1 00:00:01,436 --> 00:00:04,643 Sıcak bir Ekim sabahı 2 00:00:04,667 --> 00:00:07,377 Mandalay'da 3 00:00:07,401 --> 00:00:08,559 gece treninden indim, 4 00:00:08,583 --> 00:00:11,701 Burma'nın eski kraliyet merkezi, 5 00:00:11,725 --> 00:00:13,142 şimdi Myanmar. 6 00:00:13,660 --> 00:00:17,858 Caddeye çıkınca bisikletlerinin başında bekleyen 7 00:00:17,882 --> 00:00:21,775 bir grup kaba saba adama rastladım. 8 00:00:21,799 --> 00:00:23,169 İçlerinden biri yaklaşıp 9 00:00:23,193 --> 00:00:25,375 bana etrafı gezdirmeyi teklif etti. 10 00:00:26,615 --> 00:00:29,279 Talep ettiği fiyat şok ediciydi. 11 00:00:29,832 --> 00:00:33,820 Kendi ülkemde bir kalıp çikolataya verdiğimden daha azdı. 12 00:00:33,844 --> 00:00:36,985 Üç tekerli bisikletine bindim 13 00:00:37,009 --> 00:00:42,880 ve sarayların ve tapınakların arasında yavaşça pedal çevirmeye başladı. 14 00:00:43,972 --> 00:00:49,271 Yolda giderken köyünden şehre nasıl geldiğinden bahsetti. 15 00:00:49,295 --> 00:00:51,674 Matematik okumuştu. 16 00:00:51,698 --> 00:00:54,025 Hayali öğretmen olmaktı. 17 00:00:54,445 --> 00:00:59,257 Tabii askeri diktatörlüğün altında yaşam zordu 18 00:00:59,281 --> 00:01:03,401 ve şimdilik geçimini sağlayabileceği tek yol buydu. 19 00:01:04,796 --> 00:01:08,737 Çoğu geceler üç tekerli bisikletinde uyuduğunu, 20 00:01:08,761 --> 00:01:13,147 böylece gece treninden ilk inenleri yakalayabildiğini anlattı. 21 00:01:15,543 --> 00:01:19,392 Çok geçmeden birçok açıdan 22 00:01:19,416 --> 00:01:21,132 ortak yönlerimiz olduğunu keşfettik; 23 00:01:21,132 --> 00:01:22,967 ikimiz de 20 yaşındaydık, 24 00:01:22,991 --> 00:01:26,203 yabancı kültürlere ilgi duyuyorduk 25 00:01:26,734 --> 00:01:28,658 ve beni eve davet etti. 26 00:01:30,056 --> 00:01:33,863 Sonra geniş, kalabalık caddelerden geçip 27 00:01:33,887 --> 00:01:38,097 taşlı, ıssız dar yollarda sarsıla sarsıla yol almaya başladık. 28 00:01:38,121 --> 00:01:40,469 Her yerde derme çatma gecekondular vardı. 29 00:01:40,493 --> 00:01:43,335 Nerede olduğumu gerçekten bilmiyordum, 30 00:01:44,136 --> 00:01:47,818 o an başıma bir şey gelebileceğini fark ettim. 31 00:01:47,842 --> 00:01:50,284 Soyulabilir ya da uyuşturulabilirdim, 32 00:01:50,308 --> 00:01:51,624 daha kötüsü de olabilirdi. 33 00:01:51,648 --> 00:01:53,032 Kimse de bilmezdi. 34 00:01:54,309 --> 00:01:58,006 Sonunda durdu ve beni tek bir odadan ibaret olan 35 00:01:58,030 --> 00:02:01,354 bir kulübeye doğru götürdü. 36 00:02:02,228 --> 00:02:04,405 Eğildi ve 37 00:02:04,429 --> 00:02:06,371 yatağın altına uzandı. 38 00:02:07,608 --> 00:02:09,786 İçimde bir şeyler donup kaldı. 39 00:02:12,046 --> 00:02:14,746 Ne çıkaracağını görmeyi bekledim. 40 00:02:15,361 --> 00:02:18,371 Sonunda bir kutu çıkardı. 41 00:02:19,295 --> 00:02:24,226 İçinde yurt dışından gelenlerden aldığı 42 00:02:24,250 --> 00:02:26,291 mektuplar vardı, 43 00:02:27,001 --> 00:02:29,103 birkaç tanesinin üzerine 44 00:02:29,127 --> 00:02:32,518 yeni yabancı arkadaşlarının siyah-beyaz küçük 45 00:02:32,542 --> 00:02:34,746 şipşak fotoğraflarını yapıştırmıştı. 