WEBVTT 00:00:18.799 --> 00:00:23.715 Hayat fırsatlardan ibarettir, onları yaratır ve yakalarsınız 00:00:23.715 --> 00:00:26.830 ve bu benim için olimpik hayaldi, 00:00:26.830 --> 00:00:30.570 beni ben yapan, mutluluğum. 00:00:30.570 --> 00:00:34.096 Avustralya kayak takımının bir üyesi ve kros-kayakçı olarak 00:00:34.096 --> 00:00:35.890 Kış Olimpiyatları'na katılacaktım, 00:00:35.890 --> 00:00:39.931 çalışma için takım arkadaşlarımla bisiklet sürüyordum. 00:00:39.931 --> 00:00:44.822 Sidney'in batısındaki muhteşem Mavi Dağlar'ın yollarını tırmanırken 00:00:44.822 --> 00:00:47.588 mükemmel bir sonbahar günüydü: 00:00:47.588 --> 00:00:51.672 parlayan güneş, okaliptüs kokuları ve bir hayal. 00:00:51.672 --> 00:00:53.263 Hayat çok güzeldi. 00:00:53.263 --> 00:00:55.839 Beş buçuk saat kadar bisiklet sürdükten sonra 00:00:55.839 --> 00:00:58.325 yolun en sevdiğim yerine gelmiştik 00:00:58.325 --> 00:01:01.502 ve burası tepelerdi, tepeleri çok severim. 00:01:01.502 --> 00:01:03.464 Ve bisikletimin selesinden yükseldim, 00:01:03.464 --> 00:01:06.333 bacaklarımı çalıştırdım ve soğuk dağ havasını 00:01:06.333 --> 00:01:08.956 içime çektim, ciğerlerimi yakışını hissettim 00:01:08.956 --> 00:01:13.115 ve yüzüme parlayan güneşi görmek için havaya baktım 00:01:13.115 --> 00:01:16.616 ve her şey karardı. 00:01:16.616 --> 00:01:18.035 Neredeydim? 00:01:18.035 --> 00:01:19.421 Ne oluyordu? 00:01:19.421 --> 00:01:23.073 Vücudum acıdan tükenmişti. 00:01:23.073 --> 00:01:26.178 Bisiklet turumuzun bitmesine 10 dakika kala 00:01:26.178 --> 00:01:29.306 bir belediye kamyonu bana çarpmıştı. 00:01:29.306 --> 00:01:31.019 Bir kurtarma helikopteri, beni kaza yerinden hava yoluyla 00:01:31.019 --> 00:01:34.636 Sidney'de büyük bir omurga ünitesine getirmişti. 00:01:34.636 --> 00:01:38.131 Çok derin ve hayati yaralar almıştım. 00:01:38.131 --> 00:01:42.013 Boynum ve belim tam altı yerinden kırılmıştı. 00:01:42.013 --> 00:01:45.643 Solda beş kaburgam, sağ kolum, 00:01:45.643 --> 00:01:49.553 köprücük kemiğim ve ayaklarımda birkaç kemik kırılmıştı. 00:01:49.553 --> 00:01:52.523 Sağ tarafım tamamen yırtılmış içi çakıl taşlarıyla dolmuştu. 00:01:52.523 --> 00:01:54.476 Başım ön tarafından kesilerek açılmış, 00:01:54.476 --> 00:01:57.077 kafatasım görünüyordu. 00:01:57.077 --> 00:02:00.016 Kafa darbeleri de almıştım, iç yaralanmalarım vardı ve çok kan kaybetmiştim. 00:02:00.016 --> 00:02:02.147 Aslında yaklaşık 5 litre kan kaybetmiştim, 00:02:02.147 --> 00:02:04.881 bu da benim boyutlarımda birinin tüm kanı demekti. 00:02:04.881 --> 00:02:07.938 Helikopter Sidney Prince Henry Hastanesi'ne vardığında, 00:02:07.938 --> 00:02:12.081 tansiyonum kırka sıfırdı. 00:02:12.081 --> 00:02:14.729 Gerçekten de kötü bir gün geçiriyordum. 00:02:14.729 --> 00:02:17.174 (Gülüşmeler) 00:02:21.004 --> 00:02:25.987 10 gün boyunca iki boyut arasında gidip geldim. 