1 00:00:03,369 --> 00:00:09,765 Şair olmak için en az bir kere cehennemi tatmanız gerektiği söylenir. 2 00:00:12,503 --> 00:00:18,994 Hapishaneye ilk girdiğimde asma kilit gürültüleri, parmaklıklar 3 00:00:20,424 --> 00:00:26,667 kapanan kapılar veya daha önceden düşündüğüm hiçbir şey beni şaşırtmadı. 4 00:00:28,653 --> 00:00:32,243 Belki de bu hapishanenin çok açık alanda olmasından kaynaklanıyordu. 5 00:00:33,786 --> 00:00:35,145 Gökyüzünü görebilirsiniz. 6 00:00:36,604 --> 00:00:37,894 Martılar havada uçuşur, 7 00:00:37,894 --> 00:00:41,479 az ötede deniz varmış da sahile çok yakınmış gibi hissedersiniz. 8 00:00:42,545 --> 00:00:47,644 Ama aslında martılar hapishanenin yakınındaki çöplük için gelirler. 9 00:00:49,693 --> 00:00:54,652 İlerlemeye devam ettim ve aniden bloklar arası yürüyen mahkûmları gördüm. 10 00:00:56,455 --> 00:01:02,706 Bir adım geri attım ve belki ben de onlardan biri olabilirdim diye düşündüm. 11 00:01:04,249 --> 00:01:08,902 Bambaşka bir hikayem, hayatım ve şansım olabilirdi. 12 00:01:10,709 --> 00:01:15,402 Çünkü hiç kimse nerede doğduğunu seçemez. 13 00:01:18,164 --> 00:01:22,605 2009 yılında San Martin Üniversitesi tarafından 48. cezaevinde düzenlenen 14 00:01:23,483 --> 00:01:29,809 bir yazarlık kursu projesine davet edildim. 15 00:01:31,614 --> 00:01:35,161 Hapishane yönetimi onlara hapishanenin uç kısmında bir alan ayırdı, 16 00:01:35,925 --> 00:01:42,272 sonrasında ise buraya üniversite binasını inşa ettiler. 17 00:01:44,700 --> 00:01:49,486 Mahkûmlarla ilk tanışmamda onlara neden bir yazarlık kursu istediklerini sordum. 18 00:01:50,785 --> 00:01:57,199 Söyleyemedikleri, yapamadıkları her şeyi kağıda yazmak istediklerini söylediler. 19 00:01:59,450 --> 00:02:02,943 O anda hapishaneye şiiri getirmek istediğime karar verdim. 20 00:02:05,800 --> 00:02:10,791 Neden şiir üzerine çalışmadığımızı sordum, tabii ne olduğunu biliyorlarsa. 21 00:02:11,044 --> 00:02:15,829 Şiirden bihaberlerdi. 22 00:02:18,937 --> 00:02:22,808 Aynı zamanda kursun sadece üniversiteli mahkûmlara değil, 23 00:02:23,394 --> 00:02:27,510 tüm mahkûmlara açık olmasını istediklerini söylediler. 24 00:02:28,989 --> 00:02:35,618 Ben de ''Öyleyse bu kurs için hepimizde olan bir şeye ihtiyacımız var.'' dedim. 25 00:02:35,940 --> 00:02:37,748 Dilden bahsediyordum. 26 00:02:39,296 --> 00:02:43,274 Dil vardı, kurs vardı. Şiir de olabilirdi. 27 00:02:43,274 --> 00:02:50,177 Fakat gözden kaçırdığım nokta, eşitsizliğin hapishanede de olmasıydı. 28 00:02:51,365 --> 00:02:54,710 Bazıları ilkokula bile gitmemişti. 29 00:02:55,012 --> 00:03:00,899 Birçoğu el yazısı nedir bilmiyor, zar zor yazıyı taklit edebiliyorlardı. 30 00:03:03,687 --> 00:03:06,945 Aynı zamanda hızlı yazamıyorlardı. 31 00:03:07,547 --> 00:03:14,008 Bu sebeple önce çok kısa fakat çok derin şiirlerle başladık. 32 00:03:15,214 --> 00:03:18,452 Okumaya başladık, önce bir şair, daha sonra bir başkası. 33 00:03:19,181 --> 00:03:26,269 Böyle kısa şiirleri okudukça, şiirin dili belli bir kalıptan çıkarıp 34 00:03:26,752 --> 00:03:30,535 yeni bir sistem yarattığını fark ettiler. 35 00:03:30,535 --> 00:03:37,102 Bu, kendi alıştıkları kalıbın da dışına çıkmak demekti. 36 00:03:38,881 --> 00:03:44,862 Böylece şiir sayesinde ne isterlerse söyleyebileceklerini çabucak anlamalarını 37 00:03:45,316 --> 00:03:54,999 sağlayan yeni bir sistem ve kurallar oluşturuldu. 38 00:03:59,726 --> 00:04:04,010 Şair olmak için en az bir kere cehennemi tatmanız gerektiği söylenir. 