46 00:02:36,387 --> 00:02:40,014 Vedalaştığımız gece 47 00:02:40,038 --> 00:02:42,625 bana seyahatin püf noktasını 48 00:02:42,649 --> 00:02:44,959 gösterdiğini de fark ettim; 49 00:02:44,983 --> 00:02:47,039 dışa olduğu kadar 50 00:02:47,063 --> 00:02:49,755 içe doğru, 51 00:02:49,779 --> 00:02:52,294 başka türlü hiç gidemediğiniz yerlere gitmek, 52 00:02:52,990 --> 00:02:55,498 belirsizliği, 53 00:02:55,928 --> 00:02:57,101 bilinmezliği, 54 00:02:57,498 --> 00:02:58,840 hatta korkuyu göze almaktı. 55 00:03:00,298 --> 00:03:02,737 Kendi ülkemizde olayların 56 00:03:02,761 --> 00:03:04,971 üstünde olduğumuzu sanmak korkunç kolaydır. 57 00:03:05,810 --> 00:03:09,822 Dış dünyada ise, öyle olmadığı her an hatırlatılır 58 00:03:10,309 --> 00:03:12,855 ve olayların temelini dahi bulamazsınız. 59 00:03:14,235 --> 00:03:17,137 Ralph Waldo Emerson'un dediği şeyi hatırlayalım: 60 00:03:17,161 --> 00:03:19,440 "İnsanlar kararlı olmak ister, 61 00:03:19,464 --> 00:03:22,140 ancak yalnız, kararsız olduğumuzda 62 00:03:22,164 --> 00:03:23,850 bizim için bir umut vardır." 63 00:03:24,891 --> 00:03:27,318 Bu konferansta keyif verici yeni fikirler 64 00:03:27,342 --> 00:03:30,795 ve buluşlar duyacak kadar şanslıyız, 65 00:03:30,819 --> 00:03:32,575 gerçekten de bilginin 66 00:03:32,599 --> 00:03:35,922 hızla ilerlediğini görüyoruz. 67 00:03:36,797 --> 00:03:40,026 Fakat bir noktada bilgi tükeniyor. 68 00:03:40,802 --> 00:03:42,026 İşte o an, 69 00:03:42,050 --> 00:03:44,685 hayatınızın tümüne karar verildiği andır: 70 00:03:45,825 --> 00:03:47,507 Aşık olursunuz, 71 00:03:48,093 --> 00:03:49,928 arkadaşınızı kaybedersiniz, 72 00:03:50,893 --> 00:03:52,465 karanlıkta kalırsınız. 73 00:03:53,000 --> 00:03:58,014 Kaybolduğunuz veya huzursuz olduğunuz veya kendiniz olmadığınız o an, 74 00:03:58,038 --> 00:04:00,200 kim olduğunuzu keşfettiğiniz andır. 75 00:04:02,224 --> 00:04:05,552 Bilmemenin mutluluk olduğuna inanmıyorum. 76 00:04:06,193 --> 00:04:09,324 Bilim hiç tartışmasız hayatlarımızı 77 00:04:09,348 --> 00:04:11,816 daha parlak, uzun ve sağlıklı hale getirdi. 78 00:04:12,825 --> 00:04:17,652 Bana fizik kurallarını ve üç kere üçün dokuz yaptığını gösteren öğretmenlerime 79 00:04:17,676 --> 00:04:21,189 sonsuza kadar minnettarım. 80 00:04:21,678 --> 00:04:24,503 Gece veya gündüz olsun bunu 81 00:04:24,527 --> 00:04:26,869 parmak hesabıyla yapabiliyorum. 82 00:04:28,802 --> 00:04:30,414 Fakat bir matematikçi 83 00:04:30,438 --> 00:04:33,961 bana eksi üç kere eksi üçün dokuz ettiğini söylediği an, 84 00:04:33,985 --> 00:04:38,854 mantıksal olarak sanki güven gibi bir şey hissettiriyor. 85 00:04:40,674 --> 00:04:44,435 Bilginin zıttı, her zaman bilgisizlik demek değildir. 86 00:04:44,948 --> 00:04:46,098 Merak etmek olabilir. 87 00:04:46,482 --> 00:04:47,632 Ya da gizem. 88 00:04:47,964 --> 00:04:49,147 İhtimal. 89 00:04:49,894 --> 00:04:53,731 Kendi hayatımda, beni yükselten ve ileri götüren şeylerin 90 00:04:53,755 --> 00:04:56,434 bildiğim şeylerdense bilmediklerim olduğunu 91 00:04:56,458 --> 00:04:59,026 fark ettim. 