00:02:25.987 --> 00:02:28.745 Vücudumun içinde olduğum anlar da vardı, 00:02:28.745 --> 00:02:30.573 vücudumun dışında, 00:02:30.573 --> 00:02:32.325 kendime yukarıdan baktığım anlar da, 00:02:32.325 --> 00:02:34.081 sanki herşey başkasına oluyormuş gibi. NOTE Paragraph 00:02:34.081 --> 00:02:37.699 Böylesine mahvolmuş bir vücuda geri dönmeyi neden isteyecektim ki? 00:02:37.699 --> 00:02:42.818 Ama bir ses bana devamlı şöyle dedi: "Hadi, benimle kal." 00:02:42.818 --> 00:02:45.467 "Hayır, bu çok zor." 00:02:45.467 --> 00:02:48.626 "Hadi, işte bu bizim fırsatımız." 00:02:48.626 --> 00:02:52.748 "Hayır! Bu vücut berbat halde. Bana hizmet edemez." 00:02:52.748 --> 00:02:56.885 "Hadi, benimle kal. Yapabiliriz. Beraber başarabiliriz." 00:02:57.531 --> 00:03:00.041 Yol ayrımına gelmiştim. 00:03:00.041 --> 00:03:04.861 Vücuduma dönmezsem bu dünyadan tamamen ayrılacağımı biliyordum. 00:03:04.861 --> 00:03:08.261 Hayatımın savaşıydı. 00:03:08.261 --> 00:03:13.191 10 gün sonra, vücuduma dönmeye karar verdim 00:03:13.191 --> 00:03:16.387 ve iç kanamam durdu. 00:03:16.971 --> 00:03:20.336 Peki, tekrar yürüyebilecek miydim? 00:03:20.336 --> 00:03:23.006 Çünkü belden aşağım felçli kalmıştı. 00:03:23.006 --> 00:03:25.808 Aileme, boyun hasarımın kontrol altına alındığını 00:03:25.808 --> 00:03:27.769 ama sırtımın tamamen ezilmiş olduğunu söylemişler. 00:03:27.769 --> 00:03:30.746 Vertebra L1, bir fıstığı yere atıp üstüne bastıktan sonra 00:03:30.746 --> 00:03:34.777 binlerce parçaya ayırmışsınız gibi olmuştu. NOTE Paragraph 00:03:34.777 --> 00:03:37.072 Ameliyat gerekiyordu. 00:03:37.072 --> 00:03:39.631 İçeride beni bir pufun üstüne yatırdılar 00:03:39.631 --> 00:03:41.784 ve kestiler, gerçekten de beni ikiye ayırdılar. 00:03:41.784 --> 00:03:45.076 Tüm belimi saran yara izim var. 00:03:45.076 --> 00:03:48.032 Omurga kemiğime takılmış olan 00:03:48.032 --> 00:03:49.638 kırık kemiklerden çıkarabildiklerini çıkardılar, 00:03:49.638 --> 00:03:54.813 İki kırık kaburgamı da çıkardılar ve sırtımı yeniden yaptılar. Yeniden inşa ettiler. 00:03:54.813 --> 00:03:56.570 Bir diğer kırık kemiğimi aldılar. 00:03:56.570 --> 00:04:00.984 T12, L1 ve L2'yi birbirine kaynattılar ve beni bir araya getirdiler. 00:04:00.984 --> 00:04:02.552 Beni dikmeleri bir saat sürdü. 00:04:02.552 --> 00:04:04.661 Yoğun bakımda uyandım 00:04:04.661 --> 00:04:07.794 ve doktorlar ameliyatın başarılı olmasından dolayı heyecanlıydılar 00:04:07.794 --> 00:04:11.542 çünkü o durumda, ayak parmaklarımdan birini oynatmıştım, 00:04:11.542 --> 00:04:14.618 ve ben de sevindim: "Harika! Olimpiyatlara gidebileceğim!" 00:04:14.618 --> 00:04:16.901 (Kahkahalar) 00:04:16.901 --> 00:04:22.215 Hiçbir şey bilmiyordum. Başkalarının başına gelecek türden bir şeydi bu. Benim değil! 00:04:22.215 --> 00:04:24.451 Ama doktor yanıma gelerek şöyle dedi: 00:04:24.451 --> 00:04:27.768 "Janine, ameliyat başarılıydı 00:04:27.768 --> 00:04:31.160 ve omurgandaki kırık kemikleri ayıkladık, 00:04:31.160 --> 00:04:32.505 ama hasar kalıcı. 00:04:32.505 --> 00:04:35.288 Merkezi sinir sisteminin sinirleri, tedavisi yok. 00:04:35.288 --> 00:04:38.284 Yarı felçlisin ve bununla gelen 00:04:38.284 --> 00:04:42.110 tüm hasarlar sende kalıcı. 