Merhaba. Size övgü, takdir ve teşekkürün önemi, özgünlüğü ve samimiliğinden bahsetmek için buradayım. Bu konuya olan ilgim şöyle ortaya çıktı: kendimde bunu büyüme çağımda farkettim, bir kaç yıl önceleriydi, birisine teşekkür etmek istedim, onları övmek istedim, onların övgülerini almak istedim ama yapmadım. Ve kendime kendime sordum, neden? Utangaç ve sıkılgan hissetmiştim. Ve bunun üzerine sorum şu hale geldi: Böyle yapan sadece ben miyim? Böylece araştırmaya karar verdim. Çalışmamı rehabilitasyon merkezinde yapabilecek kadar şanslıydım, böylece yaşam ve ölüm arasında kalan bağımlı insanları görebilecektim. Ve bazen durum şu kadar basit bir hale gelir: esas yaraları babalarının kendileriyle gurur duyduğunu bir kez bile söylemeden ölmesidir. Fakat daha sonra ailesinden ve arkadaşlarından, babasının herkese onunla gurur duyduğunu söylediğini duyar, fakat oğluna hiç söylememiştir. Bunun sebebi oğlunun bunu duymaya ihtiyacı olduğunu bilmemesidir. Yani benim sorum şu, neden ihtiyacımız olan şeyler için sormuyoruz? Karısından şunu duymayı çok isteyen 25 yıldır evli bir beyefendi tanıyorum: "Eve ekmek getirip evde çocuklarla birlikte kalmamı sağladığın için teşekkür ederim." ama sormaz. Bu işte iyi olan bir kadın tanıyorum. Haftada bir kez kocasına şunları söyler: Ev ve çocuklar için yaptığım şeyler adına bana teşekkür etmeni gerçekten çok isterim. ve sonra kocası, "Oh, bu harika, bu harika" ve övgü gerçekten samimi olmalı, ama kadın bunun mesuliyetini alıyor. Ve ana okulundan beri bir arkadaşım olan April, çocuklarına kendi günlük işlerini kendileri yaptığı için teşekkür eder. Ve şöyle der, "Yapmaları gerekse bile neden teşekkür etmeyeyim ki" Yani soru şu, neden bunu yapmayı engelliyordum? Neden diğer insanlar bunu yapmayı engelliyordu? Neden, "Biftegimi orta pişmiş alayım, altı numara ayakkabılara ihtiyacım var" diyebilirim, ama "Beni şöyle över misiniz?" demem. Çünkü size kendim hakkında kritik bilgiler veriyorum. Size güvensiz olduğum yeri söylüyorum. Size yardımınıza nerde ihtiyacım olduğunu söylüyorum. Ve size yani yakın çevreme, düşmanımmışsınız gibi davranıyorum. Çünkü bu bilgilerle ne yapabilirsiniz? Bana aldırmayabilirsiniz. Bunları kötüye kullanabilirsiniz. Ya da gercekten benim ihtiyacımı karşılayabilirsiniz. Ve bisikletimi bisiklet mağazasına götürmüştüm-- buna bayılıyorum-- tekerlekleri "düzeltme" adı verilen bir şey yapmak istediler. Adam şunu söyledi, "Biliyorsun, tekerlekleri düzeltmen bisikletini çok daha iyi bir duruma getirecek." Bisikleti geri aldım, ve tekerlekler üzerindeki o bütün küçük eğrilikleri gidermişlerdi. İki buçuk yıldır sahibim ve bisikletim yeni gibi. Şimdi hepinizi davet ediyorum. Sizden tekerleklerinizi düzeltmenizi istiyorum: duymak istediğiniz övgü hakkında dürüst olun. Ne duymaya ihtiyacınız var? Eve gidin, karınıza sorun, neye ihtiyacı var? Eve gidin kocanıza sorun -- neye ihtiyacı var? Eve gidin ve bu soruları sorun ve sonra çevrenizdeki insanlara yardım edin. Ve bu çok basit. Ve bu neden mi önemsenmeli? Dünya barışından bahsediyoruz. Farklı diller ve farklı kültürlerle, dünya barışına nasıl sahip olabiliriz? Bence bu aileden başlıyor, aynı çatı altındakilerden. Yani haydi şimdi bunu kendi arka bahçemizde doğru yapalım. Ve harika kocalar, harika anneler, arkadaşlar, kızlar, oğullar olduğunuz için hepinize teşekkür etmek istiyorum Ve belki de bunu size daha önce kimse söylemedi, ama gerçekten iyi bir iş çıkardınız. Ve burda olduğunuz, sadece boy gösterdiğiniz ve dünyayı fikirlenizle değiştirdiğiniz için size teşekkür ederim. Teşekkürler. (Alkış)