39 00:04:05,850 --> 00:04:09,991 Onlar cehennemi çokça tatmışlar. Çokça. 40 00:04:10,755 --> 00:04:14,260 Bir gün içlerinden birisi bana: ''Hapishanede asla uyumazsın. 41 00:04:14,657 --> 00:04:18,536 Burada asla uyulmaz. Hiçbir zaman göz kapağın kapanmaz.'' dedi. 42 00:04:20,844 --> 00:04:30,299 Tıpkı şu anki gibi bir nefes alıp, ''Arkadaşlar, işte şiir bu. 43 00:04:31,164 --> 00:04:37,437 Bu hapishanede gördüğünüz her şeyde şiir var. 44 00:04:37,897 --> 00:04:41,481 Söylediklerinin hepsi, uyuyamaman.. Bunların hepsi korkuyu açığa çıkarıyor. 45 00:04:41,481 --> 00:04:45,828 Yazılmamış her şey, şiirdir. 46 00:04:47,825 --> 00:04:51,772 Böylece bu cehenneme uyum sağlamaya başladık; 47 00:04:52,201 --> 00:04:55,210 başımız önde cehennemin yedinci dairesine daldık. 48 00:04:55,822 --> 00:05:02,539 Bu biricik yedinci dairemizde, duvarları yok edebileceklerini, 49 00:05:03,115 --> 00:05:07,460 pencerelere çığlık attırabileceklerini, gölgelere girebileceklerini anladılar. 50 00:05:12,044 --> 00:05:18,226 Kursun ilk yılı tamamlandığında, küçük bir parti verdik. 51 00:05:18,489 --> 00:05:23,796 Tıpkı aşkla yaptığın bir işi bitirmişsin ve kutlamak istiyormuşsun gibi. 52 00:05:24,621 --> 00:05:29,295 Aileleri, arkadaşları ve üniversite çalışanlarını davet ettilk. 53 00:05:29,295 --> 00:05:31,023 Mahkûmların yapmaları gerekenler, 54 00:05:31,023 --> 00:05:35,803 şiir okumak, diplomalarını almak ve alkışlamaktı. 55 00:05:35,803 --> 00:05:38,148 Partimiz bundan ibaretti. 56 00:05:40,472 --> 00:05:53,758 Size asıl anlatmak istediğim kısmı, yanımda kocaman duran adamların 57 00:05:53,758 --> 00:06:01,196 ya da gencecik ama oldukça gururlu oğlanların kağıtları ellerinde, 58 00:06:01,196 --> 00:06:10,003 küçük çocuklar gibi titreyip, terlemeleri ve şiirleri sesleri titreyerek okumaları. 59 00:06:12,319 --> 00:06:16,134 O anda en çok düşündüğüm şey, 60 00:06:17,725 --> 00:06:25,193 büyük ihtimalle o insanların hayatlarında ilk kez alkışlanmış olmalarıydı. 61 00:06:29,226 --> 00:06:31,476 Hapishanede bazı şeyler yapılamaz. 62 00:06:32,805 --> 00:06:36,808 Hapishanede, hayal kuramazsın. Hapishanede, ağlayamazsın. 63 00:06:37,694 --> 00:06:45,472 Neredeyse unutulmuş bazı kelimeler var. ''Zaman, gelecek, umut'' gibi. 64 00:06:47,385 --> 00:06:51,734 Fakat bizim hayal kurmaya cesaretimiz vardı. 65 00:06:52,953 --> 00:06:57,104 Bir kitap yazmalarına karar verdik. 66 00:06:57,326 --> 00:07:01,596 Sadece kitap yazmıyor aynı zamanda ciltliyorlardı da. 67 00:07:01,974 --> 00:07:03,433 Bu 2010'un sonlarına doğruydu. 68 00:07:05,032 --> 00:07:09,043 Arttırdık ve ikinci bir kitap daha yazdık. 69 00:07:09,608 --> 00:07:10,842 Onu da ciltlediler. 70 00:07:10,842 --> 00:07:13,488 Üstünden çok geçmedi, geçen yılın sonlarına doğruydu. 71 00:07:16,958 --> 00:07:21,620 Her hafta ne kadar çok gelişip bambaşka insanlara dönüştüklerini, sözcüklerin 72 00:07:22,178 --> 00:07:32,758 gücüyle hiç düşünemeyecekleri kadar itibar kazandıklarını fark ediyorum. 73 00:07:33,670 --> 00:07:37,405 Böyle bir itibara sahip olabileceklerini hayal bile edemezlerdi. 74 00:07:39,725 --> 00:07:46,016 Yazarlık kursunda, o biricik cehenemde hepimiz bir şeyler paylaşıyorduk. 75 00:07:46,861 --> 00:07:51,344 Ellerimizi, kalbimizi açıyor ve herkes elinden geleni paylaşıyordu. 76 00:07:51,344 --> 00:07:53,056 Herkes. Eşit bir şekilde. 77 00:07:53,317 --> 00:08:03,233 Bu şekilde çok ufak da olsa, devasa sosyal kırılmayı onarabiliyorduk. 