00:04:42.110 --> 00:04:44.474 Belden aşağını hissetmiyorsun 00:04:44.474 --> 00:04:48.266 ve en fazla yüzde 10 ya da 20 kadar iyileşme görülebilir. 00:04:48.266 --> 00:04:50.985 İç hasarlarını ömrün boyunca taşıyacaksın. 00:04:50.985 --> 00:04:54.404 Hayatın boyunca sonda kullanacaksın 00:04:54.404 --> 00:04:59.078 ve bir daha yürüsen bile bu ancak kol değnekleriyle olacak." 00:04:59.078 --> 00:05:02.642 Ve sonra ekledi: "Janine, hayatta yapacağın şeyleri yeniden düşünmelisin 00:05:02.642 --> 00:05:08.164 çünkü önceden yaptıklarını yeniden yapma şansın yok." 00:05:08.164 --> 00:05:10.504 Söylediklerini algılamaya çalıştım. 00:05:10.504 --> 00:05:13.100 Ben bir atlettim. Bildiğim herşey bundan ibaret, 00:05:13.100 --> 00:05:16.262 bunu yapamazsam, başka ne yapabilirdim ki? 00:05:16.262 --> 00:05:21.548 Kendime şunu sordum: Eğer atlet olmasaydım, kim olurdum? 00:05:25.409 --> 00:05:29.448 Beni yoğun bakımdan çıkarıp akut spinal ünitesine yerleştirdiler. 00:05:29.448 --> 00:05:32.452 İnce, sert bir spinal yatağında yatıyordum. Bacaklarımda hiç hareket yoktu. 00:05:32.452 --> 00:05:36.519 Kan pıhtılaşmasından korumak için sıkı çoraplar giyiyordum. 00:05:36.519 --> 00:05:39.411 Bir kolum alçıdaydı, diğerine serum takılıydı. 00:05:39.411 --> 00:05:41.974 Boyunluk takıyordum ve başımın iki yanında kum torbaları vardı 00:05:41.974 --> 00:05:44.236 ve kendimi aynada gördüm, 00:05:44.236 --> 00:05:47.314 başımın üstünde asılıydı. 00:05:47.314 --> 00:05:49.571 Serviste benden başka beş kişi vardı 00:05:49.571 --> 00:05:55.649 ve hepimiz spinal ünitesinde felçliler olduğumuz için 00:05:55.649 --> 00:05:58.190 kimin neye benzediğini göremiyorduk. 00:05:58.190 --> 00:05:59.974 Ne kadar ilginç değil mi? 00:05:59.974 --> 00:06:05.675 Önyargılar olmadan, sadece hislerinize dayanarak 00:06:05.675 --> 00:06:09.124 ne sıklıkta arkadaşlık kuruyorsunuz ki? 00:06:09.124 --> 00:06:11.388 Ve en derin düşüncelerimizi, korkularımızı 00:06:11.388 --> 00:06:14.553 ve hastaneden çıktıktan sonraki hayata dair umutlarımızı 00:06:14.553 --> 00:06:19.392 paylaştığımız konuşmalarda hep samimiydik. 00:06:19.392 --> 00:06:23.304 Bir gece hatırlıyorum, Jonathan adlı hemşire geldi, 00:06:23.304 --> 00:06:26.113 elinde bir sürü plastik pipet. 00:06:26.113 --> 00:06:28.384 Hepimizin kucağına birkaç tane bıraktı ve dedi ki: 00:06:28.384 --> 00:06:31.363 "Pipetleri birbirlerine geçirin." 00:06:31.363 --> 00:06:35.625 Spinal ünitesinde yapacak pek bir şey yoktu, biz de dediğini yaptık. 00:06:35.625 --> 00:06:38.441 Ve bitirdiğimizde, çevremizde dolanarak 00:06:38.441 --> 00:06:41.243 bütün pipetleri birbirine bağladı 00:06:41.243 --> 00:06:43.920 böylece tüm üniteyi saran bir pipet halkası oluştu 00:06:43.920 --> 00:06:48.596 ve dedi ki: "Tamam millet, pipetlerinize tutunun." 00:06:48.596 --> 00:06:49.984 Tutunduk. 00:06:49.984 --> 00:06:54.183 "İşte, şimdi hepimiz birbirimize bağlıyız." 00:06:55.214 --> 00:07:00.758 Ve tutunurken hepimiz birmişiz gibi nefes aldık, 00:07:00.758 --> 00:07:05.265 artık bu seyahatte yalnız olmadığımızı biliyorduk. 