WEBVTT 00:00:07.084 --> 00:00:11.762 Gökbilimciler, Güneş'in dışında yıldızların etrafında dolanan, 00:00:11.762 --> 00:00:15.015 yıldızlarından farklı yörünge uzaklığında, her türlü boyuttan oluşan 00:00:15.015 --> 00:00:16.994 binlerce gezegen keşfettiler. 00:00:16.994 --> 00:00:20.143 Bu gezegenlerin en yakın olanları trilyonlarca kilometre uzaklıkta 00:00:20.143 --> 00:00:22.813 ve hatta en büyükleri en güçlü teleskoplarda bile 00:00:22.813 --> 00:00:25.754 uçuşan toprak parçası olarak görünen gezegenler. 00:00:25.754 --> 00:00:28.985 Ama eğer bu gezegenlerden biri dünyanın boyutuna yakın 00:00:28.985 --> 00:00:33.854 ve yörüngeleri de yıldızına ne çok yakın ne de çok uzak olursa, 00:00:33.854 --> 00:00:37.253 okyanuslar barındırabilecek kadar sert ve sıcak olabilir 00:00:37.253 --> 00:00:39.635 ve muhtemelen yaşam olabilir. 00:00:39.635 --> 00:00:42.904 Gökbilimciler, bu potansiyel yaşanabilir gezegenleri keşfetti 00:00:42.904 --> 00:00:45.546 ve gözleri büyüdü. 00:00:45.546 --> 00:00:49.286 Bu mesafedeki dünyalar yaşam yapıtaşları barındırabilir mi? 00:00:49.286 --> 00:00:52.666 Veya hatta bir canlı, solunum, uygarlık? 00:00:52.666 --> 00:00:57.606 "Bu evrende yalnız mıyız?" sorusu cevaplanmak üzere mi? 00:00:57.606 --> 00:00:59.044 Ama durun. 00:00:59.044 --> 00:01:02.434 Belki önce farklı bir soru sormalıyız? 00:01:02.434 --> 00:01:06.104 Bu evrende yalnız olup olmadığımızı bulmaya çalışmalı mıyız? 00:01:06.104 --> 00:01:08.747 Şayet bu yakın mesafedeki dünyaların birinde 00:01:08.747 --> 00:01:11.627 atmosferik yaşamın izlerini bulursak, oradaki varlıklarla 00:01:11.627 --> 00:01:14.996 iletişime geçmeye çalışmalı mıyız? 00:01:14.996 --> 00:01:16.856 Bu akıllıca olur mu? 00:01:16.856 --> 00:01:20.746 30 yıl önce NASA'nın verdiği cevap evetti. 00:01:21.286 --> 00:01:24.666 1977 yılında, Voyager 1 ve 2 uzay araçları, 00:01:24.666 --> 00:01:27.765 samanyolundaki dev gezegenleri keşfetmek için uzaya fırlatıldı. 00:01:27.765 --> 00:01:31.565 Her uzay aracı, insan uygarlığının hikayesini anlatan ipucu 00:01:31.565 --> 00:01:35.377 ve mesajlar içeren bir tür zaman kapsülü, 00:01:35.377 --> 00:01:38.915 altın bir fonograf kayıt cihazı taşıyordu. 00:01:38.915 --> 00:01:43.386 Bu altın-kaplama bakır disklerin içeriği, Amerikalı gökbilimciler 00:01:43.386 --> 00:01:47.157 ve yazar Carl Sagan'dan oluşan bir komite tarafından seçilmişti. 00:01:47.157 --> 00:01:49.318 Bu diskler, 100'den fazla resim, 00:01:49.318 --> 00:01:51.677 ve doğadan bir takım sesler içeriyordu: 00:01:51.677 --> 00:01:53.206 Okyanus dalga sesleri, 00:01:53.206 --> 00:01:54.116 gök gürültüsü sesi, 00:01:54.116 --> 00:01:55.089 kuş 00:01:55.089 --> 00:01:56.656 ve balina sesleriydi. 00:01:56.656 --> 00:02:00.646 Kayıtlar aynı zamanda farklı dönem ve kültürden müzikler, 00:02:00.646 --> 00:02:02.876 55 dilde selamlama, 00:02:02.876 --> 00:02:05.638 Amerika Birleşik Devletleri Başkanı 00:02:05.638 --> 00:02:08.399 ve BM Genel Sekreteri'nden verilen mesajlar içeriyordu. 00:02:08.399 --> 00:02:10.957 Aynı zamanda harita da içeriyordu. 