:15:35.927 İyi taraflarını büyütüp 00:15:35.927 --> 00:15:38.266 kötü taraflarını küçültmek de 00:15:38.266 --> 00:15:41.157 bize hayatta bir amaç verir. 00:15:41.157 --> 00:15:42.563 Evren saçmadır, 00:15:42.563 --> 00:15:44.290 fakat yine de bizler bir amaç oluşturabiliriz, 00:15:44.290 --> 00:15:45.230 ki bu oldukça iyi bir amaç 00:15:45.230 --> 00:15:47.895 ve gerçekliğin bütün sıradanlığı 00:15:47.895 --> 00:15:50.500 kendi varlığımızın temelinde 00:15:50.500 --> 00:15:52.812 hissettiğimiz sıradanlıkla hoşça yankılanyor. 00:15:52.812 --> 00:15:54.446 Bunu hissettiğinizi biliyorum. 00:15:54.446 --> 00:15:55.550 Hepiniz özelsiniz, biliyorum, 00:15:55.550 --> 00:15:57.872 fakat yine de biraz gizlice vasatsınız, 00:15:57.872 --> 00:15:59.261 sizce de öyle değil mi? 00:15:59.261 --> 00:16:01.198 (Gülüşmeler) (Alkış) NOTE Paragraph 00:16:01.198 --> 00:16:04.670 Neyse, diyebilirsiniz ki, bu bulmaca, varlık gizemi, 00:16:04.670 --> 00:16:06.668 sadece aptalca gizem tellallığıdır. 00:16:06.668 --> 00:16:10.165 Evrenin var olması sizi şaşırtmadı 00:16:10.165 --> 00:16:12.170 ve bu konuda yalnız değilsiniz. 00:16:12.170 --> 00:16:14.386 Bertrand Russell demiş ki, 00:16:14.386 --> 00:16:18.041 "Evrenin var olduğunu söylemeliyim, o kadar." 00:16:18.041 --> 00:16:19.442 Anlaşılmaz bir gerçek. 00:16:19.442 --> 00:16:22.276 Columbia'daki profesörüm Sidney Morgenbesser, 00:16:22.276 --> 00:16:23.985 - harika felsefi bir mizaha sahiptir - 00:16:23.985 --> 00:16:25.602 ona dedim ki, "Profesör Morgenbesser, 00:16:25.602 --> 00:16:28.098 neden bir şeyler yok değil de var?" 00:16:28.098 --> 00:16:30.248 O da dedi ki, "Bir şey olmasaydı, 00:16:30.248 --> 00:16:32.244 yine de tatmin olmazdın." NOTE Paragraph 00:16:32.244 --> 00:16:35.993 Yani - (Gülüşmeler) - tamam. 00:16:35.993 --> 00:16:38.355 Yani şaşırmadınız. Umrumda değil. 00:16:38.355 --> 00:16:41.328 Fakat size son olarak anlatacağım şeyin 00:16:41.328 --> 00:16:43.606 sizi şaşırtacağını garanti ederim. 00:16:43.606 --> 00:16:46.273 Çünkü TED konferansında tanıştığım 00:16:46.273 --> 00:16:48.586 zeki, harika insanların hepsi 00:16:48.586 --> 00:16:50.800 bunu söylediğimde şaşırdı. 00:16:50.800 --> 00:16:55.302 Hayatımda hiç cep telefonum olmadı 00:16:55.302 --> 00:16:57.179 Teşekkür ederim. 00:16:57.179 --> 00:17:01.179 (Gülüşmeler) (Alkışlar)