00:07:05.265 --> 00:07:09.872 Ve spinal ünitede felçli yatarken bile 00:07:09.872 --> 00:07:12.033 inanılmaz derinlikte ve zenginlikte 00:07:12.033 --> 00:07:16.841 bağlantılar kurabiliyorsunuz, 00:07:16.841 --> 00:07:20.807 hayatım boyunca yaşamadığım şeyler. 00:07:20.807 --> 00:07:25.702 Ve her birimiz biliyorduk ki, hastaneden çıktığımızda 00:07:25.702 --> 00:07:28.819 eskisi gibi olamayacaktık. 00:07:30.711 --> 00:07:34.120 Altı ay sonra, eve dönme vaktiydi. 00:07:34.120 --> 00:07:37.552 Babamın beni tekerlekli sandalyeyle dışarı çıkarışını hatırlıyorum 00:07:37.552 --> 00:07:40.301 her yerim alçıyla kaplıydı 00:07:40.301 --> 00:07:43.789 ve güneşin yüzüme ilk vuruşunu hatırlıyorum. 00:07:43.789 --> 00:07:48.770 İçime çektim ve şöyle düşündüm: "Bunun değerini nasıl da bilememişim?" 00:07:48.786 --> 00:07:52.609 Hayatım için şükran borçlu hissediyordum. 00:07:53.055 --> 00:07:55.750 Ama hastaneden çıkmadan, bir hemşire gelerek şöyle dedi: 00:07:55.750 --> 00:08:00.412 "Janine, senden hazır olmanı istiyorum çünkü eve gidince bir şey olacak." 00:08:00.412 --> 00:08:01.247 Ve ben merak ettim: "Ne?" 00:08:01.247 --> 00:08:04.480 Hemşire "Depresyona gireceksin." dedi. 00:08:04.480 --> 00:08:07.604 Ben de: "Yok canım, 'Makine Janine'e bir şey olmaz." dedim 00:08:07.604 --> 00:08:09.269 benim lakabım buydu. 00:08:09.269 --> 00:08:12.287 Hemşire "Gireceksin. Çünkü, bilirsin, herkese 00:08:12.287 --> 00:08:15.255 aynı şey olur. Spinal ünitede bu çok normal. 00:08:15.255 --> 00:08:16.516 Tekerlekli sandalyedesin, bu normal. 00:08:16.516 --> 00:08:20.078 Ama eve vardığında hayatın nasıl farklı olduğunu göreceksin." 00:08:20.078 --> 00:08:24.535 Eve gittim ve bir şey oldu. 00:08:26.243 --> 00:08:29.567 Hemşire Sam'in haklı olduğunu anladım. 00:08:29.952 --> 00:08:32.352 Depresyona girdim. 00:08:32.783 --> 00:08:36.573 Tekerlekli sandalyemdeydim, belden aşağımı hissetmiyordum, 00:08:36.573 --> 00:08:40.130 sondayla kateter şişesine bağlıydım, yürüyemiyordum. 00:08:40.130 --> 00:08:45.655 Hastanede o kadar kilo kaybetmiştim ki, artık 36 kiloydum. 00:08:46.295 --> 00:08:48.144 Ve her şeyi bırakmak istedim. 00:08:48.144 --> 00:08:51.971 Tüm istediğim koşu ayakkabılarımı giyip kapıdan çıkmaktı. 00:08:51.971 --> 00:08:55.245 Eski hayatımı geri istiyordum. Vücudumu geri istiyordum. 00:08:55.245 --> 00:08:57.083 Annemin yatağımın ucunda oturup şöyle dediğini hatırlıyorum: 00:08:57.083 --> 00:09:01.674 "Hayat yeniden güzel olacak mı merak ediyorum." 00:09:01.674 --> 00:09:07.176 Ve ben de "Nasıl olsun ki? Değer verdiğim herşeyi kaybettim, 00:09:07.176 --> 00:09:12.813 üstüne çalıştığım herşey... gitti." diye düşünmüştüm. 00:09:12.813 --> 00:09:17.385 Hep şu soruyu soruyordum: Neden ben? Neden ben? 00:09:17.385 --> 00:09:21.860 Sonra, hala spinal ünitesinde yatan 00:09:21.860 --> 00:09:25.724 arkadaşlarımı hatırladım. Özellikle de Maria'yı. 00:09:25.724 --> 00:09:27.649 Maria bir trafik kazası geçirmişti ve 16. doğum gününde 00:09:27.649 --> 00:09:30.341 uyandığında kuadriplejik olduğunu öğrenmişti, 00:09:30.341 --> 00:09:33.138 yani boynundan aşağısı tamamen felçliydi 00:09:33.138 --> 00:09:36.280 ve ses telleri de hasar gördüğü için 00:09:36.280 --> 00:09:39.099 konuşamıyordu. 