00:02:10.957 --> 00:02:14.847 Her altın kayıt, 14 titreşen yıldızın kapsadığı 00:02:14.847 --> 00:02:17.469 samanyolumuzun konumunu gösteriyordu. 00:02:17.469 --> 00:02:20.128 Dünya dışı zeki canlıların 00:02:20.128 --> 00:02:23.378 onların net, eşşiz frekanslarını kullanarak 00:02:23.378 --> 00:02:25.468 Dünya'yı bulabilmeleri için. 00:02:26.208 --> 00:02:29.698 Yıllar sonra, ünlü fizikçi Stephan Hawking, 00:02:29.698 --> 00:02:34.437 bir uzaylı türüne gezegenimizin yol haritasını vermenin hata olduğunu söyledi. 00:02:34.437 --> 00:02:37.519 Hawking, bu dünya dışı varlıkların 00:02:37.519 --> 00:02:40.798 muhtemelen bir virüsten daha kompleks bir yapıda olamayacağını, 00:02:40.798 --> 00:02:44.887 öyle olsalar bile dünyayı ziyaret etmelerinin, 00:02:44.887 --> 00:02:48.819 Christopher Columbus'un Amerika'yı keşfettiği zaman, yerlilerin başına gelen 00:02:48.819 --> 00:02:51.049 felaketle aynı olacağını söyledi. 00:02:51.049 --> 00:02:54.458 Bu arada, altın-kayıtlar yolculuklarına devam etti. 00:02:54.458 --> 00:03:00.109 1990'da her iki Voyager uzay aracı da Pluto'nun yörüngesinin ötesine ulaştı. 00:03:00.109 --> 00:03:04.359 Voyager 1, 2012 yılında yıldızlar arası uzaya girdi 00:03:04.359 --> 00:03:08.357 ve 40.000 yıl içinde en yakın yıldız sistemine ulaşacak. 00:03:08.357 --> 00:03:11.599 Eğer bu iki uzay aracından biri dünya dışı varlıklar 00:03:11.599 --> 00:03:15.716 tarafından keşfedilirse, altın-kayıt'tan ipuçlarını deşifre edip 00:03:15.716 --> 00:03:18.387 bir gün gezegenimize ulaşma ihtimali var. 00:03:18.387 --> 00:03:19.554 Eğer daha gelişmiş, 00:03:19.554 --> 00:03:23.100 teknolojik bir uygarlık iseler, bu kısmen doğru. 00:03:23.620 --> 00:03:25.951 Umduğumuz gibi insanlar bir gün 00:03:25.951 --> 00:03:30.440 yıldızlar arası yolculuk yapabilirse, hayat daha iyi olabilir. 00:03:30.440 --> 00:03:32.050 Ya da tam tersi. 00:03:32.470 --> 00:03:38.110 Yaşam formu barındıran gezegenleri aramak, bizi büyük uçuruma sürükleyebilir. 00:03:38.110 --> 00:03:41.514 Muhtemelen evrimsel süreç, duyarlılık, kişilik ya da 00:03:41.514 --> 00:03:42.500 keşfetiğimiz 00:03:42.500 --> 00:03:44.370 ilk yaşam biçimi amaçları hakkında 00:03:44.370 --> 00:03:46.778 kesin bilgimiz olmayacak. 00:03:47.278 --> 00:03:49.930 Yani, gözlerimizi dışarıya çevirmek bir risktir. 00:03:49.930 --> 00:03:52.239 Yaşam tarzımızı tehlikeye atıyoruz. 00:03:52.239 --> 00:03:55.641 Ama kendi türümüzü şekillendirmeye yardımcı olacak 00:03:55.641 --> 00:04:01.031 öncü ruhları inkar etmek için bakmamak daha büyük bir risk olabilir. 00:04:01.031 --> 00:04:04.253 Tüm dünya ve evren hakkında meraklı doğarız. 00:04:04.253 --> 00:04:09.250 İnsanoğlunun en büyük başarılarından biri, bu merakın peşinden koşması. 00:04:09.250 --> 00:04:11.911 Belki de bilimin sınırlarını zorlayan bir oda var, 00:04:11.911 --> 00:04:15.031 bizim şevkimizin yanında beşikte yatmamızı sağlayan, 00:04:15.031 --> 00:04:17.671 insanoğlunun en büyük varlıklarından biri: 00:04:17.671 --> 00:04:19.511 Umut.