92 00:05:00,222 --> 00:05:02,021 Ayrıca, beni çevremdeki insanlara 93 00:05:02,045 --> 00:05:05,439 daha çok yaklaştıran da bilmediğim şeylerdi. 94 00:05:06,549 --> 00:05:08,549 Son sekiz yıldır kasım aylarında 95 00:05:08,573 --> 00:05:13,001 Dalai Lama'yla beraber Japonya'yı geziyorum. 96 00:05:14,001 --> 00:05:17,101 Her gün söylediği şeylerden birisi de 97 00:05:17,125 --> 00:05:20,672 insanlara güven ve rahatlık veren şeyin 98 00:05:20,696 --> 00:05:22,754 "Bilmiyorum." demek olduğuydu. 99 00:05:24,325 --> 00:05:26,202 "Tibet'e ne olacaktı?" 100 00:05:27,226 --> 00:05:30,206 "Ne zaman dünyaya barış getireceğiz?" 101 00:05:30,765 --> 00:05:32,826 "Çocuk yetiştirmenin en iyi yolu neydi?" 102 00:05:34,134 --> 00:05:37,205 "Açıkçası..." derdi bu bilge adam; 103 00:05:37,229 --> 00:05:38,466 "Bilmiyorum." 104 00:05:40,117 --> 00:05:43,818 Nobel ödüllü ekonomist Daniel Kahneman 105 00:05:43,842 --> 00:05:48,345 insan davranışlarını araştırmaya 60 yıldan fazlasını vermiş 106 00:05:48,369 --> 00:05:50,401 ve vardığı sonuç ise 107 00:05:50,425 --> 00:05:55,039 her zaman bildiğimizi düşündüğümüz şeylerden 108 00:05:55,063 --> 00:05:56,788 olması gerekenden daha fazla eminiz. 109 00:05:56,812 --> 00:05:59,471 Her zaman hatırlattığı gibi 110 00:05:59,495 --> 00:06:03,699 "bilgisizliğimizi göz ardı etmek gibi sınırsız bir yeteneğimiz" var. 111 00:06:04,849 --> 00:06:09,936 Tırnak içinde söylüyorum, "bu hafta sonu takımımız kazanacak" 112 00:06:09,960 --> 00:06:12,129 ve biz bu bilgiyi sadece 113 00:06:12,153 --> 00:06:14,502 haklı çıktığımız nadir zamanlarda hatırlayacağız. 114 00:06:15,582 --> 00:06:18,425 Çoğu zaman karanlıktayız. 115 00:06:19,319 --> 00:06:22,794 Gerçek yakınlık işte orada yatar. 116 00:06:24,580 --> 00:06:27,513 Sevgilinizin yarın ne yapacağını biliyor musunuz? 117 00:06:28,673 --> 00:06:29,946 Bilmek istiyor musunuz? 118 00:06:31,621 --> 00:06:34,434 Bazılarının dediği gibi, hepimizin anne babası 119 00:06:34,458 --> 00:06:35,617 Adem ile Havva 120 00:06:35,641 --> 00:06:39,799 hayat ağacının meyvesini yemeseydi ölmeyecekti. 121 00:06:40,631 --> 00:06:42,829 Fakat iyi ve kötünün kökleri olan 122 00:06:42,853 --> 00:06:45,435 bilgi ağacının meyvesini ısırdıkları an 123 00:06:45,459 --> 00:06:47,263 masumiyetlerini kaybettiler. 124 00:06:47,808 --> 00:06:50,833 Utanç, öfke, 125 00:06:50,857 --> 00:06:52,054 mahcup hissettiler. 126 00:06:52,865 --> 00:06:55,233 Biraz geç de olsa, 127 00:06:55,257 --> 00:06:57,997 gerçekten bilmemiz gereken şeyler olduğunu, 128 00:06:58,021 --> 00:07:01,968 ancak üstü kapalı kalması çok daha iyi olan birçok şey olduğunu öğrendiler. 129 00:07:03,999 --> 00:07:05,924 Çocukken 130 00:07:05,948 --> 00:07:09,266 tabii ki hepsini biliyordum. 131 00:07:09,290 --> 00:07:13,502 20 yılımı sınıflarda, olgusal gerçekleri toplayarak geçirmiştim, 132 00:07:13,526 --> 00:07:16,245 bilfiil de bilgi sektöründeydim, 133 00:07:16,269 --> 00:07:18,419 Time dergisine makaleler yazıyordum. 