00:09:39.099 --> 00:09:44.404 Bana "Seni onun yakınına taşıyacağız, belki ona iyi gelir." demişlerdi. 00:09:44.404 --> 00:09:48.616 Endişelenmiştim. Onun yanında nasıl tepkiler vereceğimi bilmiyordum. 00:09:48.616 --> 00:09:51.343 Gayet zor olacağını biliyordum ama aslında çok 00:09:51.343 --> 00:09:57.049 iyiydi çünkü Maria hep gülümsüyordu. 00:09:57.711 --> 00:10:01.379 Her zaman mutluydu ve yeniden konuşmaya başladığında bile, 00:10:01.379 --> 00:10:04.530 anlaşılması zor olsa da, 00:10:04.530 --> 00:10:07.913 hiç şikayet etmedi. Bir defa bile. 00:10:07.913 --> 00:10:13.795 Ve ben bu seviyede kabullenişi nasıl başardığını merak ediyordum. 00:10:13.795 --> 00:10:18.195 Sonra bunun sadece benim hayatım olmadığını farkettim. 00:10:18.195 --> 00:10:20.362 Bu hayatın kendisiydi. 00:10:20.375 --> 00:10:24.801 Bu sadece benim acım değildi, herkesin acısıydı. 00:10:24.801 --> 00:10:30.204 Ve anladım ki, eskiden olduğu gibi, bir seçeneğim vardı. 00:10:30.531 --> 00:10:34.723 Ya bununla savaşmaya devam edecektim ya da 00:10:34.723 --> 00:10:39.985 sadece bedenimi değil, hayat şartlarımı da kabul edecektim. 00:10:40.631 --> 00:10:44.158 Ve "Neden ben?" diye sormayı bıraktım. 00:10:44.158 --> 00:10:48.071 Artık şunu soruyordum: "Neden ben olmayayım?" 00:10:48.071 --> 00:10:51.279 Sonra kendi kendime, belki de en dipte olmak 00:10:51.279 --> 00:10:55.673 başlamak için mükemmel bir yerdir, diye düşündüm. 00:10:58.996 --> 00:11:02.470 Kendimi asla yaratıcı bir insan olarak görmemiştim. 00:11:02.470 --> 00:11:06.788 Ben bir atlettim, vücudum bir makineydi. 00:11:06.788 --> 00:11:09.749 Ama şimdi, herhangi birimizin yapabileceği en yaratıcı 00:11:09.749 --> 00:11:12.949 projeye atılıyordum. 00:11:12.949 --> 00:11:16.080 Hayatı yeniden inşa etme projesi. 00:11:16.080 --> 00:11:19.858 Ve ne yapacağımla ilgili kesinlikle hiçbir fikrim yokken, 00:11:19.858 --> 00:11:23.827 bu belirsizlikte bir özgürlük duygusu geldi. 00:11:23.827 --> 00:11:26.072 Çizilmiş bir yola mahkum değildim. 00:11:26.072 --> 00:11:32.448 Hayatın sonsuz imkanlarını keşfetmeye özgürdüm. 00:11:32.448 --> 00:11:38.083 Ve bunun farkına varmak hayatımı değiştirdi. 00:11:38.745 --> 00:11:43.380 Evde, vücudum sargılar içinde tekerlekli sandalyemde otururken 00:11:43.380 --> 00:11:46.665 tepemizden bir uçak geçti 00:11:46.665 --> 00:11:49.118 ve yukarıya bakıp şöyle düşündüm: 00:11:49.118 --> 00:11:54.291 "İşte bu! Yürüyemiyorsam, ben de uçarım." 00:11:54.728 --> 00:11:57.428 Anneme: "Anne, uçmayı öğreneceğim!" dedim. 00:11:57.428 --> 00:11:59.439 O da "Ah ne iyi tatlım." dedi. 00:11:59.439 --> 00:12:01.256 (Kahkahalar) 00:12:01.256 --> 00:12:03.827 "Bana rehberi getir." dedim ve annem bana 00:12:03.827 --> 00:12:05.562 telefon rehberini verdi. Uçuş okulunu aradım, 00:12:05.562 --> 00:12:08.537 yer ayırtmak için dedim ki: "Bir uçuş için yer ayırtmak istiyorum." 