78 00:08:03,233 --> 00:08:09,427 Bu öyle bir hasar ki, birçoğu için hapishane onların tek şansı. 79 00:08:12,579 --> 00:08:23,890 Cezaevi 48'deki çok başarılı şairimiz Nicolás Dorado'nun şiirinin bir kısmı: 80 00:08:28,696 --> 00:08:34,326 ''Bu devasa yarayı dikmek için, sonsuz bir iplik gerekli.'' 81 00:08:35,723 --> 00:08:40,459 İşte şiir sanatı tam olarak bunu yapar. Dışlanmanın yaralarını diker. 82 00:08:41,309 --> 00:08:45,645 Kapılar açar, ayna görevi görür. 83 00:08:46,618 --> 00:08:49,048 Şiir adını verdiğimiz bir ayna yaratır. 84 00:08:49,827 --> 00:08:57,515 Kendilerine bakarlar, şiire kendilerini yazarlar ve yazdıkları olurlar. 85 00:08:59,363 --> 00:09:08,176 Yazabilmek için inanılmaz özgür bir alan yaratan yazma anına odaklanmaları gerekir. 86 00:09:09,440 --> 00:09:14,743 Kimsenin yazma özgürlüklerini ellerinden alamayacağını ve bu özgürlüğün 87 00:09:15,786 --> 00:09:22,652 hapishane içinde bile mümkün olduğunu, yarattığımız bu güzel ortamda 88 00:09:23,283 --> 00:09:29,690 parmaklıkların olmadığını anlamaları gerekli. 89 00:09:30,588 --> 00:09:36,950 Aslında orda herkes kendi cehenneminde sözcüklerin aleviyle mutluluktan yanıyor. 90 00:09:38,015 --> 00:10:04,274 (Alkışlar) 91 00:10:05,510 --> 00:10:13,570 Size hapishanede neler yaşadığımdan, bundan ne kadar keyif aldığımdan, 92 00:10:13,930 --> 00:10:16,753 mahkûmlarla birlikte gelişimimden çokça bahsettim. 93 00:10:16,851 --> 00:10:23,773 Ama sizlerin de birkaç saniyeliğine de olsa her hafta deneyimlediklerimi, 94 00:10:24,168 --> 00:10:29,619 beni bugünki ben yapan o anları yaşayıp, hissedebilmenizi o kadar isterdim ki. 95 00:10:31,223 --> 00:10:39,547 (Alkışlar) 96 00:10:40,780 --> 00:10:45,113 Martín Bustamante: ''Kalp zamanın gözyaşlarını çiğner, 97 00:10:46,291 --> 00:10:50,660 Işıktan körleşip, varoluş hızını gizler, 98 00:10:51,943 --> 00:10:54,130 Resimlerin sandalında. 99 00:10:54,325 --> 00:10:56,169 Savaşır, direnir. 100 00:10:57,104 --> 00:11:00,587 Kalp mahzun bakışlar altında erir, 101 00:11:01,107 --> 00:11:03,638 Ateşli fırtınalarda gezer, 102 00:11:04,207 --> 00:11:06,765 Utançtan bükülmüş bedeni kaldırır, 103 00:11:07,756 --> 00:11:11,136 Sadece okumak, takip etmek olmadığını bilir 104 00:11:11,439 --> 00:11:13,848 Sonsuz maviliğe de ulaşmayı arzular. 105 00:11:14,481 --> 00:11:17,700 Kalp oturur, düşünür 106 00:11:18,116 --> 00:11:20,650 sıradan olmamak için savaşır, 107 00:11:20,952 --> 00:11:23,277 Acıtmadan sevmeye çalışır, 108 00:11:24,138 --> 00:11:27,685 Cesaret veren güneşi içine çeker, 109 00:11:28,298 --> 00:11:31,350 Teslim olur, akıla doğru yola çıkar. 110 00:11:31,936 --> 00:11:35,774 Kalp bataklıklar içinde savaşır, 111 00:11:36,085 --> 00:11:38,695 Yer altı dünyasının kenarından dolanır, 112 00:11:38,998 --> 00:11:42,228 Yorgun düşer ama kolay olana teslim olmaz, 113 00:11:43,448 --> 00:11:46,221 Mest olmuşçasına dengesiz adımlar baş gösterirken, 114 00:11:46,956 --> 00:11:49,167 Dinginlik belirir.'' 115 00:11:49,510 --> 00:11:50,817 Ben Martín Bustamante, 116 00:11:51,119 --> 00:11:54,516 San Martín'de cezaevi 48'de mahkûmum. 117 00:11:54,991 --> 00:11:57,308 Bugün, geçici olarak dışarı çıkabildim. 118 00:11:57,676 --> 00:12:01,847 Şiir ve edebiyat hayatımı değiştirdi. 119 00:12:01,847 --> 00:12:03,218 Çok teşekkürler! (Alkışlar) 120 00:12:03,218 --> 00:12:04,880 Cristina Domenech: Teşekkürler! 121 00:12:04,880 --> 00:12:24,067 (Alkışlar)