134 00:07:19,129 --> 00:07:24,305 İki buçuk haftalığına Japonya'ya ilk seyahatimi yaptım 135 00:07:24,329 --> 00:07:27,609 ve Japonya'nın tapınaklarını, 136 00:07:27,633 --> 00:07:31,197 modasını, beyzbol maçlarını, 137 00:07:31,221 --> 00:07:33,903 ruhunu anlatan 40 sayfalık 138 00:07:34,490 --> 00:07:35,649 yazıyla döndüm. 139 00:07:37,276 --> 00:07:39,606 Fakat alt taraftan 140 00:07:39,630 --> 00:07:42,807 ne olduğunu anlayamadığım bir şey 141 00:07:42,831 --> 00:07:47,325 size şimdi açıklayamayacağım nedenlerle beni hareketlendirdi, 142 00:07:48,087 --> 00:07:51,296 böylece Japonya'da yaşamaya karar verdim. 143 00:07:52,450 --> 00:07:55,201 28 yıldır orada yaşıyorum, 144 00:07:55,225 --> 00:07:57,625 benimsediğim yurdum hakkında 145 00:07:57,649 --> 00:07:59,313 pek bir şey anlatamam. 146 00:08:00,222 --> 00:08:01,569 Bu harika bir şey, 147 00:08:01,593 --> 00:08:04,473 çünkü bu, her gün yeni keşifler yapıyorum 148 00:08:04,497 --> 00:08:05,988 ve bu süreçte 149 00:08:06,012 --> 00:08:09,906 köşede durup bilemeyeceğim yüz binlerce şeyi 150 00:08:09,930 --> 00:08:11,231 görüyorum demek oluyor. 151 00:08:12,964 --> 00:08:15,430 Bilgi paha biçilmez bir armağandır. 152 00:08:16,452 --> 00:08:21,007 Fakat bildiğini sanmak bilgisizlikten daha tehlikeli olabilir. 153 00:08:21,895 --> 00:08:24,528 Sevgilinizi veya düşmanınızı 154 00:08:25,115 --> 00:08:26,272 tanıdığınızı sanmanız 155 00:08:26,621 --> 00:08:28,076 onları hiç tanımadığınızı 156 00:08:28,100 --> 00:08:30,548 kabul etmekten daha aldatıcı olabilir. 157 00:08:31,937 --> 00:08:36,409 Japonya'da her sabah güneş küçük dairemize vururken 158 00:08:36,433 --> 00:08:40,791 hava tahminlerine bakmaya zahmet etmiyorum 159 00:08:40,815 --> 00:08:42,453 çünkü bakarsam 160 00:08:42,477 --> 00:08:45,740 gün aydınlıkken bile 161 00:08:45,764 --> 00:08:48,278 zihnim kapalı, dağınık olacak. 162 00:08:50,160 --> 00:08:54,353 34 yıllık tam zamanlı bir yazarım. 163 00:08:54,816 --> 00:08:57,696 Öğrendiğim tek şey 164 00:08:57,720 --> 00:09:01,256 değişimin iş başında değilken, 165 00:09:01,280 --> 00:09:03,457 ardından ne geleceğini bilmezken, 166 00:09:03,481 --> 00:09:08,008 çevremdeki her şeyden büyük olduğumu sanmazken geldiğiydi. 167 00:09:09,191 --> 00:09:11,097 Aynı şey aşk 168 00:09:11,643 --> 00:09:13,919 veya kriz anları için de geçerli. 169 00:09:14,929 --> 00:09:18,371 Birdenbire bisiklete geri döndük 170 00:09:18,395 --> 00:09:22,430 ve geniş, aydınlık caddelerde ilerliyorduk 171 00:09:22,454 --> 00:09:26,118 ve seyahatin ilk kuralını hatırladık 172 00:09:26,142 --> 00:09:27,868 ve aynı zamanda hayatın: 173 00:09:29,090 --> 00:09:33,829 Yalnız, teslim olmaya hazır olduğunuz kadar güçlüsünüz. 174 00:09:35,512 --> 00:09:37,521 Sonuç olarak, 175 00:09:37,545 --> 00:09:38,739 insan olmak 176 00:09:39,262 --> 00:09:41,075 çoğu kimsenin bilmediklerini bilmekten 177 00:09:41,075 --> 00:09:43,694 çok daha önemlidir. 178 00:09:44,763 --> 00:09:45,949 Teşekkür ederim. 179 00:09:45,973 --> 00:09:52,596 (Alkışlar)