00:12:08.537 --> 00:12:11.397 "Ne zaman gelmek istiyorsunuz?" diye sordular. 00:12:11.397 --> 00:12:13.254 Ben de "Arabasıyla beni oraya bırakacak bir arkadaş ayarlamam gerek 00:12:13.254 --> 00:12:16.404 çünkü ben araba süremiyorum, haha, aslında yürüyemiyorum da. 00:12:16.404 --> 00:12:17.704 Bu sorun olur mu?" 00:12:17.704 --> 00:12:19.793 Yerimi ayırttım ve haftalar sonra arkadaşım Chris ve annem 00:12:19.793 --> 00:12:21.629 beni havaalanına götürdüler. 00:12:21.629 --> 00:12:22.758 Bol bir tulumun içindeki 00:12:22.758 --> 00:12:26.497 alçıyla kaplı 36 kiloluk bedenimi. 00:12:26.497 --> 00:12:29.494 Pilot lisansı almak için ideal bir aday gibi görünmediğimi 00:12:29.494 --> 00:12:31.226 söyleyebilirim. 00:12:31.242 --> 00:12:32.862 (Kahkahalar) 00:12:32.862 --> 00:12:34.943 Ayakta duramadığım için resepsiyon masasına tutunuyordum. 00:12:34.943 --> 00:12:37.573 "Selam! Uçuş dersim için buradayım." dedim. 00:12:37.573 --> 00:12:40.603 Bana baktıktan sonra kısa çöpü çekmek için arka tarafa gittiler. 00:12:40.603 --> 00:12:41.997 "Sen al onu!" 00:12:41.997 --> 00:12:44.193 "Hayır! Sen al!" 00:12:44.193 --> 00:12:47.097 Sonra bir adam geldi ve: "Selam, ben Andrew ve seni uçuşa ben götüreceğim." dedi. 00:12:47.097 --> 00:12:48.068 Ben de "Süper!" diye bağırdım. 00:12:48.068 --> 00:12:49.981 Beni dışarı çıkardılar, asfaltın üstünde 00:12:49.981 --> 00:12:51.849 kırmızı, beyaz ve mavi bir uçak vardı. 00:12:51.849 --> 00:12:53.762 Çok güzeldi. 00:12:53.762 --> 00:12:55.267 Beni kokpite taşıdılar. 00:12:55.267 --> 00:12:56.791 Beni kanadın üstünden kaydırıp, kokpite 00:12:56.791 --> 00:12:58.528 geçirdiler. Oraya oturttular. 00:12:58.528 --> 00:13:00.058 Her yerde düğmeler ve ayar tuşları vardı. 00:13:00.058 --> 00:13:03.347 Heyecanlıydım: "Vay! Tüm bu düğmelerin ve tuşların ne olduğunu nasıl öğrenebilirsin ki?" 00:13:03.347 --> 00:13:06.105 Eğitmenim Andrew öne geçti, uçağın motorunu çalıştırdı, 00:13:06.105 --> 00:13:08.562 ve şöyle dedi: "Kaldırmayı denemek ister misin?" 00:13:08.562 --> 00:13:10.791 Bunun için ayaklarınızla yön verme pedallerine 00:13:10.791 --> 00:13:12.921 basmanız gerekiyor. 00:13:12.921 --> 00:13:14.744 Dedim ki: "Hayır. Ha ha, ben bacaklarımı kullanamıyorum." 00:13:14.744 --> 00:13:17.706 "Ama ellerimi kullanabilirim." 00:13:17.706 --> 00:13:19.278 "Tamam." dedi. 00:13:19.278 --> 00:13:22.146 Pistte ilerledi ve gücü yükseltti. 00:13:22.146 --> 00:13:24.579 Pistten yükselirken, 00:13:24.579 --> 00:13:29.163 tekerler asfalttan ayrılırken ve uçmaya başlarken 00:13:29.163 --> 00:13:33.827 inanılmaz bir özgürlük hissine kapıldım. 00:13:33.827 --> 00:13:38.944 Ve Andrew, eğitim sahasına geldiğimizde, bana sordu: 00:13:38.944 --> 00:13:41.433 "Şuradaki dağı görüyor musun?" 00:13:41.433 --> 00:13:43.220 "Evet?" dedim. 00:13:43.220 --> 00:13:47.506 "Kontrolü al ve oraya doğru götür bizi." dedi. 00:13:47.506 --> 00:13:50.589 Yukarı baktığımda, bana Mavi Dağları gösterdiğini 00:13:50.589 --> 00:13:53.029 farkettim, 00:13:53.029 --> 00:13:56.663 maceramın başladığı nokta. 