Elinizi kaldırır mısınız, kaçınız ekrandaki kişilerden en az birini tanıyor? Neredeyse salonun tamamı. Bu kişiler alanlarının en iyileri. Tamamının ortak noktasının ne olduğunu biliyor musunuz? Hepsi pankreas kanserinden öldüler. Halbuki bu oldukça üzücü olmasına rağmen, onların hayatları sayesinde, bu hastalığın ne kadar ölümcül olabileceği konusunda farkındalık yarattık. Pankreas kanseri kanser ölümleri üçüncü seviyeye geldi. Hastaların sadece yüzde sekizi beş yıldan fazla yaşayabilecek. Özellikle yaşama oranının neredeyse yüzde doksan olduğu, göğüs kanseriyle karşılaştırıldığında bu çok az bir rakam. Bu nedenle pankreas teşhisi konulmasının neredeyse kesin bir ölümle karşı karşıya olunduğu anlamına gelmesi aslında pek şaşırtıcı değil. Asıl şaşırtıcı olan ise, son 40 yılda diğer kanser türlerinde gelişmeler yaşanırken, pankreas kanserinde bu rakam hiç değişmedi. Peki, pankreas kanseri tedavisini nasıl daha etkili hâle getirebiliriz? Biyomedikal bir girişimci olarak, imkânsız gibi görünen sorunlar üzerinde çalışmalar yapmak istiyorum. Bu problemlerin sınırlarını anlamak, çalışmaların sonucunu değiştirebilmek ve yeni, yenilikçi çözümler bulmak istiyorum. Pankreas kanseriyle ilgili ilk kötü haber, pankreasın tam olarak karın bölgesinin ortasında olmasıdır. Ekranda turuncu gösterilen yer, pankreas. Ancak önündeki tüm organlar kaldırılana kadar çok zor görülebilir. Aynı zamanda karaciğer, mide ve safra kanalı gibi birçok hayati organ tarafından çevrelenmiştir. Kanserin bu organlarla da bulaşabilmesi, pankreas kanserinin en acı veren kanser türlerinden biri olmasının sebebidir. Ulaşılması zor konumu, örneğin, göğüs kanserinde rutin olan cerrahi müdahale ile alınmasını engeller. Bütün bu sebeplerle kemoterapi, pankreas kanseri hastalarının tek seçeneğidir. Bu bize ikinci kötü haberi getiriyor. Pankreas tümöründe çok az kan damarı vardır. Neden tümörün kan damarlarıyla ilgilenelim? Kemoterapinin nasıl işlediğini düşünürsek, ilaç damara enjekte edilir, tümör bölgesine ulaşana kadar tüm vücudu dolaşır, bir otoyolda gideceğiniz yere ulaşmaya çalışmak gibidir. Ancak ya varış yerinizin otoyolda bir çıkış noktası yoksa? Oraya hiç ulaşamazsınız. Kemoterapi ve pankreas kanseri için de problem aynıdır. İlaçlar tüm vücudunuzu dolaşır, sağlıklı organlara ulaşırlar, tüm hastalar için yüksek zehirli etkilere sebep olurlar. Ancak ilacın çok azı tümöre ulaşır. Bu nedenle faydası çok kısıtlıdır. Bana göre tek bir organ hedef alınırken, tüm vücudun tedavi edilmesi mantık dışıdır. Ancak son 40 yılda, pankreas kanseri tedavisi için çok fazla parasal kaynak, araştırma ve çaba ortaya kondu. Ancak tedavinin hastaya verilme yönteminde hiçbir değişiklik olmadı. İki kötü haberden sonra umut verici iyi bir haber veriyorum. Boston Massachusetts Hastanesi'nde, bir ortağımla ilaçları bölgesel olarak ulaştırarak kanser tedavisinde devrim yaratacak bir yol bulduk. Sizi tüm çevre yolunu dolaştırmadan, kolayca varacağınız yere götürüyoruz. İlacı buna benzer cihazlara yerleştiriyoruz. Bu cihazlar sondaya uyacak biçimde katlanır ve esnektir. Böylece doktor laparoskopik cerrahi ile doğrudan tümörün üstüne yerleştirir. Tümörün üstüne yerleştirildikten sonra, yeterli sertliğiyle bir kafes görevi görür. Fiziksel olarak yayılmayı kontrol altına alarak tümörün diğer organlara girişini engeller. Cihazlar ayrıca kendi kendine yok olabilmekte. Yani vücuda girdiği anda çözülmeye başlar. İlacı bölgesel ve yavaşca vermek, şu anki kullanılan gibi bütün vücuda verilmesinden çok daha etkili. Klinik öncesi çalışmada, bu bölgesel tedaviye alınan karşılığın 12 kat daha fazla olduğunu kanıtlamıştık. Önceden de bilinen bir ilacı aldık ve en çok ihtiyaç olan bölgeye ulaştırdık. Vücuttaki toksiği azaltarak 12 kat daha iyi yanıt almamızı sağladı. Bu teknolojiyi bir üst seviyeye taşımak için bıkmadan usanmadan çalışıyoruz. Klinik öncesi testi sonuçlandırıyoruz. Hayvanlar üzerinde klinik denemeleri için önce FDA'dan izin gerekiyor. Şimdilik hastaların birçoğu pankreas kanserinden ölecek. Umuyoruz ki bir gün, acılarını azaltıp yaşamlarını uzatabiliriz. Pankreas kanserini tamamen tedavi edilebilir bir hastalık hâline getirebiliriz. İlacı kullanım yolumuza dönersek, bu yöntem ilacı sadece daha güçlü veya daha az toksikli yapmadı. Bu sayede pankreas kanseri ve ötesinde hemen hemen tüm imkânsız problemlere yenilikçi çözümler bulunmasının kapısını açtık. Çok teşekkür ederim. (Alkış)