İmkansız aşkın iki kahramanı, çığlık gibi gelen bir öpücükle büyülü bir an yaşarlar. Bu ana şahit olan Zeynep'in yarası daha da derinleşir, öfkesi ve kıskançlığı Zeynep'i giderek tehlikeli biri haline getirmektedir. Banu'ya anlattıklarıyla, hem Kuzeye karşı ikili oynamaya başlar. Banu'nun Zeynep'ten öğrendikleri, Ebru ve Barışı da köşeye sıkıştırır. Kapalı kapılar ardında yapılan konuşmalar, Güney'e Sinanerler'in hayatındaki yerinin sallantıda olduğunu fark ettirir.
Cemre de ilk kez Sinaner köşkünde dönen oyunlarla yüzleşir. Diğer tarafta Kuzey de, şirketteki usulsüzlüğü ortaya çıkartmak için uğraşmaktadır. Kuzeye ihtiyacı olan yardım hiç beklenmedik birinden gelir.
Barışın kirli oyunlarının ortaya çıkması durumunda özgürlüğüne kavuşacağını düşünen Cemre de Kuzeye yardım etmek için kolları sıvar. Kuzey, Cemre'nin güvenliği için buna karşı çıksa da O'nu durduramayacağını bilmektedir. Harekete geçmek için doğru zamanı bekleyen Cemre kendini ne büyük bir tehlikeye attığını fark ettiğinde iş işten geçmiş olacaktır.