00:13:56.663 --> 00:14:01.158 Ve kontrolü aldım, artık uçuyordum 00:14:01.158 --> 00:14:04.327 ve spinal ünitesinden çok, çok uzaktaydım. 00:14:04.327 --> 00:14:07.662 Ve biliyordum ki, bir pilot olacaktım. 00:14:07.662 --> 00:14:11.585 Sağlık kontrolünden nasıl geçeceğimi bilmiyordum ama, pfff, 00:14:11.585 --> 00:14:14.957 bunu daha sonra düşünecektim çünkü o anda bir hayalim vardı. 00:14:14.957 --> 00:14:18.840 Eve gittim, çalışma günlüğü hazırladım, bir planım vardı. 00:14:18.840 --> 00:14:21.858 Ve yürüme çalışmaları yaptım. 00:14:21.858 --> 00:14:25.620 Önce iki kişi beni tutuyordu, 00:14:25.620 --> 00:14:27.922 sonra bir kişiye düştü, 00:14:27.922 --> 00:14:29.742 ardından mobilyalara tutunarak yürümeye başladım, 00:14:29.742 --> 00:14:32.352 mesafe çok olmadığı sürece, 00:14:32.352 --> 00:14:34.636 sonra o kadar ilerleme kaydettim ki 00:14:34.636 --> 00:14:37.133 evde duvarlara tutunarak yürüyebiliyordum, 00:14:37.133 --> 00:14:40.571 aynen şöyle. Ve annem beni her zaman takip ediyordu, 00:14:40.571 --> 00:14:42.542 duvardan parmak izlerimi silmek için. 00:14:42.542 --> 00:14:44.390 (Kahkahalar) 00:14:44.390 --> 00:14:47.268 En azından nerede olduğumu biliyordu. 00:14:47.268 --> 00:14:48.681 (Kahkahalar) 00:14:48.681 --> 00:14:51.601 Doktorlar ameliyat etmeye ve bedenimi 00:14:51.601 --> 00:14:53.659 bir araya getirmeye devam ettikçe, 00:14:53.659 --> 00:14:56.429 teorik eğitimime devam ettim 00:14:56.429 --> 00:15:00.266 ve sonunda şaşırtıcı bir şekilde pilotluk sağlık testini geçtim. 00:15:00.266 --> 00:15:02.861 Ve bu uçmam için bir yeşil ışıktı. 00:15:02.861 --> 00:15:04.261 Ve yapabildiğim her anımı 00:15:04.261 --> 00:15:06.516 uçuş okulundan, rahat alanımdan uzakta geçiriyordum, 00:15:06.516 --> 00:15:09.084 Qantas pilotu olmak isteyen ve benden, 00:15:09.084 --> 00:15:11.815 tüm o alçı sargılarımdan, metal desteklerimden, 00:15:11.815 --> 00:15:14.392 bol tulumlarımdan, ilaç çantamdan ve kateterimden 00:15:14.392 --> 00:15:18.877 ve sakatlığımdan uzak durmaya çalışan o genç adamlar 00:15:18.877 --> 00:15:20.323 bana bakıp şöyle düşünüyorlardı: 00:15:20.323 --> 00:15:22.570 "Ah, bu kadın şaka mı yapıyor? Bunu asla 00:15:22.570 --> 00:15:26.112 başaramayacak!" Ben de bazen böyle düşünüyordum. 00:15:26.112 --> 00:15:27.745 Ama umrumda değildi 00:15:27.745 --> 00:15:29.783 çünkü artık içimde, yaralarımdan daha derinde 00:15:29.783 --> 00:15:34.589 yanan bir şeyler vardı. 00:15:34.589 --> 00:15:36.754 Ve küçük hedefler ilerlememi sağladı. 00:15:36.754 --> 00:15:40.164 Sonunda özel pilotluk lisansımı aldım, 00:15:40.164 --> 00:15:42.372 sonra yön bulmayı öğrendim ve arkadaşlarımı 00:15:42.372 --> 00:15:45.543 Avustralya'nın üzerinde dolaştırdım. 00:15:45.543 --> 00:15:47.449 Daha sonra çift motorlu uçakları kullanmayı öğrendim, 00:15:47.449 --> 00:15:50.895 çift motor derecemi aldım. 00:15:50.895 --> 00:15:53.583 Ardından iyi havaların yanı sıra kötü havalarda da 00:15:53.583 --> 00:15:56.742 uçurmayı öğrenerek araç kullanım derecemi aldım. 00:15:56.742 --> 00:15:59.471 Sonra ticari pilotluk lisansımı aldım. 00:15:59.471 --> 00:16:02.405 Eğitmenlik derecemi kazandım. 00:16:02.405 --> 00:16:05.313 Böylece kendimi ilk uçuşumu gerçekleştirdiğim 00:16:05.313 --> 00:16:07.895 okulda, başka insanlara uçuş eğitimi 00:16:07.895 --> 00:16:10.856 verirken buldum, 00:16:10.856 --> 00:16:15.365 spinal ünitesinden ayrıldıktan sadece 18 ay sonra. 00:16:15.365 --> 00:16:26.767 (Alkışlar) 00:16:26.767 --> 00:16:28.908 Ve sonra "Neden şimdi durayım ki? 00:16:28.908 --> 00:16:31.984 Neden ters uçmayı öğrenmeyeyim?" diye düşündüm. 00:16:31.984 --> 00:16:33.215 Ve öğrendim. 00:16:33.215 --> 00:16:34.646 Uçağı ters uçurmayı öğrendim 00:16:34.646 --> 00:16:38.833 ve aerobatik uçuş eğitmeni oldum. 00:16:38.833 --> 00:16:42.478 Ve annemle babam asla uçmadılar. 00:16:42.478 --> 00:16:45.482 (Kahkahalar) 00:16:45.482 --> 00:16:49.056 Şunu öğrendim: vücudumun yapabilecekleri sınırlıydı, 00:16:49.056 --> 00:16:55.339 durdurulamaz olan şey benim ruhumdu. 00:16:56.647 --> 00:16:59.966 Filozof Lao Tzu şöyle demiş: 00:16:59.966 --> 00:17:03.297 "Olduğunuz kişiden kurtulduğunuzda, olabileceğiniz 00:17:03.297 --> 00:17:05.567 kişiye dönüşebilirsiniz." 00:17:05.567 --> 00:17:08.483 Olduğumu düşündüğüm kişiden kurtulduktan sonra 00:17:08.483 --> 00:17:14.603 kendime tamamen yeni bir hayat yaratabilmiştim. 00:17:14.603 --> 00:17:19.207 Sahip olmam gerektiğini düşündüğüm hayatı bir tarafa 00:17:19.207 --> 00:17:21.042 bıraktıktan sonra beni bekleyen 00:17:21.042 --> 00:17:24.161 hayata tutunabildim. 00:17:24.161 --> 00:17:30.022 Şimdi biliyorum ki benim gerçek gücüm vücudumdan kaynaklanmıyordu 00:17:30.022 --> 00:17:33.005 ve fiziksel yeteneklerim tamamen değiştikten 00:17:33.005 --> 00:17:39.620 sonra bile kim olduğum değişmemişti. 00:17:39.620 --> 00:17:43.497 İçimdeki ışık tıpkı diğer herkeste olduğu gibi 00:17:43.497 --> 00:17:48.417 yanmaya devam ediyordu. 00:17:48.417 --> 00:17:51.773 Biliyorum ki ben vücudumdan ibaret değilim 00:17:51.773 --> 00:17:55.120 ve biliyorum ki siz de vücudunuz değilsiniz. 00:17:55.120 --> 00:18:01.030 Ve neye benzediğiniz, nereden geldiğiniz ya da ne iş yaptığınız 00:18:01.030 --> 00:18:03.651 hiç farketmiyor. 00:18:03.651 --> 00:18:06.934 Asıl mesele, kendi hayatlarımızı 00:18:06.934 --> 00:18:10.986 olduğumuz kişinin en üst seviyesini yaşatarak 00:18:10.986 --> 00:18:16.211 insanlık ateşini yakmaya devam etmemiz. 00:18:16.811 --> 00:18:23.155 Çünkü hepimiz birbirimize milyonlarca pipetle bağlıyız. 00:18:24.016 --> 00:18:27.989 Şimdi onları birleştirmeli ve onlara tutunmalıyız, 00:18:27.989 --> 00:18:33.228 ortak mutluluğumuza doğru hareket edebildiğimizde 00:18:33.228 --> 00:18:36.144 dikkatimizi fiziksel olandan uzaklaştırıp 00:18:36.144 --> 00:18:39.399 kalplerimizin erdemini kucaklama vakti gelmiştir. 00:18:39.399 --> 00:18:42.422 Bana katılmaya hazırsanız pipetlerinizi kaldırın. 00:18:42.714 --> 00:18:44.522 (Alkışlar) Teşekkürler. 00:18:44.529 --> 00:18:49.206 (Alkışlar) 00:18:50.081 --> 00:18:51.727 Teşekkür ederim.